Tarih: 03.10.2015 09:38

Kanıyla imzaladı

Facebook Twitter Linked-in

Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim İş Bölümü 3´üncü sınıf öğrencisi Mehmet Ciril, şovmen Cem Yılmaz´ın portresini 2012 yılında karakalemle çizmeye başladı. Bir süre sonra çizime ara veren Ciril, 6 ay önce Portreyi yeniden çizime başladı. 30x40 santim boyutta bir kâğıt üzerinde çalışan Ciril, nokta ve çizgi çalışması ile çalışmasını tamamladı. Görenlerin büyük beğenisini kazanan portreye Ciril, imzasını parmağını keserek akıttığı kan ile attı. Sosyal Medya ile ulusal basında geniş yer alan Mehmet Ciril ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Resme nasıl başladınız?

Ben çocukken başladım. Yeteneğim okula başlamadan fark edildi. Bizim kırtasiyemiz vardı ben oradan resim defterleri alırdım. Sürekli bir şeyler çizerdim çok hevesliydim. Ama resme sürekli ara verdim. Yıllarca çizmediğim oldu. Bir anda bir şeyler çizip yine ara verdiğim oldu.

Neden Cem Yılmaz´ın portresini çizmeyi tercih ettiniz?

Ben Cem Yılmaz´ı ve filmlerini gerçekten çok seviyorum. Çok doğal buluyorum. Benim gözümde bir insan ancak bu kadar doğal olur yani. İsim vermek doğru değil ama birçok isim var yapmacık olan. Yaptığı işler de yapmacık oluyor.  Ama Cem Yılmaz gerçekten samimi. Sevmediğim biri olsaydı 6 ay uğraşıp da yapamazdım zaten.

Çalışma 6 ay sürmüş? Bu süreç sizin için nasıldı?

Ben bu çalışmaya 2012 yılında başladım. Baktım ki işin içinden çıkılacak gibi değil. Çünkü ben bunun her şeyini en ince ayrıntısına kadar çizeceğim demiştim. Sadece gözünün birini çizip bırakmıştım. Çok zor bir fotoğraf seçmiştim zaten. Kolay kolay kimse de böyle bir fotoğrafı çizmeye cesaret edemez zaten. Bu sene çizmeye kaldığım yerden tekrar başladım ve 6 ayda bitirdim. Aslında hala da devam ediyorum. Girilecek ayrıntıları hala var. Çizim kalemimi önce özel kalemtıraşla açıyorum daha sonra da jiletle açıyorum. Örneğin bir nişancı hedefi vurmak için nefesini tutar ya bende çizerken öyle yapıyordum. Ben bu resimle çizginin ötesine geçtim. Özellikle geceleri çalışıyorum ben. Normalde bir insanda 60 bin ile 100 bin arasında saç teli vardır. Saymadım tabi ama benim de çizimimde o kadar çizgi vardır.

/resimler/2015-10/3/0940554587264.jpg

Resme imzanızı neden kendi kanınızla attınız?  

Biz birinci sınıfta modern sanat eğitimi aldık. Haliyle klasik sanat artık iş görmüyor. Hocamız Nevin Engin bize modern sanatı aşıladı. İnsanlar modern sanata bakıyorlar artık. Mesela yurt dışında Marc Quinn adında bir sanatçı var. Düzenli olarak kendi kanını çektiriyor. O kanı soğutuyor ve adam o kanla heykel yapıyor. Kan pıhtılaştığı için heykel her geçen gün değişiyor. Buna da süreç sanatı deniyor.  Gün geçtikçe heykelin görüntüsü de değişiyor. Bir nevi yaşayan bir heykel.  Modern sanatta bu tip şeyler var. Ben neden kanla imza attığımı bilmiyorum. Belki bilinçaltıma yerleşmişti.

   Bir nedeni de ben bu portreye gerçekten canımı başımı verdim. İnanılmaz uğraştım. 6 ay gibi bir süreden bahsediyoruz. Avrupalılar çiziyor inanın gerçeğiyle yan yana geldiğinde benim resmimin eline su dökemezler. Tabii bu birçoğu için öyle. Hepsi için konuşmuyorum. Hepsi için konuşursam bu benim için ahlaksızlık olur. Çünkü benden iyileri de mutlaka vardır. Ustalar vardır. Yani neden bizler o Avrupalılar kadar olmayalım neden bizim işlerimiz onlarınki kadar değerli olmuyor diye düşündüm. Bizden de bir şeyler çıksın istedim. Ben buna canımı başımı verdim. Çok büyük bir emek verdim yani bu yüzden kendimden de bir şeyler olsun istedim.

   Kanla imza atmamın bir nedeni de taklit edilmesini istemememdi.  Resimde benim adımın yazması, parmak izim ve DNA´m toplam 3 imza demek oluyor. Herkes gibi bizim de paraya ihtiyacımız var. Ben öldükten sonra bunu alan adam da düşünsün. Bu taklit edilemez. Bu da bu yüzden ayrı bir değer katıyor.

Yani bu kanlı imzanın reklam amacı yoktu?

Hayır hiç öyle bir niyetim yoktu. Okulda reklam kokuyor diyen arkadaşlar da oldu. Benim hiç öyle bir niyetim yoktu ama bir nevi reklam da oldu. Neye niyet neye kısmet.  Kötü yorum yapan arkadaşlar olduğu gibi beni takdir eden hocalarım da çok oldu. Dediğim gibi çalışma benim için öok değerli üstünde çok büyük bir emek var.

 

Peki, Cem Yılmaz´ın tepkisi nasıl oldu?

Cem Yılmaz´la hiç görüşmedim. Ulaşmak için hiçbir çaba göstermedim. Ama portrenin fotoğrafları basında ve sosyal medyada yer aldı Haberi mutlaka olmuştur. O da bana ulaşmadı. Kimse beni aramadı.

/resimler/2015-10/3/0942018182320.jpg

Resminizi çizerken bu kadar dikkat çekeceğini düşünmüş müydünüz?

Ben hiç düşünmüyordum aklıma da yoktu. Resmi, bir haber ajansının muhabiri gördü. Resim çok hoşuna gitti. İnanamadı resme. Fotoğrafını çekti.  O şekilde haberi yapıldı. Bir anda ulusal basında ve yerel basında buldum kendimi.

Çizdiğiniz portreye nasıl yorumlar geldi?

Resim basında yer aldıktan sonra sosyal medyadan tepkiler aldım beğenenler yorumlayanlar çok oldu. Ama beğenmeyenler de oldu. İnsanlar anlamadığı şeyleri öğrenmeye çalışmıyorlar, hemen kötülemeye çalışıyorlar. Devrim Arabaları filminde ?Türkiye´de her başarı cezasız kalmaz´ diyorlar ya. Gerçekten öyle bir şey var. Biri güzel bir iş yapınca hemen üstünü örtmeye çalışıyorlar. Kimse güzele güzel demiyor.

Son olarak Cem Yılmaz´a söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben bu resme 6 ayımı verdim. Ama 6 ayda sadece çizdiğim anlardan bahsetmiyorum. Çizim yapmadığım anlarda da kafamda çizimler, planlar yapıyordum. Benim için çok değerli. Çerçevesini kendim yaptım. Boyadım. Kırılmaz cam kullandım. Özel ahşap bir çanta yaptım. Gözüm gibi bakıyorum. Cem Yılmaz´a söylemek istediğim tek şey şu: Eğer bu resmin gerçeğini görürse elinden bir daha bırakmaz. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —