Kayseri'nin tarihi yeniden yazılacak

Kayseri Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Taşhan bölgesinde sürdürülen kazı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Kazılar sonucu dünya literatürüne giren fosiller gün yüzüne çıkarılıyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, kazı çalışmaları sonucu yeni bulunan fosilin 3,5 metrelik boyutuyla bütünlük halinde dünyada tek olduğunu ve bu nedenle dünyadaki bilim adamlarının dikkatini çektiğini söyledi. Dikkatleri Kayseri’ye çeviren bu kazılar sonucu Almanya’dan bir heyetin şehre geldiğini, önümüzdeki günlerde de Finlandiya’dan bir heyetin geleceğini ifade eden Başkan Büyükkılıç, buluntuların şehre olan ilgiyi artırmasının yanı sıra Kayseri’nin jeomorfolojik tarihi açısından da önemli olduğunu kaydetti. Fosillerin bulunduğu yerde binlerce hayvanın olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Büyükkılıç, “Demek ki Kayseri’nin jeomorfolojik yapısı yeniden değerlendirilmeli. Kayseri milyonlarca yıl önce adeta ormanlar bölgesiymiş. Tropikal bir iklime sahipmiş. Kayseri’nin bu anlamda tarihinin yeniden yazılacağına inanıyoruz” dedi.
Bugüne kadar çıkarılan fosilleri Kayseri Bilim Merkezinde sergilediklerini, bundan sonrası için doğa tarihi müzesi kurulması yönünde istişareler yaptıklarını dile getiren Büyükkılıç, kazı çalışmalarına destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.

“Dünyada böyle örnekler yok”
Kazı çalışmalarının danışmanlığını yapan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okşan Başoğlu da, kazılara 2017 yılında başladıklarını ve Kayseri Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle devam ettirdiklerini söyledi. Prof. Dr. Başoğlu, kazı çalışmaları sonucu çıkarılan iki buluntunun dünyada tek olduğunu belirtti. Bu buluntularla birlikte Kayseri’nin doğa tarihi açısından merkeze yerleştiğini vurgulayan Başoğlu, “Çok büyük potansiyeli olan bir bölgede çalışıyoruz. Burada zürafalar, fillerin atası denilen 4-5 tür, gergedanlar, üç toynaklı atlar ve boynuzlugillere ait fosiller var. 7,5 milyon yıllık diyebiliyoruz. O zamanki Kayseri’de filler, gergedanlar, zürafalar sürüler halinde geziyorlarmış. Bu da gayet tropikal iklim olduğunu gösteriyor ve günümüz Afrika’sına benziyor. Sık ormanlık ve otluk bir bölge” dedi.
Kayseri’deki kadar sağlam ve korunaklı örneklerin dünyada olmadığını belirten Prof. Dr. Okşan Başoğlu, fosillerin iyi korunmasının toprağın yapısıyla ilgili olabileceğini söyledi. Türkiye’de sadece Ankara’da bulunan doğa tarihi müzesinin Kayseri’de de olmasını çok yakıştırdığını dile getiren Başoğlu, dünyanın farklı ülkelerindeki bilim adamlarının ilgisinden bahsederek, “Dünya büyük ilgi gösteriyor. Buluntularla Alman basınına da çıktık. Dünyanın çeşitli bölgelerinden bilim insanları gelecek. 7 Ekim’de Finlandiya’dan fil uzmanı randevu aldı. Arkasından birkaç grup daha gelecek, çünkü böyle örnekler dünyada yok. Kazılarımıza Büyükşehir Belediyesinin verdiği katkılar ve Başkanımız Memduh Büyükkılıç’ın gösterdiği ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.