Tarih: 02.05.2018 10:00

Hırıltılı soluk alıp verme iki haftadan uzun sürüyorsa dikkat!

Facebook Twitter Linked-in

 Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuri Tutar, uzun cümleler kurulduğunda, sıcak havadan soğuk havaya geçildiğinde, arka arkaya derin nefes alındığında kendini gösteren öksürüğün astımın habercisi olduğunu söyledi. 

Astımın sıklığının yüzde 2-17 arasında değişmekle birlikte, bu orandan çok daha fazla görüldüğü tahmin edildiğini belirten Tutar, astımın erken teşhis edildiğinde tedavi edilebildiğini vurguladı. 

Astımın en önemli belirtisinin kişinin nefes alıp verdiğini hissetmesi ve nefes verirken kedi mırıltısına benzer ses çıkması olduğunu dile getiren Tutar, ?Astımda bazen tek semptom öksürük olabiliyor. Genelde üç haftayı geçen öksürük aralıklarla devam ediyor. Yani mevsimsel döngü gösterebiliyor veya belli alerjen maruziyetleri sonrasına oluşabiliyor. Tek semptomun öksürük olduğu hastalar ise uzun süre tanı alamadıkları için farklı tedavilerle zaman kaybedebiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, öksürüğün balgamsız kuru vasıfta olması, bazen arka arkaya gelerek hastada krizlere neden olabilmesi. Uzun cümleler kurulduğunda, sıcak havadan soğuk havaya geçildiğinde, arka arkaya derin nefes alındığında kendini gösteren öksürük astımın habercisi oluyor? dedi. 

Alerjenler astım ataklarını artırabiliyor 
Astımda alerjen maruziyeti de çok önem taşıdığına dikkat çeken Tutar; ?Özellikle çayır, çimen, ev tozu akarları, polen, kedi köpek alerjisi semptomların artmasına neden oluyor. Bununla beraber bir çok astım hastasında parfüm kokusu, sigara dumanı ve toza maruziyet de şikayetleri artırabiliyor, hatta bazen alevlenmelere sebep olabiliyor. Bu nedenle hastanın duyarlı olduğu ajanlardan mutlaka uzak durması önem taşıyor? diye konuştu. 

Astımla alerjik rinit hakkında yakın ilişki bulduğunu kaydeden Tutar, astım tedavisinde ilaç kullanımına dair yanlış algılar olduğunun altını çizdi. Tutar, ?İnhaler streoidler direk akciğere ulaştığı ve çok az bir kısmı sistemik dolaşıma katıldığı için yan etkileri de azdır. Bu nedenle de ilacın kullanılmaması doğru değildir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, ilaç kullanıldıktan sonra mutlaka su ile gargara yapılmasıdır. Bu basit önlemin sıklıkla unutulması sonucu oluşan ağız içi yaralar neticesinde hasta ilacına devam edemediği için hastalığın kontrol altına alınmasına engel oluyor? ifadelerini kullandı. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —