Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
B&W Energy´nin yüzde 50 ortağıyım. Ayrıca da yönetim kurulu başkanıyım. B&W Energy 1998 yılında Almanya´nın Heiden bölgesinde Josef Busch ve Anton Wissing tarafından kurulmuştur. Josef Busch ve Anton Wissing uzun yıllar arkadaş olmuşlar, arkadaşlıklarından sonra da şirketi kurmuşlar, işe de ilk rüzgârla başlamışlar.
Beraber ne kadar iş yaptılar peki?
Şimdiye kadar da 2 yüz tane, 2 yüz megavatlık güneş projesi, 80 megavatlıkta rüzgâr projesi yaptılar.
Ülkemize ne zaman geldi?
2012 yılında biz bunu Türkiye´ye getirdik, şirketimizi kurduk. B&W Energy ortaklığının adı altında şuanda 119 tane anonim şirketi bulunmakta. 4 tanesi rüzgâr şirketidir her biri 26 megavatlık. Ekim veya Kasım ayında bu sene ihaleye gireceğiz. Genel anlamıyla merkezimiz Kayseri´dedir, bayilerimiz vardır, bayi ortaklıklarımız vardır. Bir tanesi Mersin´de diğeri de Çorum´dadır.
B&W Energy olarak ne gibi çalışmalarınız var?
B&W Energy olarak çatı ve arazi konusunda da başarılı çalışmalarımız vardır. Şuanda yapmış olduğumuz Sivas Şarkışla´da bir projemiz vardır. Bitti ve devreye alındı elektrik üretiyor. Mersin´de bir projemiz bitti, Kayseri´de altı projemiz bitti. Nevşehir´de 2,2 megavat bitti devreye aldık.
Yapmakta olduğunuz projeleriniz var mı devam eden?
Şuanda yapmakta olduğumuz projeler Kayseri İncesu da 3,5 megavat, Karahöyük bölgesinde 7,5 megavat, Afyon´da 6,5 megavat, Çorum bölgesinde 4,6 megavat, bunların yanı sıra kendi bölgemizde var. Elbaşı bölgesinde 7,3 megavatlık projemiz var, ayrıca Niğde´de var 4 megavatlık bir projemiz, Mersin Erdem´lide var 1 megavatlık bir projemiz liste uzadıkça uzuyor ama ilk etapta aklıma gelenler bunlar. Hali hazırda 44 megavatlık projemiz var. Bu arada da Sarıoğlan bölgesinde de 7,3 megavatlık bir projemiz var şuanda.
Kayseri´ye ne zaman geldiniz?
2012´de geldik. 2013 yılında da şirketimizi kurduk. Altı ay hiçbir iş yapmadık. Sadece Türkiye´deki mevzuatı öğrendik. Hızlı çıkışımız 2013´ün ortasından sonra oldu. İlk projemizi 2013´ün Temmuz ayında devreye aldık Gürkan Mobilya çatısıdır 1,2 megavattır. Gürkan Mobilya´da 5 mw ile başlamıştık ama şimdi 9 mw çıktılar iki sene içerisinde.
Niçin arttırmak istediler?
Elbette bize duydukları güvenden dolayı. Biz Alman ortaklı şirket olduğumuz için işin sağlamlığına değer veriyoruz. Kendimize bir Mercedes satıyoruz BMV satıyoruz sloganımız bu. Kaliteli ürün yapıyoruz, yaptığımız tesislerin sonunda bir elektrik tesisi yani santrali yaratıyoruz. Kaliteden asla taviz vermiyoruz. Hatta şuanda tüm montaj ekiplerimiz Almanya´dan geliyor, panel gibi invantör gibi.
Niçin Almanya´dan geliyor, Türkiye değil de?
Çünkü Türkiye´de hala bunun alt yapısı yürümüyor, kaliteli ürün yok. Onun için biz montaj ekip elemanlarımızı bile hepsini Almanya´dan getiriyoruz.
Türkiye´de de olabilir mi zamanla?
Elbette, 2015 yılı geçtikten sonra bunun yavaş yavaş Türkiye´de olacağını, harekete geçeceğini düşünüyoruz. Onun için biz sürekli kaliteye değer veriyoruz, iyi olmasını, sağlam olmasını istiyoruz. Bütün bunlar içinde kaliteli ürünler yapıyoruz.
Neden enerji üretimi?
Türkiye´nin 2023 yılına kadar toplamda yüz 20 bin megavat bir enerji ihtiyacı olacak. Şuanda 70 bin megavatlık bir enerjimiz var yani bizim en az bir 40-50 bin megavatlık bir enerjiye daha ihtiyacımız var. Planlanan iki tanesini nükleer santralden elde etmiş olsak yine de açıklık olarak 40 bin megavatlık bir enerji ihtiyacı olacak. Bizde bunun mümkün olduğu kadar yenilenebilir enerjilerden sağlamaya çalışıyoruz.
Yenilenebilir enerji nedir?
Güneş, rüzgâr gibi, hidro enerjik santraller gibi. Bunlardan elde edilmesi için çaba sarf ediyoruz. Biz yenilenebilir enerjiyi benimseyen bir firmayız. Yeşil enerji dediğimiz zaman doğadan gelen enerjiyi benimsiyoruz. Yenilenebilir enerji demek doğadan gelen Allah´ın vergisi ile olan bir enerjidir. Bizim ülkemizde şuanda çok mükemmel bir güneş var. Avrupa Birliği´nde olan güneşin tam iki katı. Bundan dolayıdır ki güneş doğdukça biz elektrik üretiyoruz.
Peki, biz bu kadar büyük bir enerjiyi değerlendire biliyor muyuz?
Maalesef şuanda değerlendiremiyoruz. Almanya´da şuanda varılan rakam 37 bin megavat. 9 yüz saat ortalama güneşle. Bizim ortalamamız bin 6 yüz, bin 7 yüz saat olmasına rağmen biz daha şu anda 2 yüz megavattayız. Yani biz daha bin megavata gidemedik.
Neden?
Mevzuatların biraz zor işlemesinden, yatırımcının finansman bulamamasından, bilgi kirliliğinin olmasından dolayı. Bu bilgi kirliliği insanlarda güvensizlik yaratmasına neden oluyor. Bankaların kredi sistemlerini çok doğru kullandırmamasından dolayı iş gecikiyor ki iki senedir gecikti.
Dünyada ses getiren projeleriniz oldu ve bir çok Alman gazetesinde de yer aldınız?
Şirketimiz şu anda 9 ülkede aktif çalışıyor,3 ülkede de ihtiyaç karşılığı ihtiyaç doğrultusunda sipariş aldıkça çalışıyor. Bunun içinde aktif olarak dünya basınında yer alıyoruz. Güneş ve rüzgâr olarak gerçekten Avrupa´da kaliteli iş yapan bir firma olarak tanınıyoruz. Şuana kadar 5 bin 5 yüz tane proje yaptık B&W Energy olarak.
Büyük firmalar genelde fazlasıyla sıkıntı yaşar her konuda. Sizde yaşadınız mı böyle sıkıntılar?
Büyük bir mutlulukla söylüyorum ki 5 bin 5 yüz projeyi yaparken hiçbir firma ile mahkemelik olmadık. Biz hiç kimse ile kavga etmedik. Bugün dışarı çıksanız simit satsanız mutlaka birileri ile kavga edersiniz. Ama biz 5 bin 5 yüz tane santral kurduk irili ufaklı daha bir tane şikâyet almadık. Müşteri memnuniyeti çok önemli biz herkesten şuana kadar teşekkür ederek ayrılıyoruz. İşin güzel tarafı da bir kere çalıştığımız bir müşteri ile tek seferle kalmıyoruz. Mutlaka ikinci, üçüncü, dördüncü iş geliyor arkadan.
Bizim insanlarımızda güvensizlik ilk sıra da gelir, size duyulan bu güvenin nedeni Alman ortaklarınızın olması mı?
Tabii biliyorsunuz Alman´ların ilk önceliği kalite. Kaliteden kesinlikle ödün vermiyoruz. Yani biz bir şeylerin fiyatını düşürerek bir şeyleri çalmayı istemiyoruz. İşin püf noktası bu, çalma yok bizde. Biz kaliteli tesis kuruyoruz, kaliteli santral kuruyoruz. Yani bu bir fabrikadır. Bugün 1 trilyonluk santralin kurulması 1 milyon eurodan başlıyor. 1 milyon Euro da bir fabrikadır sonuçta. Ve bunun yıllık ortalama 180 ile 2 yüz bin euroluk bir getirisi var. Yüzde 18 ile 20´lik bir getirisi var. Bu getiriyi her hangi bir riske atmıyoruz. Diyoruz ki biz bu getiriyi istiyoruz ki mümkün olursa 20-25 sene alsın. Onun içinde kaliteli bir şey olması lazım.
2016 yılı için yatırımlarınız nelerdir?
Şu aşamada bakıldığı zaman bizim bu sene için 22,6, önümüzdeki senenin ilk üç ayı için toplamda 45 megavatlık bizim kendi projelerimiz değil müşteri projelerimiz var. Toplamda şu anda 44-45 megavatlık bir projemiz var. Normal bir ips firmasının yıllık çalışması 12 megavattır. Ayda 1 megavat kurarsa çok mutlu olur ki bu Türkiye´de şuanda 3-4 ayda bir megavat kuruyorlar. Bizim şuanda 45 megavatımız var, yani bizim ortalama şunda ayda 4 megavat bitirmemiz lazım. Yani olaya böyle bakarsak bizim 12 ayımız dolu şuanda. Artı bizim kendi projelerimizde var. Kendimize yapacağımız projeler biz bunları saymıyoruz. Bu sadece müşteri odaklı projeler. Müşteri gelmiş kimdir Sinan ve Ömer Başyazıcıdır, Gürkan Mobilya´dır, Niğde´deki Nitaş´tır bu tarz firmalar gelmiştir anlaşmamız yapılmıştır onların santrallerini kuruyoruz.
Yeni atılımcılara ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
Enerji sektörü hastalık gibidir. Kayseri´de olsun, Türkiye´nin diğer illerinde olsun enerjiye bir kere giren, bir santral kurmaya başlayan insanlar mutlaka ikinciyi, üçüncüyü, dördüncüyü kuruyorlar. Benim tek tavsiyem şuanda Türkiye´de bir yatırım, bir inşaat yatırımı, evdir, arabadır hepsi 15 bazen 20 senede geri dönerken 1 megavatlık santral 7 senede geri dönüyor. Bu size 18 sene artı para getiriyor. Böyle bir yatırımı benim tavsiyem ve şuandaki her bankanın tavsiyesi, Türkiye´deki tüm bilinçli insanların tavsiyesi kesinlikle diyoruz ki enerjiye yatırımı yapın. Hem ülke için hem de kendiniz için. Ortalama yüzde 18 karı var. Böyle bir getiri yok hiçbir yerde. Devletin getirdiği teşvikle, verdiği temlikle, bankaya verdikleri desteklerden faydalına bilir. Temlik demek devletin on yıllık satın alması demek. On yıllık satın almasını devletten alıyorlar ve size kredi veriyorlar. Ortalama net geliri yüzde 18 euro veya dolar bazında oluyor. Yani siz 1 milyon euro bir yere yatırdığınız zaman net bu santralin getirisi 180 bin euro gibidir. Vergiler, sigortalar, masraflar çıktıktan sonra. O kadar güzel bir getirisi var. Müthiş bir rakam bu.
Alman ortaklarınız bütün bu işleri sizlerle beraber yürütmekten memnunlar mı?
Ortaklarımızın bir burada evlenmedikleri kaldı. Yakın zamanda buradan ev almayı planlıyorlar. Kendileri içinde yatırım yapıyorlar buraya. Bizim bir ortaklığımız 25 sene yatırıma yönlendiriyor. Bu şekilde burada kazanılan parayı yurt dışına yollamamış oluyoruz. Kazancımızı yine Türkiye´ye yatırmış oluyoruz.
Röportaj: Berna Utaş Utangan
