Yavuz Ay, yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi, “Şoförlerimiz işe başlamadan önce Büyükşehir Belediye Zabıta Amirliğine müracaat ederler. Büyükşehir Belediyesi ’de sabıka kaydı ister, Türk ceza kanununun birçok maddesi gereğince affa uğramış olsalar bile hüküm giymemiş olmaları gerekmektedir. Hüküm giyip affa uğramış olsalar dahi bu sabıka kayıtlarında çıkar, servis şoförlüğü yapamazlar. Hiçbir şoförümüz Büyükşehir Belediyesi’nden uygunluk almadan direksiyona çıkamaz. Çıkan yasal işlem görür cezasını yer, bu kişi işinden men olur. Gerekli kanun önünde ilgili madde ne ise direk trafik denetleme ekiplerimizce, gerek büyükşehir zabıta daire başkanlığımızca bu hüküm yerine getirilir. Kayseri’de 8-10 tane sapık var demek yanlış var da biz bilmiyorsak bizim eksikliğimiz. Büyükşehir Belediyesi zan altında kalıyor. Vatandaş ya da esnaf bize gelip te bizden uygunluk belgesi almıyor. Büyükşehir belediyemizden alıyor. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Kayseri’de uzun yıllardır mücadele veriyoruz, bu mücadelemiz içinde yıl içerisine yayarak 20-30 tane seminer düzenliyoruz. Kayseri servisçiler odası olarak en önemli şey başta çocuklarımız, çocuklarımızın emniyeti, güvenliği ve ahlaki değerleridir. Bunu her toplantımızda gündeme getiriyoruz. Servis hizmet yönetmeliğinde zorunlu olmadığı halde araçlarımızda takip sistemleri ve güvenlik kameraları mevcuttur.
Bizler bu kadar hassas iken hüküm giymeden bana göre bir kişiye suç ithaf edilebilmesi için mahkeme huzurunda o hükmü giymiş olması lazım. Böyle bir şeyin olması kanunen mümkün değil. Büyükşehir Belediyesi böyle bir sapıklığa ulaşmış yâda biraz önce ifade ettiğim Türk ceza kanununun ilgili maddelerinden ceza yemiş, hüküm giymiş bir kişiye neden böyle bir uygunluk versin. Uygunluğu olmadan çalışanlar var biz bunu biliyoruz deniliyor ise lütfen bunu bizde bilelim Ahmet Mehmet Hasan diyelim. Bu iddia 3 bin kişilik bir sektörü ilgilendiriyor, Büyükşehir belediyesi zabıta amirliğinden uygunluk alındığı için biz rahatız bu konuda. Her sezon tekrarlanan bir uygulamadır bu, kanun bunu istiyor src belgesi psiko teknik belgesi gibi. Dünkü katılımcıların ve konuşmacıların bahsettiği konudan bahsediyorum bende. Necati Daştan’ın kullandığı ifadeleri etik ve şık bulmuyorum, her ailenin en kıymetli hazinesi evladıdır. Benim evladımda servis aracıyla gidip geliyor. Hepimiz anne babayız tüylerimiz diken diken olur, 40 bin öğrencimize hizmet veriyoruz, aileleri tedirgin edecek bir olay. İspat edilmemiş olduğu için söylüyorum, eğer ispat edilmiş bir şey var ise sorumlular hesabını vermekle yükümlüdür. Bende çok şaşkınım devlet erkânımızın olduğu bir noktada bu kadar net ifadelerin kullanılması bizden önce Büyükşehir Belediyesi Zabıta başkanlığımızı zan altında bırakır. Ben çok eminim ki belediyemiz bu konuda hassas olmadığı kadar hassas, ispat edilmiş bir şey var ise hepsini mercek altına alalım. Tek tek kontrol edelim. Oda başkanı olarak benden ilgili birimler muhataplarımız, devlet erkânımız valiliğimiz belediyelerimiz milli eğitim müdürümüz bunların hepsi ile işimiz gereği sürekli diyalog içindeyiz. Odamıza bağlı çalışan bütün şoförlerimizin sabıka kayıtlarını getirebilirim. Oda başkanı olarak kıymetli katılımcıların ve devlet erkânının sadece olaya dikkat çekmek adına böyle bir ifade kullandıklarını düşünüyorum, zahmet edip bize de haber vermiş olsalardı, madem bizleri ilgilendiren bir konu orada bu sorulara cevap verebilirdik” dedi.
Haber:Berna Utaş Utangan