Necmettin Ç : Hocam, yeniden hoş geldiniz. Malum kış aylarındayız ve bu ayların soğuk algınlığı gibi belli hastalıkları mevcut. Bu hastalıkların bazı insanlarda hiç görülmemesi yâda bazı insanlarda da daha sık görülmesi, bir psikoterapist hekim olarak da size sormak istiyorum, bunun altında yatan psikolojik bir neden de olabilir mi?
Mehmet K; Yıllardır hasta muayenelerinde dikkatimi çeken bir şey olmuştur.
Özellikle grip, nezle, boğaz ağrısı vb. Şikâyetlerle gelen hastaların bu rahatsızlıklara yakalanmadan birkaç gün öncesinden ufak da olsa bir stresli durum yaşadıklarıdır.
Kimisi ailesiyle, kimisi okuluyla kimisi işyerinde bir tartışma yâda üzücü şeyler yaşamıştır. Kimisi de maddi bir problem.
Biz doktorlar, insanı zamansız da yakalayan bu tip tıbbi hastalıkların arka planında, böyle psikolojik üzücü problemlemlerin de olduğunu artık görüyoruz.
Grip olan kişinin "Evet hocam iki gün önce eşimle tartışmıştım" veya "İki üç gün öncesinde işyerinde üzücü bir şey yaşadım hocam" gibi bu tip olumsuz hadiseleri yaşayan kişilerde, stres nedeniyle vücudun immün sistem dediğimiz savunma mekanizması zayıflamakta ve çok kolay grip vb rahatsızlıklara yakalanmak durumundadırlar.
Aynı serviste çalışan insanların çoğu sağlıklı iken, sadece sizin grip olmanız nedendir sorusunun gizli cevabı belki de buradadır..
Necmettin Ç : Stres ve enfeksiyon ilişkisini biraz daha açar mısınız hocam?
Mehmet Karakaya; Çoğu kişi günlük yaşamında stresi bir dereceye karşı yönetebilir ve kısa süreli "akut" streslere karşı uyum yollarını bulur.
Ancak şiddetli, uzun süreli "kronik" stres durumlarında ise enfeksiyonlara karşı vücudumuzun bağışıklık sistemini etkileyen olumsuz etkiler oluşur. Böyle stres durumlarında vücudumuzda enfeksiyon riski artar. Hatta verem, zona, ülser ve diğer birçok hastalıkların da stresle yakından ilişkisi olduğu bilinmektedir.
Tabi bu durum kişiden kişiye de değişir, bazı insanlar stresi yüksek olsa da bu durum onların sağlığını etkilemeyebilir, ancak Amerika´da bir üniversitede 1991 yılında yayınlanan ortak bir çalışmada, soğuk algınlığı riskinin bir kişinin hayatında stres derecesiyle orantılı olduğunu göstermiştir.
Aynı Üniversite´de 1998 yılında yapılan başka bir çalışmada ise, en az bir ay süreyle (işsizlik ya da aile içi tartışmalar gibi yaşam olayları için) kronik stres yaşayan insanların, soğuk algınlığı, grip gibi enfeksiyonları daha sık yaşadığı ortaya çıkmıştır.
Sağlığımız için bu yüzden, stresi az, sağlıklı beslenen, soğuk havalarda sıkı giyinen, hayata pozitif bakabilen insanlar olmak zorundayız.
Necmettin Ç ; Hocam, stres artık hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Nasıl bir yol izlemeliyiz?
Mehmet K ; Stresi önlemek zordur ama imkansız değildir. Önlemenin en büyük yolu da hayattaki beklentilerimizi azaltarak revize etmek, ailemize ve sevdiklerimize daha çok zaman ayırmaya çalışmak ve ne olursa olsun toplumda merhamet örneği yardımsever bir insan olmaktır. Hayattan aşırı beklenti, başkalarına karşı hased ve kıskançlık ve hep bana diyen bir kişilik karakterinde olmak stresi arttıran en büyük faktördür.
Ne imkanın olursa olsun "Veren insan" olmak, "Güzel insanlara yakın olmak", uzun vadede, stresi ve huzursuzluğu kesinlikle önlemektedir.
Necmettin Ç ; Hocam, çok teşekkür ediyorum.