Arıkan, "Genel merkezimiz 1 Kasım seçimleri öncesinde Kayseri´de milletvekili adayı olarak görev yapmamızı talep etmişti. Bizde bu görevimizi gücümüzün yettiği kadarıyla yapmaya gayret gösterdik. Seçimin akabinde genel merkezimiz tekrardan görevimize dönmemiz noktasında talimatlarını bizlere yönelttiler. Bizde bu talimat doğrultusunda yeniden ?Bismillah´ dedik ve yeniden il başkanlığı görevini yapmaya gayret göstereceğiz" ifadelerini kullandı.
İl ve ilçe kongreleri hakkında bilgiler veren Arıkan, "Saadet Partisi teşkilatları olarak geçtiğimiz günlerde Ankara´da 3 günlük kamp programı yapılmıştı. Bu kamp programında bir takım kararlar alındı. Bu kararların ilk kademesinde ilimizde ki ilçe kongrelerin yapılması ve akabinde de il kongresinin yapılmasıydı. Bizde Kayseri teşkilatı olarak geçtiğimiz pazartesi günü bu çalışmaları başlattık. 16 tane ilçemizin kongresini 2 aylık bir süre içerisinde tamamladıktan sonra mayıs ayında da Kayseri il kongremizi gerçekleştireceğiz. Kayseri´de Saadet Partisi´nin sesini duyurabilmek için, ülkenin bugün ki geldiği nokta itibariyle daha iyi yerlere gelmesi noktasında sorumlu bir muhalefet nasıl olması gerekiyorsa bundan önce olduğu gibi bundan sonra partimiz olarak göstermeye gayret edeceğiz. Türkiye´de iktidar sorununun olduğu kadar muhalefet sorunu da söz konusudur. Maalesef mecliste iktidar partisinin yanı sıra bulunan 3 parti bu görevi layıkıyla yerine getiremiyorlar. Ciddi bir muhalefet söz konusudur. Biz meclis dışında olsak bile mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Terör olaylarını da değinen Arıkan, şunları kaydetti:
"Ülkemiz de yıllardır süregelen ve kangren haline gelen terör sorunu var. Devletimizi yöneten inşalar teröristlerle mücadele ettiklerini söylüyorlar. Bunun yanlış olduğu kanaatindeyiz. Bizim terör ile mücadele etmemiz gerekir. Terörist ile mücadele ettiğimiz takdirde 40 yıl boyunca bunu gördük ki başarılı olma ihtimalimiz maalesef yok. Terörle mücadele etmek için de Roma ile mücadele etmek gerekir, Berlin ile mücadele etmemiz gerekir, Paris ile mücadele etmemiz gerekir ama biz hala Cenevre´de ki bir takım ümitlerin peşindeyiz. Cenevre´den hiçbir şekilde Müslümanların lehine, İslam ümmetinin lehine en ufak bir kararın çıkma ihtimali yoktur."