Kadınlarda görülen adet düzensizliği ile ilgili bilgiler veren Dünyam Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Tuncer Kumcular, "Adet düzensizliği ile ilgili tanımlamamız var. İşte bayanlar 21 gün ile 35 gün arasında adet görürler. Bu 21 günde sıklıkla görülürse biz buna sık adet görme diyoruz. 35 günden daha uzun sürede adet görüyorsa biz buna seyrek adet görme diyoruz. Birde adetin miktarı var. Hergün yaklaşık ilk gün 4-5 ped, 2. gün yine yaklaşık 5-6 ped ve sonra gitgide azalarak adet sonlanmaktadır. Eğer ki adet süresi 2 günden daha azsa o zamanda biz az adet görme yada 8 günden daha fazla sürüyorsa ona da fazlaca adet görme diyoruz. Yani bir kadın 2 ile 8 gün arası adet görür. Bayanların 21 gün ile 35 gün arasında adet görmesi lazım. Miktarının da en fazla 5-6 ped olması lazım. Bunun dışındaki adet görme şekillerine adet düzensizliği diyoruz" diye konuştu.
Kumcular ayrıca, "Adet düzensizliği belirli yaşlarda daha da önem arzetmektedir. Genç bir kız ilk adet görmeye başladığı zamanlarda ilk 3 yıl ve menopoza yaklaştığı dönemlerde düzenli adet göremez. Biz bu dönemlerde düzensiz adetleri miktarı fazla değilse fizyolojik karşılarız. Çokta müdahale etmeyiz ama başka dönemlerde 3 yıl zaman geçmiş adet gördükten sonra adet düzensizliği yaşıyorsa biz hastanın yaşına, kilosuna, boyuna göre tedavi düzenleriz. Adet düzensizliğinde bizim özellikle genç kızlarda karşılaştığımız durum seyrek adet görme ile bazen tüylenme, sivilce, saç dökülmesi ile kendisini göstermektedir. Seyrek adet görme saptanırsa bununla ilgili tedavi programı düzenlenmektedir" şeklinde konuştu.
`Bir kadında eğer adet düzensizliği varsa ilk gebelik şüphesi akla gelmektedir` diyen Kumcular, "Eğer gebelik dışlanırsa daha sonra hastanın kendisine özgü bulguları değerlendirilerek tedavi düzenlenmektedir. Adet düzensizliği olan bir kadın 19 ile 35 yaş arasındaysa medikal tedavilere rağmen sürekli adet düzensizliği devam ediyorsa o zaman ileri incelemede adet düzensizliğinin nedeni araştırılır. Ona göre de tedavi düzenlenir. Yani 35 yaş üstü adet düzensizliğine biz daha ciddi yaklaşırız. Bunun dışında genelde hormonel sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bunların bir çoğunluğu kolaylıkla tedavi edilebilir yöntemlerdir. Yine ilerleyen dönemlerde bu konuda sıkıntı yaşayan kadınlar cerrahi tedavi alabilirler" ifadelerini kullandı.