Toplantıya katılan partililere karanfil dağıtan, Üçok partililere çağrıda bulunarak, Bu davaya yıllarca hizmet etmiş ve hizmet etmeye devam eden ülkücü ağabeylerimi, ülkücü kardeşlerimi ve devletimizin birliği, milletimizin bütünlüğü, demokratik cumhuriyetimizin geleceği konusunda endişe içinde olan hemşerilerimi Milletçi Hareket Partisi çatısı altında, Devlet Bahçeli'nin liderliğinde, uç beyimiz Baki Ersoy'un yanında cephe hattında mücadele etmek için aday adayı olmaya, bu mücadelede ön saflarda gövdesini taşın altına koymaya davet ediyorum dedi. İsmihan Gülser Üçok neden MHP'yi tercih ettiğini ise şu şekilde sıraladı:
Bir kadın olarak, cennet anaların ayakları altındadır inancını savunduğunu söyleyen AKP iktidarının 12 yıllık yönetimi ve uygulamalarıyla kadınlara hayatı cehenneme çevirdiği bir ülke haline geldiğimiz ve kadına karşı şiddetin yüzde bin 400 artması sebebiyle aday adayı oldum.
Bir anne olarak, bu iktidar döneminde uyuşturucu kullanımında şehrimizin Türkiye birincisi olması, boşanma oranında Türkiye'de sürekli il üçe girmesi kadınlara ve çocuklara taviz ile tecavüz olaylarında yine ilk sıralarda olması nedeniyle aday adayı oldum.
Bir anne olarak bu iktidar döneminde üniversite mezunu yüz binlerce gencimizin işsiz kalması, iş dilenmek zorunda olması, eğitim sistemimizin yazboz tahtasına dönüştürülüp iflas ettirilmesi nedeniyle aday adayı oldum.
Bir hukukçu olarak bu iktidar döneminde hukuk ve adalet sistemimizin tamamen çökertilmesi, çıkarılan antidemokratik yasalar, çocuklarımıza huzurlu ve özgür bir gelecek bırakılmaması yıllardır kademe kademe bu torbalardan çıkarılan bu yasalar ile basın ve ifade özgürlüğü kısıtlandığı için aday adayı oldum.
Bir vatandaş olarak şehrimizin 12 yıl boyunca AKP'ye bir cumhurbaşkanı, her dönem bakan, meclis başkan vekili, grup başkanı çıkaracak kadar oy vermesini rağmen; otoyollardan, hızlı trenden, hiçbir büyük yatırımdan pay almaması sebebiyle aday adayı oldum.
17-25 Aralık süreciyle yolsuzluk ve hırsızlığın hükümet yandaşları için meşrulaştırıldığı, doğalgaz şirketlerinin, bankaların, telekomünikasyon şirketlerinin sırtımızdan haksız kazanç sağladığı, cebimizden para çaldığı için aday adayı oldum.
Her yıl maden ocaklarında ve iş kazalarında binlerce insanımızın ölmesini işin tabiatı gereği diyerek kanıksanması sebebiyle aday adayı oldum.
Bir vatandaş olarak askeri ücretin ve emekli maaşlarının açlık sınırının çok çok altında kalması sebebiyle aday adayı oldum.
AKP iktidarı döneminde yakıt, gübre ve girdi fiyatlarının tavan yaptığı buna karşılık ürün fiyatların 10 yıl önceki seviyesinde kalması; çiftçiye destek olarak ödenen paranın aradan geçen sürede 16 TL'den 11 TL'ye düşürülmesi; daha da vahimi bu paraların zamanında ödenmediği gibi çoğu bölgelerde Çiftçi Malları'nı Koruma Başkanlığı adıyla yasada var sayılan ancak gerçekte olmayan ve hiçbir hizmet vermeyen kurumlar adına tekrar haciz yoluyla çiftçilerimizin eline geçmeden geri alındığı için aday adayı oldum.
Bu iktidar döneminde dış politikamızın iflas etmesi, uluslar arası camiada yalnızlığa sürüklenmiş olmamız sebebiyle aday adayı oldum.
Bir Türk, bir ülkücü, bir Milliyetçi Hareket mensubu olarak gayri resme eş başkanlık ve eş başbakanlık sistemi ile ülkemin bebek katilleri ile beraber yönetilmeye başlanması sebebiyle aday adayı oldum.
Bir Türk vatandaşı olarak kaçak saray-İmralı-Kandil şeytan üçgeninde yok edilmeye çalışılan Türklük şuuru, Türk kültürü ve Türkçemiz sebebiyle aday adayı oldum.
Kayseri'de oy kullanan insanların yüzde 50'sinin kadın olmasına rağmen yönetim mekanizmalarında ciddi oranlarda yer almaması sebebiyle aday adayı oldum.
Sonuç itibariyle içinde bulunduğumuz tüm sorunlara, sıkıntılara ve bölünme sürecine karşı tek ve son kale olan Milliyetçi Hareket'e ve lideri Devlet Bahçeli'ye omuz vermek, destek olmak için aday adayı oldum.
Haber: Dilek Bolat
