LAF ÇOK İCRAAT YOK

Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü idi. Her 7 saniyede bir kadının şiddet gördüğü, sadece 2014 yılında 270 kadının cinayete kurban gittiği bir ülkede yine kadınlar en beylik ve klişe sözlerini söylediler. Eğitimsizlikten, yasalardan, hükümetin aldırmazlığından söz ettiler. Kadına şiddete en fazla maruz kalınan bu dönemde deyim yerindeyse yine havanda su dövdüler.

Erkek şiddetinin hız kesmediği Türkiye'de, tablo oldukça vahim; Türkiye'de kadın cinayetlerinin yaşanmadığı gün yok gibi. Erkekler, kadınları ve çocukları öldürüyor. Tecavüz ediyor, tecavüz girişimlerinde veya cinsel tacizde bulunuyor.  Kadınlar en çok kocalarından şiddet görüyor. Kadınların yüzde 28'i kocalarından/sevgililerinden ayrılmak istedikleri için öldürüldü. Kadınların yüzde 61'ini kocaları ve sevgilileri öldürdü, yüzde 16'sını ise eski kocaları ve eski sevgilileri öldürdü.

Cinayetlerin bölgelerimize göre dağılımına baktığımızda ise, Marmara bölgesinin birinci, Ege ve Akdeniz bölgelerinin ise 2. ve 3. sırada yer aldıkları görülüyor. Yani en gelişmiş, eğitim oranının en yüksek olduğu bölgeler aynı zamanda, en çok kadın öldürülen bölgeler. Kayseri ise bu istatistik verilerinden pek de aşağıda kalmıyor. Daha iki hafta önce, iki kız çocuğuna, iki farklı yerde cinsel istismarda bulunuldu. İstatistik verilerinden yıllara bakıldığında ise bu gerçek gün yüzüne şu şekilde yansıyor: 2009:105, 2010:165, 2011:121, 2012:135, 2013:214, 2014:270 kadın öldürüldü. 2015 ise Özgecan cinayetinde olduğu gibi vahşette sınır tanımayan kadına şiddetin en fazla oyduğu yıl olacak. Ülkemizde resmi sayılar ile gayri resmi sayılar arasında her zaman çok büyük farklar olmuştur. Maalesef bu rakamlarında gerçeği yansıttığından emin değiliz.

Haber: Dilek Bolat