Kayserispor, resmi internet sitesinden yaptığı açıklama, mevcut yapının borçlarını zamanında ödeyen kulüpleri mağdur ettiğini bildirdi. Kayserispor`un haklarını her platformda aramaya devam edeceğinin altı çizilen açıklama şu şekilde: `` Spor kamuoyunun malumu olduğu üzere, sözleşmeli futbolcumuz olan Engin Bekdemir, geçtiğimiz hafta kulübümüzden hiçbir hak ve alacağı bulunmamasına rağmen sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın feshetmiştir. Bilindiği üzere, sadece borcu olan kulüplerin borçlarını daha uzun sürede ödemesini sağlamak ve spor içindeki mali rekabeti bitirerek adil yarışma şartlarını ortadan kaldırmak amacıyla 2011 yılında yapılmış olan TFF Statüsü değişiklikleri ile bu tür ihtilaflara ne yazık ki artık TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu bakamamaktadır. Borcunu zamanında ve sözleşmeye uygun olarak ödeyen kulüplerin mağdur olduğu bir sistemi yaratmaktan çekinmeyen o dönemin yönetimi, bugün yaşanmakta olan bu ve benzeri krizlerin de en büyük sorumlusudur. Ne yazık ki mahkemeler, spor gibi kendine has bir uzmanlık alanına sahip bir konuda birbirinden tamamen farklı kararlar vermekte, sporun ihtiyaçlarına cevap verememekte ve üç-dört yıl süren yargılama süreçleri ile mağdur olan tarafların mağduriyetlerini daha da arttırmaktadır. FIFA ve CAS kararları kapsamında yaşamış olduğumuz haksız fesih eyleminin karşılığı çok ağır tazminat yaptırımları ve disiplin cezaları iken mahkemelerin bahsetmiş olduğumuz yaklaşımları nedeniyle gerek kulüpler gerekse de futbolcular ahde vefa ilkelerini hiçe sayarak uzun yıllar sonra sonuçlanacak hukuki süreçleri göze alabilmektedirler. Her ne kadar TFF başkanı Sn. Demirören’in, bu sistemin son derece yanlış ve gayri adil olduğunu her ortamda belirtmesine rağmen, bu bozuk yapı değiştirilememiş ve mali fair-play’in sağlanmasına yönelik hiçbir adım atılamamıştır. Futbolcusuna hiçbir borcu bulunmayan, bir futbolcu fabrikası gibi her yıl futbolcu yetiştirerek birçok takıma da bunları transfer eden kulübümüzün bu hukuksal boşluk ve gevşeklikler nedeniyle mağdur olmasını ve bu duruma seyirci kalınmasını spor kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Ne kadar sürerse sürsün ve devlet mahkemelerinde sporun kendine has yapısını ve ihtiyaçlarını anlatmak ne kadar zor olursa olsun, haklı olduğumuz davada hukuki mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Yakın bir zamanda bizim yaşamış olduğumuz haksızlık ve mağduriyete benzer haksızlık ve mağduriyetler başka kulüplerin de başına gelmeye başladığında, futbolun Türkiye’deki kanuni tek otoritesi olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu sağlıksız yapıya ciddi şekilde müdahale etmesi gerektiği daha net anlaşılacaktır.``
(Spor Servisi)