Hızlı gelişen teknoloji çağında kapitalizmin insanlar üzerindeki baskısının mutsuzluk, umutsuzluk ve iletişimsizliğe neden olduğunu bildiren Uzman Sosyal Pedagog/Psikolog Hanım Demirbaş, "İnsanların mutlu olabilmesi için önce kendini keşfetmesi gerekiyor" dedi.
Uzman Sosyal Pedagog/Psikolog Hadım demirbaş, "Toplumsal ve ekonomik koşullar, hızlı gelişen teknoloji çağında kapitalizmin insanlar üzerindeki baskısı ile birlikte toplumu huzursuzluğa itmektedir. Bu huzursuzluk mutsuz insanlar ve suç oranı yüksek bir toplum olarak bize geri dönmektedir. Benim burada tespit ettiğim sıkıntılar; depresyon-kaygı bozukluğu-davranış bozuklukları-kişilik bozuklukları-tükenmişlik sendromu-yalnızlık-değersizlik duygusu-özgüven eksikliği-yaşanılan hayata duyulan mutsuzluk-umutsuzluk-iletişimsizlik-sevgisizlik" diye konuştu.
Tespitlerden, iletişimsizlik ve sevgisizliğin en önemli sorunlardan biri olduğunun altını çizen Hanım Demirbaş, "Bu iki sorun diğer sorunların ana kaynağını oluşturmakta ve insanları mutsuzlukla beraber fiziksel sağlık sorunlarına itmektedir. Burada insanın kendi düşüncelerini algılayabilmesi ve dışa aktarması önemli bir yer tutuyor. Bu tespitlerin sonucunda toplumu daha huzurlu daha mutlu insanlardan oluşturmak için çeşitli çözüm yolları geliştirdim. Bu çözümler bireysel ve grupla uygun olmakla beraber insan huzurunu artırmayı amaçlamaktadır. Bunun içinse insanın kendini keşfetmesi gerekmektedir. ?En önemli keşif, kendini keşiftir.?" diyerek şunları söyledi:
"Ülkemiz insanları kendini keşfedemeyen ve sorunun ana kaynağına inemeyen insanlardır. İnsan ruhu bir anlık bir ihmale bile gelemezken bizler ruhumuzu yıllarca ihmal etmekteyiz. Yaralı, ihmale uğrayan ruhlar ise huzursuz bir toplum ortaya çıkarmaktadır. Bu huzursuzluk ise ötelemeyi beraberinde getirmektedir. Hem bu dünyayı hem de diğer dünyayı el birliği ile cehenneme çeviriyoruz.
Burada Hanım Demirbaş olarak benim amacım insanın kendini tanıması, özelliklerini keşfetmesi, kendini gerçekleştirmesi, iletişim becerilerini iyileştirmesi ve kendi düşüncelerini dışa aktarmasıdır. Çünkü insan mucizevi bir varlıktır. Mutlu olursa eğer her zaman başarılı olacaktır ama başarı her zaman mutlu etmeyecektir. Başarı mutluluk korelasyonunda ibre mutluluktan yana ağır basmaktadır. O zaman genel amacımızın mutlu bireyleri topluma kazandırmak olması gerekmektedir.
Yukarıda değindiğimiz sorunların çözümü için geliştirdiğimiz kamp programı doğa ile iç içe insanın özüne dönmesini sağlayacaktır. Çocuklar, yetişkinler, aile ve yöneticiler için ayrı ayrı oluşturduğumuz gruplarda bu sorunların çözümünü doğa ile iç içe ve yurt dışı destekli bir programdır. Bu gruplarda doğa şartları içinde insanlarımıza iletişimi ve sevme gücünü kazandırmayı amaçlıyoruz. İkince etapta ise yurt dışında farklı kültürleri inceleyerek evrensel mutluluğa ulaşan yolları inceleyeceğiz. Bu kamp programı bizlere iletişimin ve sevmenin gücünü gösterecektir.
Bu sorunlar ve çözüm önerilerimiz kamp programımız dahilinde hayata geçecek ve daha mutlu bireyler ülkemizde ve yeryüzünde sayısal çoğunluğu ele geçirecektir. Daha mutlu olmaya ve bizimle beraber daha mutlu bir dünya oluşturmaya davet ediyoruz."