14-20 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası dolayısı ile yapılan açıklamada; son beş yılda Kayseri Şeker´in maus makineleriyle pancar yüklemeye başlaması sonucunda yılda 150 dekar arazi tarıma yeniden kazandırıldığı ve bu çalışma kapsamında 2012 yılında 3 maus ile başlanan çalışmanın 2016 yılında 21 mausa kadar yükseldiği belirtildi. 2012 yılında fabrikaya teslim edilen pancarda fire ortalaması 9,4 iken 2016 yılında maus uygulamasının yaygınlaşması sonucunda fire oranının 8´lere kadar düşmesi sağlandı. Yüzde 2.5´lik fire oranı 2 milyon 850 bin ton fireli pancarda 71 bin 820 ton toprak demektir. Bu kadar verimli toprağın fabrika merkezine gelmesinin engellendiği, 71bin 820 ton toprağın 30 santimetre kalınlığında serildiğinde ise yaklaşık 150 bin metrekare alanı kapladığı, bunun da her yıl 150 dekar arazinin tarıma yeniden kazandırılması demek olduğuna dikkat çekildi. Verimli toprakların taşıma yolu ile oluşturduğu erozyonunun önlenmesi amacıyla Kayseri Şeker, maus uygulama alanını daha da genişleterek birkaç yıl içerisinde pancar ekim bölgelerinin tamamında pancar nakil işlemlerinin maus ile yapılmasını hedeflendiği kaydedildi. Ayrıca; Kayseri Şeker tarafından tarım arazilerinde erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda çiftçiyi bilgilendirmek ve örnek uygulamaları yapmak için çölleşmeyle mücadelede başlatılarak, Erciyes Üniversitesi Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi ve Gıda Tarım Kayseri İl Müdürlüğü´nün de katkılarıyla İncesu Yavaş Mevki´inde 2 bin 500 dekar arazinin ıslah çalışması ile bölgedeki kum tipisi ve toprak erozyonunu önlemeye çalışıldığı dile getirildi. Açıklamaya şu şekilde devam edildi;
?Şehit kanları ile alınan topraklarımızın korunması ve şehitlerimize olan bir saygı unsuru olduğunun bilinciyle hareket eden Kayseri Şeker yöneticileri tarafından toprak erozyonunun önlenmesi konusunda toplumda oluşan duyarlılığın artmasına vesile olması temenni edildi. Yapılan bilimsel araştırmalarda, dünyada kullanılabilir arazilerin yüzde 33´ü toprak bozulumuna uğramış durumda olduğu, Türkiye´de ise toprak bozulum tiplerinden sadece erozyon dikkate alındığında bile topraklarımızın yüzde 86´sında erozyon meydana geldiği görülüyor. Toprak bozulumu su kıtlığı, gıda güvensizliği, iklim değişikliğinde hızlanma, yoksulluk, göç, toprak ve toprağa bağlı diğer eko sistem hizmetlerinde azalma gibi sonuçlara yol açıyor. Bu vesile ile Toprak bozulumu, toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması olarak nitelendiriliyor.?