Umudu diri tutmak adına köprüden önceki son çıkıştı Denizli maçı. Kazanmak dışında kalan iki seçenekte, yerle yeksan olmanın bizatihi kendisinden başka bir şey değildi.
Laf salatasına filan hiç gerek yok.
Ege'de Denizlispor karşısında orta çıkabilecek bir olumsuz sonucun ne telafisi vardı, ne de kurtarırı...
Kayserispor, sahaya çıktı, kazanmaya yetecek kadar futbol oynadı ve istediğini aldı. Aksi bir durumda, ucuz beylik ifadeler dışında, en fazla kıytırık cümleler kurulabilirdi. Fakat, zor virajı adamakıllı döndü Kayserispor.
Bu çok anlamlı galibiyete rağmen Kayserispor hâlâ lig sonuncusu... Bunun altını çizdikten sonra, esasa gelelim...
Bakın, Denizli maçında ortaya konulan futbolu filan değerlendirmeye hiç gerek yok. Robert Prosinecki doğru kadroyu tercihledi, istediğini elde etti. Asıl mesele de, artık bu saatten sonra başlıyor.
Borç batağıyla birlikte kucağına bırakılan enkaz yığına dönüşen Kayserispor'da gözünü kırpmadan görev alan, her türlü riski bilerek başkanlık koltuğuna oturan Berna Gözbaşı'nın işbaşına geldiğinden beri sergilediği cansipane tavır, az-uz bir şey değil.
Her babayiğidin altından kalkacağı şeylerse hiç değil...
Takımın ele avuca alınır hali olsa, bırakın Kayserispor'da başkanlık koltuğunu, kendisini kapının önünden geçirmezlerdi. Nitekim bu durumu en iyi Berna Başkan biliyor... Bunları bir gün uzun uzun yazarız ama şimdi sırası değil.
Sadede gelirsek, Kayserispor deplasmanda elde ettiği ilk üç puan ile çok şey kazandı. Lakin geriye kalan 12 haftanın tamamı ayrı ayrı final. Bu final maçları adına şehir tepyekûn kenetlmenmeli. Sözde değil, özde destek olunmalı. Bu takım, bu ligde devam edecekse, herkeslerin, hepimizin görevleri var. Bakın hâlâ 18 takım içinde puan olarak en zayıf halkayız. Ve bunun adı kurtuluş savaşı ise, ki öyle ahkâm kesmenin hiç bir manası yok. Kayseri şehrinin, takımına karşı mottosu hep destek, tam destek olmak zorunda. Elbette Kayserispor maç maç giderek mücadelesini sürdürmeli. İlk hedef Konya. Bu hafta içinde şehri yöneten riyaset makamları dahil olmak üzere, sivil toplum örgütleri, taraftar, medya herkes ama herkes madden ve manen takımı bağrına basmalı, bu şehrin bu ligi istediği futbolculara hissettirilmeli.
Hikâye şu kadar net: Basitlik yüklü cümleler, sahte sözler, sahte gözler yerine, yüreklice Kayserispor'un yanında yer almak ve saf tutmak, bunu da hissettirmek. Ama sehte okey gibi değil, gerçekten... Sonuç ne olursa olsun!