Çıraklık için Avrupa Anlaşması ve Aday Ülkeler için Bölgesel Semineri, 16 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeden gelen temsilcilerin katılımı ile Kayseri´de yapıldı.
Bir otelde düzenlenen seminere, Vali Yardımcısı Mehmet Emin Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, Avrupa Birliği Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Bülent Pirler, İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu, KOSB Başkanı Tahir Nursaçan, KESOB Başkanı Ahmet Övüç ve davetliler katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu, ?Mesleki eğitim noktasında Türkiye ortalamasının üzerinde bir ildeyiz. 55´e 45 gibi bir ortalamamız var. bu iyi bir oran ama üzerinde çalışılması gereken bir oran. İnşallah bunu hep beraber çalışarak ileriye doğru taşıyacağımızdan eminim. Kayseri insicamı olan bir şehirdir. Bu da Kayseri´nin en büyük avantajlarından bir tanesidir. Belediyesi ile, siyaseti ile, sanayisi ile eğitime çaba sarf eden bir yapısı var. Bu sinerjide öncelikle şehrimizi ve katkı sağlayarak da ülkemizi iyi bir noktaya taşıyacağımızdan eminim. Katkı veren ve burada bulunan herkese çok teşekkür ediyorum? ifadelerini kullandı.
AB Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Ahmet Karan da, yaptığı konuşmada, ?AB´nin 2020 hedefleri arasında büyüme, rekabet edebilirlik ve beceri eşleşmesi yoluyla yeni işler yaratmak yer almaktadır. Böyle bir hedef koyulmasının en önemli nedenlerinden biriyse, hem Avrupa´da hem de Türkiye´de genç işsizlik oranlarının yüksek olması yer almaktadır. Bir taraftan bu yüksek oranlar yer alırken diğer tarafta hem Avrupa´da hem de Türkiye´de işverenlerin bazı meslek gruplarında halen çalışan bulamadığını görüyoruz. Bu durumun en önemli nedenleri arasında ailelerin ve öğrencilerin mesleki eğitimi en son tercih olarak görmesi yer alıyor. Türkiye geneline ve Avrupa geneline baktığımızda ne yazık ki mesleki eğitim en son tercih olarak görünüyor? dedi.
TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler ise, büyük bir işsizlik oranı ile karşı karşıya olduklarını söyleyerek, ?Büyük bir işsizlik oranı ile karşı karşıyayız. Bütün dünyada bu işsizlik oranları genişliyor. Özellikle Uluslararası Çalışma Teşkilatı´nın istatistiklerine baktığımızda 2016 yılında 2.3 milyon, 2017´de de 1.1 milyon artması ön görülüyor. Bunlar gerçekten çok tehlikeli oranlar. Genç işsiz sayısına baktığımızda 75 milyon civarında olduğu görülüyor. Bu sayısının 2018 yılında 75.1 milyona çıkacağı ön görülüyor. Özellikle genç işsizlik sorununu konuşacağımız için potansiyel büyük riskler taşıdığı bulgusunu yaparak başlamamız gerekiyor. Her şeyden önce Türkiye burada çok ciddi bir sorun yaşıyor. Yabancı konuklarımız da bunu görüyorlar. Suriyelilerin ve o bölgeden gelen birçok insanın Türkiye´ye geldiği, nüfusunun 3 milyonun üzerine çıktığı ve bunların mesleki eğitimlerini, kalmalarını, yaşamalarının ayrı bir sorun oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun sosyolojik risklerini ve teröre yönelik risklerinin de ne kadar yüksek olduğunu biliyorum. Bunun da çözümü mesleki eğitimden geçiyor. Avrupa Birliği´nin son zamanlardaki biraz hareketlenmesi dışında 5 yıldır neredeydiniz diyebilecek durumdayız. Bu da fiili bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bunun da bu toplantıda özellikle vurgulamamız gerektiğine inanıyorum. İşveren kesimi olarak da bunu muhakkak vurgulamak istiyorum? şeklinde konuştu.
Türk milletinin Türkiye´de oynanan oyunların altında kalmayacağının altını çizen Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay da, ?Ülkemizde 79 milyon insan yaşıyor. Son yıllarda müthiş bir şekilde ülkemiz üzerinde ciddi oyunlar oynanıyor. Bu oyunlar ülkemizde 15 yılda bir oynanır ama biz Türk milleti olarak bu oyunların altında kalmayacağız. Tıpkı 29 Şubat sürecinde mesleki eğitime çok büyük darbe vurularak ülkemizin kalkınmasının engellendiği gibi. Bunların hepsinin bilincindeyiz ve ülkemizin kalkınmasının da ticarette, mesleki eğitimde ve çıraklık sisteminde olduğunu biliyoruz. Biz sektörle özellikle müthiş bir iş birliği içerisindeyiz. İlleri geziyoruz ve sektör temsilcilerinin görüşlerini alıyoruz. Ülkemizde mesleki eğitimi ve istihdam edeceği gerekli iş gücünü nasıl yetiştiririz sorusu hakkında sektörden bilgi alıyoruz. Şu anda 1 milyon 750 binin üzerinde meslek lisesinde okuyan öğrencilerimiz var. 100 orta öğretim öğrencisinden 44´ü meslek lisesinde okumaktadır. 3 bin 291 okulumuzda da 135 binin üzerinde öğretmenimiz görev yapıyor. Bizim buradaki hedefimiz 2023 vizyonumuza uyacak şekilde mesleki eğitimlerin okullaşma oranını yüzde 60´a çıkarmak. İnşallah bunu çıkaracağız. Suriyeliler bizim misafirimiz. 3 milyon civarında Suriyeli vatandaşımız Türkiye´ye sığınmak zorunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti insani değerleri çok yüksek olan bir ülkedir. Onlara özellikle mesleki eğitime kazandırmak ve hayata hazırlamak için her türlü hazırlıklarımızı yaptık. Ülkelerinde 8 yılı tamamlayanlar öncelikle çıraklık eğitim merkezine, istedikleri takdirde de meslek liselerine bizim öğrencilerimizle birlikte istedikleri alan ve dalları seçerek eğitimlerine devam edecekler. Bununla ilgili bütün programlarımızı yaptık ve yürürlüğe koyduk. Şu anda Suriyeli çocuklarımızın kayıtları devam ediyor. onların meslek öğrenmesi konusunda böyle bir sorun artık bir sorun yok. Mesleki eğitim merkezlerine giden öğrencilerimizin sigortalarını devlet olarak biz yapacağız. Küçük esnaf daha fazla yanına çırak alsın ve daha fazla insana meslek öğretsin diye alacağı ücretin 3´te 2´sini de yine devlet olarak biz ödeyeceğiz. Burada da esnafa destek vermiş olacağız? diye konuştu.
Seminerde konuşan AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel ise, ?AB sürecinde ülkemizin genç nüfusunu bu süreçte bizim en büyük silahımız ve en büyük artı değer olduğunu her platformda dile getiriyoruz. Avrupa Birliği´nin yapısına baktığımızda gerçekten gittikçe yaşlanan bir nüfusa sahiptir. O nedenle bu artı değer sadece Türkiye açısından değil AB açısından da gerçekten değerlendirilmesi gereken bir potansiyeldir. Ülkemiz için bu genç nüfus eğer iyi değerlendirilirse bir potansiyel ama iyi değerlendirilemezse çok büyük bir risktir? dedi.
Yapılan işbirliklerinin gelişerek devam etmesini istediğini kaydeden MEB Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, şunları söyledi:
?Bu çalışma bizim sizlerle iş birliğimizin bir başlangıç noktası olacak ve ümit ediyoruz ki bu önümüzdeki yıllarda yeni projeler ile devam edecektir. Haberleşme bilgilerimiz ile hiçbir bürokratik işleme gerek kalmadan ERASMUS projelerinde ve diğer konularda iş birliği için her zaman temas kurabilirsiniz. Bakanlığımızdan da bu konularda destek gerektiğinde benimle ve arkadaşlarımla doğrudan yazışabilirsiniz. Kayseri tarihimizden ve kültürümüzden gelen ahiliğin en önemli merkezi ve başlangıç noktasıdır. Kayseri ilimiz ERASMUS projelerinde ve diğer projelerde en çok proje kullanan ilimizdir. İşletme sayısına ve nüfusuna göre çok sayıda proje kullanan, proje desteği alan ve başarıyla proje gerçekleştiren illerimizden bir tanesidir. Bu ilimizde ki kuruluşlarımız ile yapacağınız iş birliği bundan dolayı bizim için çok önemlidir. Türkiye bölgede ki sorunlardan dolayı bir anda 3 milyona yakın mülteci kabul etmek zorunda kaldı. Ülkemiz bir yandan kendi eğitim sistemini geliştirirken diğer yandan da 3 milyonun yarısından fazla eğitim çağındaki çocuklar ve gençlerdir. Bunların eğitimi ile de uğraşmaya başladık. Burada AB´ye teşekkür ediyoruz. Suriye göçmeni olan 500 bin çocuğun eğitimi için Türkiye´ye 300 milyon avroluk bir destek paketini kullandırmaya başladılar.?
Konuşmaların ardından RTF Operasyon Bölüm Başkanı Anastasia Fetsi tarafından seminerin amaç ve hedefleri hakkında bilgiler verildi.