Necmettin Baykal (Emekli Komiser): Eskiden daha farklıydı bayramlar. Ama günümüzün gençleri de bu konularda saygısız diyemem. Birkaç saattir burada oturuyorum, bak etrafına gençler saygılı yemek yemiyorlar oruç tutmasalar da, sigara içmiyorlar. Her ne kadar eskisi gibi tadı olmasa da bayramların ben gençlerimizden umutluyum. Biz Pınarbaşılıyız Çerkesiz eski usul adetlerimizi halen devam ettiriyoruz.
Burhan Kuş (Emekli): Eski bayram tatlarını alamıyoruz. Şöyle ki eskiden kapımız açıktı. Mahalledeki bütün çoluk çocuk evimize giren çıkan eksik olmazdı. Beş kilo bayram şekeri alırdık yetmezdi. Şimdi bir kilo alıyoruz bitiremiyoruz bile. Eskiden çocuklarımızı rahatça dışarı çıkarta biliyorduk, ama şimdi her şeyden herkesten korkar olduk. Yoldan geçen birine şeker uzatsak almıyorlar, insanlar bir birinden korkar hale geldi. Eskiden öylemiydi herkes birbiriyle konuşur bayramlaşırdı. Birde şimdiki nesilin gözü tok. Önceden yokluk vardı, çocuklar bayramdan bayrama şeker yer, yeni kıyafetler giyerlerdi.
Fevzi Yazgan (Esnaf): Eski heyecanı hiç birimiz duymuyoruz elbette. Her yerde bir durgunluk mevcut. Eskiden olsa her yerin tıka basa dolu olması gerekirdi. İnsanlar artık örf ve adetlerini unutmaya başladı. Bende dâhil olmak üzere Ramazan ayında da o eski sahur ve iftar heyecanını yaşamadım. Bizler yaşamayınca da çocuklarımızda da olmuyor. Böyle böyle unutuluyor gelenek ve göreneklerimiz.
Doğan Karaman (Emekli): Eski bayramı yaşamadığımız gibi resmen rezillik yaşıyoruz. Ben emekliyim maaş alamıyorum. Yüzde üçlük bir zam aldık onu da vergi ile şununla bununla geri alıyorlar bizden. Eskiden paranın değeri vardı. Şimdi bizim aldığımız paranın kıymeti yok. Paramız pul oldu, aldığımız maaşı harcamaya korkuyoruz. Hepimizin durumu ortada işte. Aldığımız maaşla nerede alışveriş yapıp çoluk çocuğu sevindireceğiz. Önceden dolu dolu olurdu her şey. Yoklukla bayram mı kutlanır? Bir kilo kıyma alacak durumda değilim. Eski başkanım aldı bayram öncesi bir kilo kıymamı.
Mehmet Kaya (Emekli):Hiçbir şey önceki yaşadıklarımız gibi değil. Heyecan yok, arife günü heyecanımız olurdu. Alışverişe çıkılırdı. Paramız yok ki alışveriş yapalım. Ana baba evlat sevgisi olurdu. Şimdi kalmadı artık o sevgi saygı. Önceden bayram gelmeden 2 ay önce hazırlıklara başlanırdı. Tatlılar yapılır, yemekler hazırlanırdı. Şimdi kapımızı açan bile yok.
Haber: Berna Utaş Utangan