Motor sesini, bağlamanın melodileriyle birleştirdi.

Babasının çocukken "eti senin kemiği benim" diyerek sanayideki ustasına emanet ettiği 35 yaşındaki Sönmez, 22 yıldır çalıştığı sanayide çocuk yaşta gönül verse de ancak yıllar sonra çalmayı öğrendiği bağlamasını elinden bırakmıyor.

Bağlama çalmayı öğrendikten sonra sanayideki iş yerine sığmayan müzik tutkusuyla düğünlerde sahne almaya başlayan Kadir usta, 50 metrekarelik dükkanına gelen müşterilerinin bir yandan otomobillerini tamir ederken, seslendirdiği türkülerle de kulaklarının pasını siliyor. 

Kadir Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yaşında çırak olarak girdiği sanayide ustalığa kadar yükseldiğini, bu süreçte müziğe merakından hiç uzaklaşmadığını söyledi.

Çocukken haylaz bir öğrenci olduğunu belirten Sönmez, şunları anlattı:

"Haylazlığın ismi okuldan kaçmaktı. Babamın arabasını tamir ettirdiği bir yer vardı. Beni oraya götürdü ve ustaya 'Al sana çırak, eti senin kemiği benim' dedi. Mesleğe böyle başladık. O gün bugündür sanayideyim. Yıllar nasıl geçti haberim olmadı. Önce çıraklık yaptım. Sanayinin soğuğunu, sıcağını yedim." 

- "Nerede benden iyi bir bağlama çalan varsa yanına gittim"

Sönmez, oldukça yorucu ve çileli bir mesleği olmasına rağmen hayalini gerçekleştirmek adına bağlama öğrenmek için kurslara gittiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Çocukluktan beri türkü sevdam vardı. Türküleri çok severdim, dinlerdim. Çocukken TRT'de çıkan türküleri dinlerdim. Köyde düğün olurdu, oraya giderdim. Arkadaşlar ısrar ederdi, türkü söylerdim. 25 yaşında saz çalmayı öğrenmek için yola çıktım. Çok çalıştım. Nerede benden iyi bir bağlama çalan varsa yanına gittim. Öğrenmem zor oldu. Öğrenciliği biten bir şey değil ama güzel bir uğraş. İlk zamanlar evde çocuklar, ailem rahatsız oluyor, 'yeter artık, bırak sazı' diyorlardı ama inatla, azimle başardım. Hayatta zaten kolay bir şey yok. Usta da olsan, saz da çalsan, türkü de söylesen her şeyin zorluğu oluyor. Benim açımdan tek eksiklik bunun çıraklığını yapmamak. Küçük yaşta çıraklığını yaparak saz çalmaya başlasam daha iyi olabilirdim."

Düğünlerde bağlama çalıp türkü söylemeye başladığını dile getiren Sönmez, "Bir arkadaşım düğünlerde bağlama çalardı. Yanına gidip gelirken ben de heveslendim. Arkadaşım da yardımcı oldu. Düğünlerde çalıp söylemeye başladım. Yaklaşık 4 senedir mahalle düğünlerinde, salonlarda çalıyorum." diye konuştu.

- "Beni 'Tamirci Kadir' diye biliyor saz camiası"

Sanayide kendisini otomobilin altında, tulumla motor tamir ederken görmeye alışanların, düğünde sahne aldığında şaşkınlıklarını gizleyemediklerini aktaran Sönmez, şöyle devam etti:

"Bir salon düğününe gittim. Biri bana düğünün başından itibaren dikkatlice bakıyor ama bir şey diyemiyor. Düğün bitti yanıma geldi, 'Sanayide Kadir usta var, bir akrabalığın var mı?' dedi. Ben de o Kadir usta benim dedim. 'Arabayı getirdiğimde seni hep tulumla görüyordum, burada böyle görünce çok şaşırdım' dedi. Beni 'Tamirci Kadir' diye biliyor saz camiası. 'Ne tamir ediyor' diye merak edenler de oluyor. Saz tamircisi gibi algılayanlar bile var." 

- "Aslında ikisinde de kulağımızla hareket ediyoruz"

Sönmez, iki meslekte de iyi bir kulağa sahip olmak gerektiğini vurgulayarak, motorun ve bağlamanın iyi ses verebilmesi için kusursuzca ayarlanması, akort edilmesi gerektiğini belirtti.

Bağlama çalmanın motordan gelen aykırı sesleri dahi iyi ayırt etmesine katkı sağladığını anlatan Sönmez, şöyle konuştu:

"Otomobilde taktığımız her parça hareket halindedir. Hepsinin bir fonksiyonu var. Bağlama çalmak ile oto tamirini birbirine çok benzetiyorum. İkisinin de kalıbı var. Onu bildikten sonra yapmak kolaylaşıyor. Aslında ikisinde de kulağımızla hareket ediyoruz. Kulak ne kadar aşina olursa o kadar iyi sonuç alıyorsunuz. Bağlama çalmak kulağımın sesleri net olarak seçmesine yardımcı oldu. Artık bozuk sesleri hemen seçiyorum. Böyle olunca arabanın motorundaki bozuk sesi daha net seçebiliyorum. 'Bu arabanın motorundaki ses normal değil' diyebiliyorum, o yönden artısı var. Bağlamayı öğrendikten sonra 50 metrekare dükkanda yeri geldi motor tamir ettik, yeri geldi işten sıkıldık saz çalıp türkü söyledik. Bu sayede çevrem de çok genişledi, yeni insanlar tanıdım."