İçer ailesinin dramı yürekleri dağlıyor. Dursun İçer bundan altı ay öncesine kadar normal bir şekilde hayatını idame ettiriyordu. Bir binada görevli olarak çalışan İçer, deyim yerinde ise az bulup az yiyordu. Tek ayağı normalde özürlü olan İçer kimseye muhtaç etmeden ailesini geçindiriyordu. Tâ ki o kazaya kadar. Geçirdiği trafik kazası sonrasında doğuştan özürlü olan Dursun İçeri´in sol bacağı iki yerinden kırıldı. Bacağına takılan platinlerden sonra normalde çok ayakta kalamadığı ayağını hiç kullanamaz hale geldi. Buda yetmezmiş gibi görevli olarak çalıştığı binadan işten de atıldı. Eşinin ve kendisinin ailesinin de durumu yerinde değil. Dışarıdan aldıkları tek bir yardım bile yok. Aylık olarak eline geçen 550 TL rapor parası, tuttukları evin kirası 250 TL. Üstelik yaşadıkları evin koşulları içler acısı bile değil. Zaten ayağını kullanamayan İçer, binanın bodrum katına inmek için basamaklardan geçmek zorunda. Buda yetmezmiş gibi evin içinde tuvalete çıkabilmek içinde beş basamak tırmanmak zorunda. Normal her insan gibi tuvalet ihtiyacını bile karşılayamıyor. Eşi de Biçer´i yalnız bırakıp çalışamıyor. Çocuklara bakacak kimseleri de yok.
Ülkemizde açlık sınırının, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 4.329 lira belirlenmişken bu aile ne yapmalı? Ellerine Kalan 300 TL ile hangi ihtiyaçlarını gidermeli?
Daha doğarken tek ayağının özürlü olduğunu ve sürekli olarak ayakta kalamadığını ifade eden Dursun İçer, ? Kaza olmadan önce iyi kötü aileme bakıyordum. 5 aydır çalışamadığım gibi aileme de hiçbir yardımım dokunmuyor. Taksitlerim yüzünden birkaç yer ile icralık oldum. Eşim çalışmak istiyor ama küçük oğlum halen anne sütü alıyor. Anne sütünden kessek çocuğa ne yedirip, ne içireceğiz? Onu da bıraktım zaten binadan inip çıkarken zorlanıyorum. Tuvalete gitmem içinde beş tane basamak çıkmam gerekiyor. Tek başıma çıkamıyorum eşim destek oluyor. Düz olan bir yer olsaydı tabii daha iyi olurdu ama bu fiyata ancak burayı bulabildik. Eşyalarımı da görüyorsunuz. Eşten dosttan gelen eski koltuk kanepe. Ama buna da şükür. Bu halimde iş bulabilsem iki etmeden çalışacağım. Ama ayakta bile duramıyorum ki! Kimsede beni çalıştırmak istemiyor maalesef. Sesimizi duyan birileri mutlaka olmalı. Bende bu Ülke´nin vatandaşıyım. Psikolojim iyice bozuldu. Birileri bana çıkar bir yol göstersin ? diyor?
Birileri bir şeyler yapmalı bu aile için. Bizlerde kimsesizlerin kimi olanları bu vakada, dramda görmek istiyoruz. Birileri bu yardım çığlıklarını duysun!
Haber-Foto: Berna Utaş Utangan