KTO Ocak ayı Meclis Toplantısı, gerçekleştirildi. KTO Meclis Salonu´nda düzenlenen toplantıda konuşan KTO Meclis Başkanı Ömer Gülsoy, Kayserispor´un yeni yönetimini tebrik ederek, takıma sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Gülsoy, "Teknik heyete ve futbolculara pazar günü aldıkları güzel galibiyetten dolayı teşekkür ediyoruz. Bu şehir bizim. Kayserispor, bizim ve şehrimizin takımı. Takımımıza sahip çıkmamız lazım. Sahip çıkmak denince sadece para vermek anlıyorlar ama bu böyle değil. Manevi olarak destek vermek bile sahip çıkmanın bir göstergesidir. Güzel bir stadımız var. Stadı yapanlardan Allah razı olsun. O stadın tribünlerinin boş olması, maalesef Kayserispor´un, futbolcularının ve yönetiminin moralini bozar." dedi.
KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz da, "Ülke olarak, millet olarak, iş dünyası olarak 2016 yılını geride bıraktık ve 2017 yılının ilk ayını da bitirdik. Yılın ilk önemli gelişmesi Anayasa değişikliğine ilişkin olmuştur. Bilindiği üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliği paketini yasalaştırmıştır. Türkiye´de zaten fiili olarak bir Cumhurbaşkanlığı sistemi mevcuttur. Mevcut durumda Anayasal yetkilerini kullanan ancak sorumluluğu bulunmayan bir cumhurbaşkanlığı sistemi söz konusudur. Yapılan yasal düzenleme ile mevcut yönetim karmaşası sona erecektir. Referandum sürecinin sağ salim sonuçlanmasını ve yapılan anayasa değişikliklerinin milletimizin oyları ile kabulü ile ülkemize iyilikler ve güzellikler getirmesini temenni ediyorum. 2016 yılında yaşanan tüm olumsuzluklar elbette ekonomik manada ülkemizi olumsuz etkilemiştir. Son 27 çeyrektir sürekli büyüme yaşanırken ekonomimiz 2016 yılı 3. çeyreğinde ise ilk kez yüzde 1,8 oranında daralmıştır. Bütün bunlara rağmen 2017 yılından beklentimiz ve gerçekleşmesini umut ettiğimiz gelişmeler elbette olacaktır. Ancak, 2017 yılının ilk saatlerinde İstanbul´da meydana gelen ve 39 kişinin ölümü ile neticelenen menfur terör saldırısı, arkasından ABD Başkanlığına seçilen Trump´un yaptığı açıklamalar, ortaya koyduğu ilk uygulamalar ve arkasından derecelendirme kuruluşlarının Türkiye´nin kredi notunu düşürmeleri, 2017 yılına dair ümitlerimizde bazı soru işaretlerine neden olmuştur. ABD´nin yeni yönetiminin başta Kanada ve Meksika´yı kapsayan NAFTA ülkelerine mesafeli olması ve Trans Pasifik anlaşmasını iptal etmiş olması, Avrupa Birliği ülkeleri ile yürütmekte olduğu Transatlantik Ticaret Ve Yatırım Ortaklığı anlaşması ortaklık müzakerelerini askıya alması ve özellikle Müslüman ülkelere karşı son almış olduğu kararlara bakıldığında radikal olabilecek bir döneme girildiğini görmekteyiz. Özellikle Çin ile girmiş oldukları ticaret savaşı ve neticesinde dünyadaki doların ABD´ye çekilmesi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin kaynak bulmakta zorlanmasına, sermayenin ABD´ye yönelmesinden dolayı ülkemizde faiz oranlarının yukarı doğru çıkma eğilimi göstermesi ve ayrıca dünyada dış ticaretin daralacak olması ülkenin ihracatını olumsuz manada etkileyecektir diye düşünüyorum. Biraz önce ifade etmeye çalıştığım gibi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye´nin kredi notunu düşürmesini gördük. Halbuki ülkemizin ekonomik dinamiklerine baktığımızda ihracatımıza, millî gelirimize, borçlanmamıza ve bankalarımızın çok sağlam yapısına baktığımızda bu derecelendirme kurullarının çok da iyi niyetli olmadığını görüyoruz. En azından çok acele ettiklerini görüyoruz. Kamu borçlarımızın milli gelirimize oranına baktığımızda sadece yüzde 32 olması ve diğer gelişmiş ülkelerin bu dönemlerine baktığımızda çok daha yükseklerde olduğunu gördüğümüzde, Türkiye´nin borç alma ve ödemede herhangi bir sıkıntı olmamasına rağmen bu tür kararların alınması derecelendirme kuruluşlarına art niyetle hareket ettiklerini göstermektedir. Bu durum, bankaların, Hazinenin ve yurtdışından borçlanma yapan özel sektörün kredi kullanırken daha yüksek faizle borçlanmasına neden olacaktır. Özellikle ülkenin yatırım yapılabilir seviyenin altına indirilmesi bundan sonraki borçlandırma faizlerinin daha yüksek olması neticesine ve doğrudan yabancı yatırımcı ve sermaye girişinin azalmasına neden olabilecektir. Bunun çaresinin yatırım yapmaktan, çok daha fazla üretmekten ve ürettiklerimizi daha çok ihraç etmekten geçtiğini özellikle belirtiyor, iş dünyasına ve üyelerimize durmak yok yatırıma devam diyorum." ifadelerini kullandı.
Ekonomik sıkıntılara seferberlik ruhu içerisinde gereken cevabı vereceklerini söyleyen Başkan Hiçyılmaz, "15 Temmuz´da nasıl ki, dış mihrakların ve hainlerin ülkemizi bölmelerine-parçalamalarına Milletçe göğsümüzü siper etmişsek, bu ekonomik sıkıntılara karşı da bu seferberlik ruhu içinde gereken cevabı hep beraber ama özellikle iş dünyası olarak vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Son 15 gün içerisinde İstanbul´da düzenlenen İSMOB ve İMOB Mobilya Fuarlarını Yönetim Kurulu üyelerimizle ziyaret ettik. Kayseri´den katılan ve fuarlarda stant açan mobilya firmalarımızı tek tek ziyaret ederek kendileri ile sektör ile alakalı görüş alışverişinde bulunduk. Yaptığımız görüşmelerde özellikle yurt dışından, Ortadoğu ve Balkan ülkelerinden çok sayıda ziyaretçimizin geldiğini ve bağlantılar yaptıklarını öğrendim ve çok mutlu oldum. Bu özellikle Kayserimizin lokomotif sektörü olan mobilyacılarımızın moralini yükseltmekte ve dolaysıyla ilimiz ekonomisinin olumlu manada etkilendiğini ortaya koymaktadır. Türkiye´de yapılan üretimin yarısını tek başına yapan, ihracatımızda önemli katkıları olan ve yüz binden fazla istihdam yaratma böyle bir sektörün bu 2 fuarda çok önemli bir şekilde temsil edilmesi ve ihracat noktasında önemli gelişmelerin olması, ilimiz ve ülkemiz adına 2017´den çok ümitli olmamızı sağlayacak önemli bir gelişme olmuştur ama şunu belirtmem gerekir ki, özellikle mobilya sektöründe olmak üzere genel olarak uygulanan yüzde 10´luk KDV´nin düşürülmesi ve ÖTV´deki oranların yeniden gözden geçirilmesi sektörümüzün taleplerindendir. İçinden geçmekte olduğumuz bu sıkıntılı sürecin atlatılması için hükümetimizin aldığı çok önemli destekler bulunmaktadır. Bu destek ve teşvikler için Sayın Başbakanımıza ve Bakanlar kurulumuza teşekkür ediyoruz. KOSGEB tarafından verilen 50 bin TL´lik kredinin alamayanlara da verilmesi konusunda çalışmaların yapılmasını arzu ediyoruz." diye konuştu.
Öte yandan, KTO yönetimi ve meclis üyeleri toplantı öncesinde Kızılay´a kan bağışında bulundu. (İHA)