Öncelikle sizleri biraz tanıyalım?
Furkan Sönmez aslen Kayseriliyim. Beş senedir İstanbul´da yaşıyorum. Bu oyunu ilk defa İstanbul´da gördüm. Kayserililer ile de tanıştırmak istedim. Beş aydır uğraştığımız bir proje. Şuan Kayseri´deki altıncı eviz ama Türkiye´deki en büyük evlerden biriyiz. Amacımız korku ama aynı zamanda eğlence. Bir nevide canlı tiyatro oyunu gibi. İnsanlar arkadaşları ile gelip minimum 2, maksimumda 7 kişi ellerindeki senaryoya göre oynayıp bir saat içerisinde sonuca ulaşmaya çalışıyorlar.Ender Öztürk. Bende Kayseriliyim eğitim hayatımı devam ettiriyorum. Furkan ile birlikte bu işe adım atalım dedik. Halkımızın farklılık işe tanışmasını istedik. Bu yüzden de denemeye karar verdik.
İsmi neden depodakiler?
Depodakiler oyunu aslında İstanbul´da. İstanbul´dan isim hakkını aldığımız bir yer. İstanbul´un en özgün oyunu seçildi. Birinci sırada yerini aldı. Nasıl yemeklerde gurmeler test ediyor ?iyimi, lezzetli mi? diye bu oyunu da bütün evleri gezip test ediyorlar. En özgün oyun olarak bizi seçtiler. Belki en korkunç değil, en eğlenceli değil ama hikâyesi, konsepti olarak, evi dekorasyonu olarak en özgün oyun seçildi. Senaryo çok önemli. Bu oyundaki en önemli etkenlerden bir tanesi. Biz de bu konuda çok araştırma yaptık ve en iyisi getirmeye çalıştık. O yüzden Depodakiler´i seçtik ve Kayseri´ye getirdik.
Çok büyük ve ilginç bir dekorasyon olmuş ne kadar sürdü yapımı?
Aralıksız çalışarak bir buçuk ayımızı aldı. En iyisini yapmaya çalıştık bunun içinde en ince ayrıntısına kadar düşündük her şeyi.
Kullanılan malzemeler özel mi?
Evet, birçoğunu İstanbul´dan getirdik. Tabii Kayseri´den tedarik ettiklerimiz de var. Ama buradan tedarik edemediğimiz bulamadıklarımızı İstanbul´dan getirdik. Kullandığımız her şey özel. İsim hakkını alan kişi her şeyiyle beraber almış.
Oyunun senaryolarını kim hazırlıyor?
Oyunun senaryolarını Nurettin Şahin adında bir arkadaşımız hazırlıyor. Daha önce altı tane ev açmış. Şu anda da yeni projeleri var. Televizyon kanallarında yayınlamaya başlayacak.
Konsepti hangi aralıklarla değiştiriyorsunuz?
Dört beş aylık zaman aralığı ile. Yine Nurettin arkadaşımız yardımcı olacak bu konuda. Daha sonra daha farklı bir konsept kurmayı düşünüyoruz. Çarkıfelek ya da bowling gibi görsellerin olduğu konseptler. Eğlencesi biraz daha fazla olacak ama korku yine olacak elbette.
Örneğin biz geldik bizden sonra gelecek arkadaşlarımıza ipuçlarının yerini verebiliriz?
O tarz gelen arkadaşları anlıyoruz elbette. O zaman o ekibe farklı bir korku ile yaklaşıyoruz. Altı erkek olan gruba farklı, altı kız olan gruba farklı yaklaşıyoruz. İpuçlarını söylemeleri kendilerine zararlı. Çünkü oynadıkları oyundan yeteri kadar keyif alamazlar.
Siz oynayanları yukarıda izlerken ne hissediyorsunuz, ilginç bir anınız var mı?
Aslında her grupta ilginçlikler oluyor. Ama bir grup vardı altı erkekti. Biz gözümüzün gördüğü hiçbir şeyden korkmayız dediler. ?Yüzde yüz korku verebilir misiniz? diye sordular. Oyun bitip kapıya çıktıklarında uzun süre beklemişlerdi. Gerektiğinden fazla verebildik korkuyu. Aslında bir sürü var böyle. Biz bitiririz tamamlarız diye gelenlerden bazıları da daha yarı olmadan çıkmak istiyorlar. Korkularına yeniliyorlar da diyebiliriz.
Oyun minimum ne kadar sürede tamamlanıyor?
Aslında zamanımız bir saat. Fakat şimdiye kadar hiç bir saatte tamamlayan olmadı. Özellikle tüm odaları görmek için en az bir buçuk saat geçiyor. Herkes her odayı görsün ve oyunu tam anlamıyla oynasınlar istiyoruz bizde.
Oyunun ne gibi kuralları var?
Oyun boyunca üç tane ipucu alma hakları var. Başka türlü hiçbir şekilde grup oyuncuları ile bir saat boyunca irtibata geçmiyoruz. Ama tabii her zaman yapmıyoruz bunu. Bazen 21 tane ipucu verdiğimiz bile oluyor. Bizim için süre çok önemli değil. Diğer seansı bile geciktirebiliyoruz. Gelen gruplarımızın buradan mutlu ayrılmaları bizim için önemli. Hatta bir grubu bir saat kırk beş dakika oynattık. Çıktıkları zaman, ?Rekor kırdınız? dedim, ?Ciddi misiniz? filan dediler. ?Evet, kırk dakikada çıktınız? dedim. Onlar gerçekten öyle zannettiler. Oyun bitmeden yarıda kesmenin bir anlamı yoktu. Tam anlamıyla oynasınlar ve korkuyla eğlenceyi bir arada hissetsinler istedik.
Öyleyse, zaman kavramı yok oluyor diyebilir miyiz?
Tabii, mesela o grup dışarı çıkıp saatlerine bakana kadar gerçekten kırk dakika olduğunu düşünmüşlerdir. Hani oyunun içine o kadar kaptırıyorlar ki kendilerini kesinlikle zaman kavramı duruyor.
Depodakiler´e Kayserililerden tepkiler nasıl?
Daha önce deneyenler elbette biraz daha profesyonel. Ama gelen tepkiler çok çok olumlu. On gün gibi bir süre olmasına rağmen fazlası ile talep alıyoruz. Bugüne kadar gelen bütün gruplarımız da hep çok memnun ayrıldı.
Önceden rezervasyon yaptırmak gerekli mi?
En az iki saat öncesinden aramaları gerekiyor ki bizde gruplarımızı ona göre ayarlayalım. Hem de beklemek zorunda kalmasın hiçbir grubumuz. Rezervasyonsuz grup alamıyoruz.
Oyunu oynamak için gelen gruplar önceden evi gezebiliyorlar mı?
Oyun başlamadan evimizin içini görmeleri yasak. Bazen öyle talepler ile karşılaşıyoruz çünkü. Evi biraz gezebilir miyiz diyorlar. Biz yukarıdan izliyoruz, grubumuz dış kapıya geldiği anda otomatik kapımızı açıyoruz ve oyunu başlatıyoruz.
Gruplar nasıl anlıyorlar peki nereden başlayacaklarını?
İlk girişte bir tanıtım videomuz var. İçeri girdikleri anda onu izliyorlar zaten. Biz gerekli bütün ipuçlarını veriyoruz. Nereye ne zaman gitmeleri gerektiğini tahmin edebiliyorlar. Bir odada işleri bittiğinde otomatik olarak ışıkları sönüyor ve devam etmeleri gereken odanın lambaları yanıyor.
Oyunu oynamak için gelen grupların yaş aralıkları nasıl?
Üniversiteli öğrenciler daha çok tercih ediyor. Ama diğer kesimde de fazlası ile artış var. 50 yaşında gelen müşterilerimiz de var. 18 yaş ve altından da çok talep alıyoruz ama onların girmeleri yasak. Panik atak gibi rahatsızlıkları olan kişileri almıyoruz. Girişte zaten gruplarımızı bilgilendiriyoruz. 18 ve 50 yaş arası herkes diyebiliriz kısaca. Gençler interneti daha çok kullandıkları için elbette daha ilgililer.
Depodakiler´e nasıl ulaşabilirler?
Facebook ve Instagram hesabımız var. Ayrıca www.depodakiler.com adresinden de ulaşabilirler. İnternet üzerinden rezervasyon da yaptırabilirler. Fiyatlarımız standartlara göre oldukça makul.
Depodakiler´e talep neden bu kadar fazla?
Çünkü gelen gruplar burada canlı bir tiyatro oyunu oynuyorlar. Onlara bir senaryo veriyoruz. Başrol oyuncusu olmalarını istiyoruz. Senaryoya bağlı kalarak rollerinin hakkını vermeye çalışıyorlar.
Bir kere gelen grup tekrar gelmek istiyor mu?
Çok şaşırtıcı ama evet. Üç kere, hatta dört kere gelip oynayan arkadaşlar var. Kendisi çok korkuyor bir o kadar da eğleniyor. Arkadaşını da alıp geliyor bu sefer. Hatta bir grubumuz var dört gün üst üste geldi. Aslında daha önce denemedikleri bir şey. Ama denedikten sonra da vazgeçemedikleri. Birde Kayseri´de bu tür imkânlar kısıtlı. Bir saat çok uzun bir süre. Bugün bir beş boyutlu sinemaya gitseniz en fazla yedi dakika. Burada dolu dolu bir saat geçirdikten sonra iki üç gün kendi aralarında konuşuyorlar. Daha sonra kendilerini izleme imkânı da buluyorlar.
Her seferinde şifrelerin yerlerini değiştiriyor musunuz?
Hayır, yerlerini değiştirmiyoruz ama şifreyi değiştiriyoruz. Atıyorum 1-2-3 ise bunu 3-2-1 ya da başka bir hale getiriyoruz.
Çektiğiniz kayıtları gruplara veriyor musunuz?
Oyun bittikten sonra kendilerini izleme fırsatları oluyor. Görüntülerini almak isteyen gruplarımıza, oyunumuzun senaryosunu değiştirdikten sonra verebiliyoruz.
Kayseri´de buna benzer oyun evleri var mı?
Depodakiler Kayseri´deki altıncı ev. Birkaç ay içerisinde 30-40 tane olacak. Çünkü etrafımızdan duyuyoruz talep çok. Son bir hafta da iki tane daha açıldı. İstanbul´da da aynı şey oldu. Son bir buçuk sene içerisinde neredeyse 2 yüz adet oldu.
Peki, bu oyunun çıkış noktası neresi?
2002´de Kore´de başlamış bu oyun. 2008´de Amerika´ya ulaşmış. İki sene önce de Türkiye´ye geliyor. Bizde Kayseri´ye taşıdık. Türkiye´nin birçok ilinde de buna benzer evler var.
Kayseri´deki evlerin sayısının artması sizi endişelendiriyor mu?
Elbette hayır. Talep arttıkça müşteriler daha farklısı var mı arayışına giriyor. Ne kadar çok ev olursa, vatandaşlar oynuyor ve dilden dile yayılıyor. Ve hep daha iyisini arıyorlar. Bunun için de bundan çok fazla korkmuyoruz. Daha da fazla olsun 20 olsun, 30 olsun. Kayseri´de insanların ilginç zaman geçirebilecekleri çok fazla yer yok çünkü. Korkuyu hissediyorsunuz ama bir o kadar da o anda zekânızı kullanmak zorundasınız. Aslında size panik halinde iken düşünme yetisini de kazandırıyor.
Kayseri´de altı tane ev varsa, bu altı evin içinden neden sizi tercih ediyorlar?
Önce diğer evleri gidip denesinler. Daha sonrasında bize gelsinler. Aradaki farkı o zaman anlayabilirler. Çok yeni olmamıza rağmen yoğun bir talep var. Diğer evleri deneyip de bize gelenler daha mutlu ayrılıyorlar. Elbette hepsinin konsepti ve senaryosu farklı farklı. Lakin mekân olarak yerimiz diğerlerine nazaran daha korkutucu ve ürkütücü. Aynı zamanda da geniş bir alana sahibiz. Senaryo olarak da en özgün senaryoya sahip olduğumuzu düşünüyoruz.
Röportaj: Berna Utaş Utangan & Memduh Borazan