DÜŞÜNCE DOĞRU, YOL YANLIŞ

Geçmişe baktığımızda CHP Kayseri’de başarılı işlere imza attı. Birçok belediye CHP bünyesindeydi. Ancak şimdi baktığımızda CHP’nin Kayseri’de ki oy oranı %12 civarında. Bu başarısızlık partiden mi kaynaklanıyor. CHP İl başkanlığı Kayseri’de yeterince çalışmıyor mu?

 

Kayseri farklı bir şehir. Kayseri’nin seçimi hep güçlüden yana olmuştur. Düşünün 3 dönem burada CHP belediye başkanlığı yaptı, ANAP yaptı, Doğru Yol Partisi yaptı. Sadece MHP Belediye başkanlığını kazanamadı burada. AKP yine son dönemde… Kayseri’de güçlüden yana bir tavır var. Daha önceki şartlara baktığımızda bizim oylarımız %40’ları bulmadı burada. Sağ partilerin oylarının paylaşımı bizim aradan çıkmamıza neden oldu. Şimdi merkez sağın oylarını AKP kendi bünyesine toplamış vaziyette. Şu an bizim %12, MHP’nin %18 oyu var Kayseri’de geri kalan oylar AKP’ye gitti. Tabiî ki bizimde eksiklerimiz var, biz göremiyoruz ne yazık ki. Seçmen bize oy vermiyorsa bunun sebebini araştırmak zorundayız.

 

Seçmen neden oy vermiyor, siz

Kayseri teşkilatı olarak bir araştırma yapıyor musunuz?

 

Tüm Türkiye’de bu çalışmalar yapılıyor. Genel Başkanımızın bu konuda çalışmaları var. Bizde orada kendi eksiklerimizi görüyoruz. Bizim de dönemimiz geliyor inşallah. Önümüzdeki yıllarda tekrar eski gücümüze kavuşacağız.

 

Kongre sürecinde CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu Muharrem İnce’yi, teşkilat ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi. Bu ayrım CHP içerisinde sürekli görünüyor. Bu ayrımlaşmayı neye bağlıyorsunuz, kongre sürecinde Kulkuloğlu ile aranızda bir tartışma yaşandı mı?

 

Şevki Bey bizim milletvekilimiz, onurumuz, kardeşimiz. Biz kongre sürecini aramızda hiç konuşmadık, tartışmadık. Doğrularımızı önümüze koyduk. Gayet demokratik bir mücadele oldu. Kimse bana neden Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyorsun diye sormadı, bende kimseye Muharrem İnce’yi neden destekliyorsun diye sormadım. Bu pek önemli değil. Parti içi mücadele bu. Kavgamız yok. Mücadelemiz yalnızca devleti, milleti sıkıntıya sokan güçlerle.

 

Şevki Kulkuloğlu’nu etkinliklerde sizin yanınızda göremiyoruz…

 

Şevki Kulkuloğlu, AGİTPA diye Avrupa İnsan Hakları ile ilgili bir kuruluş var. Parlamento tarafından orada görevlendirildi. Şevki Kulkuloğlu, 30 günün 25 günü yurtdışında. Dünyanın birçok ülkesinde yapılan seçimleri gözlemliyor. Şevki Kulkuloğlu, çok donanımlı bir arkadaşımız liseyi Amerika’da okudu. Dışarıda görevinin yoğun olması bizimle birlikte olmasını engelliyor. Aramızda kesinlikle bir dargınlık yok. Biz şurada darılır, şurada barışırız. Darılmayız bile hatta, tartışır kol kola çıkarız.  Koca insanlarız, neyi paylaşamıyoruz. Tartışacak bir şey yok, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, hepimiz aynı amaç için çalışıyoruz.

 

2015 seçimleri Nisan ayında yapılacak. Şevki Kulkuloğlu’nu gelecek dönem yine Kayseri Milletvekili olarak görebilecek miyiz?

 

Şevki Bey’in kendi tercihi. Bu sorunun ona sorulması gerekiyor. Arkasından Genel Merkez’in tercihi. Ön secim olursa partililerimizin tercihi.  Ben aday olmayı düşünmüyorum, eğer Genel Merkez’den aksi bir tutum çıkmazsa. Ama genel Başkanımız seni aday olarak göstereceğiz der mi bilmiyorum? Seçim öncesi adaylarla ilgili bizimde görüşümüzü alacaklardır.

 

Siz oyunuzu Şevki Kulkuloğlu’ndan yana mı kullanırsınız?

 

Buna cevap vermek için henüz çok erken. Şevki Kulkuloğlu bizim milletvekilimizdir. Başımızın tacıdır. O zaman şartlar, konjonktür ne getirir bilinmez. En doğru kararı vereceğiz biz. Kayseri için en güzeli olsun istiyorum ben.  Genel Merkez bu sefer bizi ciddiye alsın istiyorum. O zaman, o şartlarda tekrar değerlendiririz.

 

Milletvekili olmak istemediğinizi dile getirdiniz, peki Kılıçdaroğlu aday ol derse cevabınız yine olumsuz mu olur?

 

Ona hiç itirazım olmaz. Genel Başkan o teklifi yaptıktan sonra itiraz edilir mi? Ayıp olur. Ama ben Genel Merkez’e öyle bir taleple gitmeyeceğim. Başkana beni milletvekili yapın demeyeceğim. Ama o beni çağırırda sana görev veriyorum derse, 9 milletvekili adayı belirliyorum senide 9. sıraya koyuyorum derse itiraz etmem. Bunları konuşmak için daha çok erken. Şimdi örgütü ayaklandırmaya, motive etmeye başlıyoruz.

 

Seçim çalışmalarına ne zaman start vereceksiniz?

 

Bu ay Özgür Özel ve Cemal Canpolat burada olacaklar. Ayın 26’sında Ali İsmail Korkmaz’ın duruşması var, 25’inde bir panel düzenlemeyi düşünüyorum, Ali İsmail Korkmaz’ın duruşması ve davası ile ilgili. Milleti ve basını aydınlatalım istiyorum. Bir hareketlilik başlıyor. Köylerimizi dolaşacağız. Biz seçim çalışmalarımız için Nisan veya Haziran’ı beklemeyeceğiz. Şimdiden aday arkadaşlarımız için bir çalışma zemini hazırlayacağız.

 

Sizin gönlünüzden geçen vekil adayları kimler?

 

Elbette aday arkadaşlarımız var. Bunu gönlünde saklayanlarda, sesli olarak dile getirenlerde var. Ortamı kollayanlar var. Bu bir demokratik yarış. Tabi benimde gönlümden geçen 9 vekilin 9’da CHP’den çıksın. Ancak isim olarak benim isteğim olamaz. Herkese mesafeli olmak durumundayım. Çünkü ben İl Başkanıyım. Bizde kota var biliyorsunuz. 9 milletvekili listemizde 2 hanım ve birde yaşı 30 yaş altı genç olması lazım. 9 kişinin 3’ünü böyle belirleyeceğiz. Geri kalan isimlere de bakacağız. Hele bir sistem belli olsun.

 

Konuşmalarınızda sürekli Türkiye gündeminden, ülke sorunlarından bahsediyorsunuz. Kayseri’de hiç mi sorun yok, her şey yolunda mı? Sizden bu yönde bir açıklama duyamıyoruz…

 

Çok önemli bir tespit yapmışsınız. Bunu ben zaman zaman da düşünüyorum. Kayseri elbette süt liman değil. Kayseri aslında çok fakir bir şehir. Organize sanayi bölgelerinde 5 bin tane, 10 bin tane girişimci iş adamları var, bunların hepsi arsa ve fabrika sahipleri. Bugün merkezde 8 yüz bin nüfus var. Demek ki 15 bin iş adamı olsa, en az 4 yüz bin çalışan var. Bu 4 yüz bin çalışan asgari ücretle çalışıyor. Bu şehre zengin diyebilir misiniz? Dolayısıyla burası fakir bir şehir. Zenginimiz kentten kopuk yaşıyor, fakirimizde dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir kendini fakirleştiren sermayeye oy veriyor. Fakirliklerini de kader olarak görüyorlar. Emeğinin karşılığı ölüm olan işçi sınıfı yalnızca Türkiye’de var.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin çalışmaları ve projeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

 

Belediye başkanlığı oturma, yan gelip yatma yeri değildir. Ben CHP İL Başkanıyım, iktidarın yaptıklarını değil de yapamadıklarını dile getirmek zorundayım. Daha fazlasını isterim, eline sağlık bu kadarı yeter deme lüksüne sahip değilim. Menmet Özhaseki’nin yaptıklarına bakıyorum zengine hizmet ediyor. Fakir semtlerde yok, sadece sosyal belediyecilik çerçevesinde bir takım çalışmaları var.

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu Talas Raylı Sistem hattının açılışını yaptı. Sizce Raylı Sistem doğru bir proje mi?

 

Fakir semtlerde sosyal belediyeciliğin en güzel örneği tramvay işte. Şimdi de Talas’a gitti. O da bana göre doğru tercih değil, yerin altından gitmeliydi. 10 sene sonra trafikten millet başını kaldıramayacak. Düşünce doğru ama yol yanlış. Yerin altından götürecektin sen tramvayı. Kayseri coğrafyası çok da uygun bunun için. Bir Erkilet’ten Hisarcık’ın altına, bir de Boğazköprü’den Belsin’e ve Mimsin’e götürecektin bitecekti. İki tane ana hartel yeter zaten. Raylı Sistem zaten CHP eski Belediye Başkanımız Niyazi Bahçecioğlu’nun projelendirdiği bir yatırımdı. Az öncede dediğim gibi düşünce doğru yol yanlış. 

 

Kayseri’nin en büyük sorunu nedir?

 

Önce Kayseri’nin sosyal hayatını düzenlemeli. Kayseri’nin Türkiye’nin en sıkıcı kenti olduğunu biliyor musunuz? Eşinizle, çocuğunuzla yemek yemeye gidemezsiniz. Ben alkollü ortamlardan, bardan, pavyondan bahsetmiyorum. Normal bir yer de yok. Hâlbuki bizim çok güzel malzemelerimiz var. Çok gariptir Kayseri’ye gelen öğrenciler kültürlerini getiremiyor, buranın kültürüne ayak uyduruyor. Bu bir şehir için çok kötü bir durum. Turizm için elimizde ki değerlerin kıymetini bilemiyoruz. Biz kendi kendimizi baskıyla bitiriyoruz. İçimizde ki Kürtleri kabul edemedik. Birbirimize saygımız yok. Birbirine saygısı olmayan halklar ilerleyemezler. Kadınlarımız çarşafa bürünerek kendilerine kalkan oluşturuyorlar. Ben burada iş adamlarını hep yalnız görüyoruz, resepsiyonlara eşiyle değil yalnız geliyor. Bu bir koruma içgüdüsüdür. Önce bunu düzelteceksin. Bu da eğitimle olur 4+4+4 ile olmaz. Özgürlükçü, sorgulayıcı eğitim sistemiyle olur.

Röportaj: Dilek Bolat