Kayserispor adına her maç kritik; kabul... Lakin dün akşamki Göztepe maçı ciddi bir kırılma noktası idi ve sarı-kırmızılı takım, bu virajı kazasız-belasız döndü. Olası bir puan kaybı, bir çok şeyin sonu olacaktı. Fakat tek gol 3 puan, baharın müjdecisi oldu.
90 dakikanın, başlama düdüğünden bitişe kadar Kayserispor kazanma bilincine sahip olmasına karşın, kontrolü de elden bırakmamaya gayret etti, başarılı da oldu. Zaten Göztepe'de, İzmir'den ununu elemiş eleğini asmış vaziyette geldiğini gösterince, ev sahibinin ekmeğine yağ sürüldü.
Gerginlik ve stres yüklü geçilen ilk yarıda rakibine kontra vermemeye özen gösteren Kayserispor, Mesanovic ile bir de net pozisyon buldu ama skoru bulamadı. İlk yarıya göre daha derli toplu başlayan Göztepe'ye karşı futbol aklını elden bırakmayan Kayserispor, "Nasılsa bir gol bulurum" felsefesini tıkır tıkır işletti ve istediğini de elde etti. İlk yarıda kaçıran Mesanovic, bu kez demarke pozisyonda önünde bulduğu topu hedefe gönderince maçta kolaylandı. Tabii ki bu gol öncesi Pedro Henriqe'nın attığı pas, en az gol kadar kıymetli idi.
Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir derler ya... Bu maçın kaderi de aşladığında, atanın kazanacağı bir maçtı ve nitekim de öyle oldu. Gol sonrası İzmir ekibinin tırmalama dakikaları vardı ama çokta etkili olmadı. Kayserispor kendisi adına, olmak ya da olmamak anlamı taşıyan mücadeleyi altın değerinde üç puanla kapatarak, "Ben bu mücadeleyi sonuna kadar vereceğim, düşmeyeceğim arkadaş" mesajını net olarak verdi.
Evet, bu takım kazanmasına karşın hala Lig sonuncusu ama, artık var olma mücadelesinin ipine sıkı sıkı tutundu.
Ve artık maç maç gitmek lazım: unutulmamalı ki, bundran sonrası hep final!
Bravo çocuklar; bu mücadele övgüye değer.
