23 Şubat 2000 doğumlu olan ve genç yaşına rağmen oldukça başarılı bir oyuncu olan Dilek Dicle, babasının etkisi ile Voleybol´a başladı. 6 yıldır Voleybol´un içinde olan Dilek Dicle ile bir araya gelerek keyifli ve bir o kadar da neşeli bir röportaj gerçekleştirdik. Voleybol´a nasıl başladığını, hedeflerini tek tek gazeteniz Büyük Kayseri´ye anlatan Dilek Dicle´nin Voleybol ikinci planındayken bir anda birinci planı oldu. Bir anlamda babasından kalan mesleğe devam eden Dilek Dicle, sorularımızı en içten dilekleri ile cevapladı. İşte o röportaj;
Dilek Dicle kimdir?
23 Şubat 2000 doğumluyum. Yozgatlıyım. Final Kolejinde okuyorum. 10.sınıfa gidiyorum. Babam yaklaşık 20 yıldır Voleybol Hakemi sürekli sporun içindeydi. Bende babamın branşından dolayı Voleybolu seçtim. Amatör olarak 2 yıldır yüzücüydüm. Voleybola ağırlık verdiğim için amatör olarak ilgilendiğim sporları bıraktım. Yaklaşık 6 yıldır Voleybol oynuyorum.
Voleybol´la tanışmanda babamın etkisi odlumu?
Ailemde spora çok önem veriliyor. Baba´mda yıllarca sporun içinde. Çocukken profesyonel anlamda spor yapmayı çok isterdim. 5.sınıftayken babam beni Voleybola yöneltti. Bu konu da en büyük desteği babam verdi. Yani en büyük etkisi olan kişi kesinlikle babam. Bir anlamda ise baba mesleği.
Kayseri´de Bayan Voleybol´una ilgi nasıl?
Ben yeterince ilgi olduğunu düşünmüyorum. Profesyonel olarak 3.Lig´de oynuyoruz. Takımımız gayet başarılı. Fakat bize destek çıkan hiç kimse yok. Hocalarımız her giderimizi kendi maaşlarından veriyorlar. Onlar ile kulübümüz geçinmeye çalışıyor. Deplasmanlarda, kalacağımız yerler olsun, yiyeceğimiz içeceğimiz hepsini onlar kendileri karşılıyor. Sponsorumuz olsa herkes daha çok rahatlayacak ve daha büyük başarılara imza atacağız. Birçok yere gidip görüştüğümüz halde kimse aldırış etmedi. Verilen emeklerin karşılığı olunmalıdır. Kayseri de özellikle bayan voleyboluna ilgi çok düşük. Her başarının arkasında bir destekçi olunması gerektiğinin görüşendeyim. Bu konuda biraz duyarlı olunursa çok sevinirim. O yüzden isteyen olursa biz çok istiyoruz, bu yönde bizde başarılı elde edeceğimizi düşüyorum.
Kendin için hedefleri nelerdir?
Benim aslından ikinci hedefim Voleybol. Akademik yönden de çok başarılı bir takımız. O yüzden hedefimiz Beden Eğitimi Öğretmenliği olsun, mühendislik olsun, ben şahsen diyetisyenlik düşünüyorum. Eğer olmazsa bende Beden Eğitimi Öğretmenliği veya antrenörlük okuyacağım.
Voleybol´da örnek aldığın isim veya isimler var mı?
Önceden her voleybolcunun olduğu gibi benim de örnek aldığım kişi Neslihan Darnel´di. Herkes kendi yeteneği ve uğraşları sonucu bir yerlere gelmeye çalışıyor. Bende bu yola birilerini örnek alarak değil çok çalışarak devam edeceğim.
Yapmış olduğun spor senin eğitimini etkiliyor mu?
Benim okulumu ve eğitimimi asla etkilemiyor. Antrenman saatlerimiz derslerimizin dışında oluyor. Çalışmaya da vaktimiz oluyor. Ben bu fikri yanlış görüyorum. Sporun bize etkisi çok büyük. Belki spor yapmasak başka kötü alışkanlıklara yöneleceğiz. Ailelerde buradan tavsiyem spor gerçekten çok iyi bir seçenek ve doğru bir seçimdir. Her aile çocuğunu spora yönlendirmesi gerekir bu devirde.
Genelde liseler voleybol-futbol oynayan kişiler popüler oluyor sizde de var mı?
Bizim okulumuzun spora gayet iyi önem veriliyor. Akademik başarıda olsun sporda olsun. Bir popülerlik var tabi. Bir de Kayseri´de favori takımıyız. Genelde tanınıyoruz.
Basının size desteği nasıl peki?
Gayet iyi. Kayseri basınının bize olan tavırlarını çok beğeniyorum. Sürekli gazetelerde kendimi görüyorum ve bu gurur verici bir şey. Haberlerimiz de sürekli başarılarımızdan söz ediliyor ve bu çok güzel bir şey.
Unutamadığın bir maç var mı?
Unutamadığım çok önemli maçlar var tabi ki ama en başta Eczacıbaşı ile olan maç geliyor benim aklıma. Hayatımda yaptığım en favori maçımdı diyebilirim. Türkiye finallerindeydik ve bizim yaşımızın çok küçük olmasına rağmen Eczacıbaşı Spor kulübünü yenmiştik. Her şeyleri ile bizden üstündüler fakat biz pes etmedik. Ve o maç 3-2 bizimdi. İkinci olarak ise sakatlandığım bir maç vardı. Çok riskli ve ameliyat düzeyinde bir sakatlanmaydı ve o maçı da unutamıyorum.
Harun Şahin dersek ne dersin?
Bende manevi değeri çok yüksek bir insan. İkinci babam olarak ifade edebilirim. Her sıkıntımda yanımda buluyorum. Hatalarımda da başarılarımda da desteğini benden esirgemiyor. Her zorluğa karşı pes etmemeyi Harun hocamdan öğrendim diyebilirim. Onu çok seviyorum.
(Röportaj-Fotoğraflar Memduh BORAZAN)