KAÇAN KAÇANA
Kayseri´de aileler dağılıyor. Yapılan açıklamada son 3 ay içinde 25 kadın evini terk etti, aileler bölündü.
Son yıllarda Kayseri´de evini terk eden evli kadın sayısı gittikçe artıyor. Himaye Madde Bağımlılarını Ve Aile Koruma Derneği Başkanı Hülya Turhan, ?Son üç ayda maalesef neredeyse 25 kadın evini terk etti. Bu rakam gittikçe çoğalacağa benziyor. Çocuklarımızı ve kadınlarımızı korumalıyız? dedi.
Zaman içerisinde insanlar asosyal olmaya başladı. Artık dışarıda vakit geçirmek, arkadaşları ile bir şeyler yapmak yerine vakitlerinin çoğunu sanal ortamda geçiriyorlar. Kendi hayatları ile ilgili aslında yaşamak isteyip de yaşayamadıklarını gerçek gibi gösterip yalan olan bu hayatın içerisinde yaşamaya başlıyorlar. Bunun neticesinde de birçok aile dağılıyor.
?Bu çocuklara ve bu kadınlara bir şekilde sahip çıkmamız gerekiyor?
Himaye Madde Bağımlılarını Ve Aile Koruma Derneği Başkanı Hülya Turhan bu tür vakalarla sıkça karşılaştıklarını, bu durumun aileleri ve çocukları olumsuz yönde etkilediğini belirterek, ? Geçtiğimiz günlerde bir öğretmen arkadaşım arayıp dert yandı. Okulun ilk günü öğretmen arkadaşıma gelip öğrencilerin kaçta girip kaçta çıkacağını sormuş ısrarla. Çocuğunu okula bıraktıktan sonra, eşinin alacağını söyleyerek ayrılmış. İki tane de telefon numarası bırakmış. Okul çıkış saatinde hiç kimse öğrenciyi almaya gelmeyince ailesini arıyor. Annesi de gelemediklerini söyleyip eve bırakmasını rica ediyor. Öğretmen arkadaşımda kabul ediyor. Öğrencisini evine bırakıyor, bir saat sonra öğrencinin babası arayıp ağlayarak, eşini görüp görmediğini soruyor. Başına bir iş gelmesinden korktuğunu, henüz eve gelmediğini belirtiyor. Daha sonradan sosyal medya hesabından bakınca annenin bir şehirde mutlu hissediyor diye durum güncellediğini görüyorlar. Öğretmeni ve ailesi olaydan sonra sürekli iletişim halinde oluyorlar. Babaanne ve baba çocuğa nasıl yaklaşacağını kestiremiyorlar. Bu devrede öğretmen arkadaşım beni tekrar aradı. Boş bir mezara götürüp annesinin öldüğünü söyleyeceklerini söylediler. Bu yaklaşımın yanlış olacağını üzerine basarak söyledim. Kopuk ailelerde büyüyen çocukların ileride ki hayatları da maalesef kendi ailelerindeki gibi kopuk oluyor. O çocuğa en iyi yaklaşım annesinin bir süreliğine uzak bir yere gittiğini söylemek. Dışarıdan birisi olarak inanılmaz derecede yaralandım. Sabaha kadar uyuyamadım. Bu çocuklara ve bu kadınlara bir şekilde sahip çıkmamız gerekiyor? şeklinde konuştu.
?Toplumumuzda ki mutsuz bireyler için bir şeyler yapmalı?
Yaşanılan bu tarz olayları daha çok psikolojik travma olarak adlandırdığını ifadeden Turhan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: ? İşim gereği etrafımda o kadar çok insan var ki. Bu konuda resmi bir merci değilim. Tabii ki kayıt tutuyoruz ama isimlerini kodlayarak. Etrafımda ki yanıma gidip gelen bayanlarda şu var, eşlerinde bulamadıkları mutluluk, huzur, maddiyatı dışarıda arıyorlar. Öylesine kopuk hayatlarla karşılaşıyorum ki. Bu kadınların bazıları çok büyük mücadeleler veriyorlar. Ama en önemli etkenlerden biriside arkadaşları. Bir birlerine öyle bir anlatıyorlar ki bana canım dedi, cicim dedi, şunu aldı bunu aldı. Buda yaşadıkları şeyleri normalleştiriyor aslında. Olmayanda olandaki hayatın bir benzerini istiyor. Bazen yukarıda anlattığım gibi her şeyini bırakıp evlerini terk ediyorlar. Ve maalesef olan yine çocuklara oluyor. Herkes kolay yoldan rahatlık istiyor. Son 10 yıldır daha da fazla arttı. Özellikle sosyal medya üzerinden bu tarz yazışmalarla başlıyor her şey. Kişiler bir birini görmeden hayallerinde ki yaşamı karşısındakine anlatıyorlar. Zaten kadın bazı şeylere aç. Bir gel demesine gidiyor, gittiği yerde aradığını bulamıyor ama geri dönmek içinde artık çok geç kalıyor. Kopuk ailelerde mutsuz büyüyen çocuklar ilerde de ne yazık ki hiçbir şeyden mutlu olamıyorlar. Bu konuda bana kalırsa en önemli görev basına düşüyor. Ahlaki yozlaşmanın önüne geçilmeli mutlaka. Ailelere istedikleri konularda yardım edilmeli, psikolojik destek verilmeli. Biz geçmişimize dönüp baktığımız zaman kadınlarımız erkeklerimiz kadar bu ülke için savaşmıştır. Bu hepimizin geleceğini etkileyecek. Çocuklarımız için endişeliyim. Gelecekleri tehlikede. Toplumumuzda ki mutsuz bireyler için bir şeyler yapmalı, mutlu aileler için savaşmalıyız ki çocuklarımız iyi bir geleceğe sahip olsun.?
?Ahlaki yozlaştırmadan kurtulmalı?
Toplumda son yıllarda büyük bir ahlaki yozlaştırma olduğunu, kadınların ahlak konusunda mutlaka bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Turhan, konuşmasını şu hadislerle tamamladı: İmam Sadık (a.s): "Saliha bir kadın, salih olmayan bin erkekten daha hayırlıdır. Hangi kadın, kendi eşine yedi gün hizmet ederse, Allah onun yüzüne cehennemin yedi kapısını kapatır ve cennetin sekiz kapısını açar; hangisinden isterse içeri girer."
Resul-i Ekrem (s.a.a)´den yine şöyle rivayet edilmiştir: "Kadın zarar görmeye müsait bir varlıktır; şeytan onun yanı başını kesiverir. Çıktığında çok dikkatli olmalıdır.)"
Haber: Berna Utaş Utangan