Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, balkon konuşmasında vatandaşlara seslenerek, "İnanıyorum ki, muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir siyaset tarzı bugünden itibaren inşa edilecektir. Bize oy vermeyenler, bizi sevmeyenler bu seçimin mağlubu değildir, bugün onlar da kazanmıştır. Bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım. Eski tartışmaları, eski Türkiye’de bırakalım" dedi.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra İstanbul’dan Ankara’ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Esenboğa Havaalanı’nda partililer tarafından coşku ile karşılandı. Havaalanından AK Parti Genel Merkezi’ne kadar vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaşan Başbakan Erdoğan, havaalanından AK Parti Genel Merkezi’ne kadar yaklaşık 1 saatte gelebildi. Parti Genel Merkezinde balkon konuşması için hazırlanan bölümden parti binası önünde toplananları eşi Emine Erdoğan ve çocukları ile birlikte selamlayan Erdoğan’ın konuşması sloganları ile sık sık kesildi.
İşte konuşmasından satır başları:
“DEĞİŞİMDEN HİÇBİR ZAMAN ÇEKİNMEDİK”
Tarihi balkon konuşmasında Başbakan Erdoğan, Türkiye’de muhalefetin siyaha beyaz, beyaza siyah deme sanatı olmadığını kaydetti. Muhalefetin kendisini çek edeceğine inandığını sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Bu kardeşiniz Beyoğlu Genç Kolları Başkanı olduğum günden bugüne kadar her başarının ve her başarısızlığın ardından kendi kendini hesaba çeken bir kardeşinizdir. Başarısız olduğumuz zamanlarda kendimizi sorguya çektik. Başarılı olduğumuz da asla ve asla kibrin tuzağına düşmedik. 40 yıla yaklaşan siyasi mücadelemiz bizim bu anlayışımızın şahididir. Yanlış yaptığımız da hiç kocunmadan yanlışımızı ifade ettik ve üzerine gittik. Değişimden hiçbir zaman çekinmedik. Türkiye’nin gerçekleriyle, milletimizin gerçekleriyle ortak akıl ve ortak değerlerle örtüşmeyen her meselede kendimizi sorguladık ve değişim mücadelesi verdik. Bizi yaşatılanların, bize dayatılanların, bize kısıtlanan, bize yasaklananların başkalarına yapılmaması azami dikkat, azami hassasiyet gösterdik” dedi.
“BİZE DİKTATÖR DİYENLER LÜTFEN KENİ MUHASEBELERİNİ YAPSINLAR”
Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmediklerinin altını çizen Erdoğan, “Kimliklere, kültürlere, inançlara hor gözle bakmadık. Bize oy verenleri yücelten, bize oy hizmet götüren, oy vermeyenleri terk eden, tahkim eden bir siyasi anlayışımız hiçbir zaman olmadı. Bunu sadece sözle değil eylemlerimizle, fiiliyatımızla ortaya koyduk. İstanbul’da Büyükşehir belediye başkanı olduğum dönemde bunu eylemlerimle, icraatımızla ortaya koyduk. 12 yıllık iktidarımız sürecinde bunu sözümüzle, fiiliyatımızla, samimiyetimizle ortaya koyduk. 81 vilayetin tüm belediyelerine istisnasız adil bir şekilde Hazine payı verdik. Maliye’den aynı şekilde. Kardeşlerim ama muhalefette olduğumuz zaman bizim neler çektiğimiz biz biliriz. Kardeşlerim bugün şunu tüm samimiyetimle söylüyorum; milletimin bunu takdirine bırakıyorum. Bize diktatör diyenler lütfen kendi muhasebelerini yapsınlar. Bize otoriter diyenler lütfen kendi muhasebelerini yapsınlar. Bizi tek adam olmakla, baskıcı olmakla, mahalle baskısı yapmakla itham edenler lütfen kendilerini samimiyetle sorgulasınlar” diye konuştu.
“HEPİMİZ AYNI BAYRAĞIN GÖLGESİ ALTINDA GELECEĞE YÜRÜYORUZ”
Başbakan Erdoğan, başkalarını cahil görenlerin vicdan muhasebelerini yapmalarını istedi. Siyasi tarihi tarihleri boyunca ve özellikle yetki aldıkları dönemde yaptıklarına bakmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, 12 yılda Türkiye’ye kazandırdıklarına bakılmasını dile getirdi. Herkesin ellerini vicdanlarına koymasını ve kararlarını öyle vermelerini belirten Başbakan Erdoğan, “Biz hepimiz aynı vatan toprakları üzerinde yaşıyoruz. Hepimiz 77 milyon aynı bayrağın gölgesi altında geleceğe yürüyoruz. Milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir, devletimiz bir… Hepimiz aynı ecdadın, aynı kültürün ve aynı medeniyetin, aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Yaşam tarzlarımız farklı olabilir. İnançlarımız, mezheplerimiz, değerlerimiz, etnik köken ve dillerimiz farklı olabilir. Ama biz hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz bu ayyıldızlı bayrağın gölgesi altındayız. Her birimiz bu devletin sahipleriyiz. Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Süryani, Ezidi’den önce Türkiyeli vardır. Alevi’den, Sunni’den önce Türkiyeli vardır. Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürci, Rum, Ermeni’den önce Türkiyeli vardır. Bugünden itibaren yeni bir toplumsal uzlaşma anlaşma anlayışıyla farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek ama farklılıkları değil ortak değerlerimizi öne çıkararak yeni bir istikbali inşa etmek istiyoruz. Bugün her birimiz kendimizi vicdan muhasebesine tutalım” diye konuştu.
Bugün muhalefetin korkutma, kutuplaştırma ve gerilim siyasetini birkez daha sorgulanmasını isteyen Başbakan Erdoğan, bir kısım medyanın pompaladığı, kutuplaştırma siyasetini birkez daha samimiyetle sorgulanmasını diledi.
“UZLAŞMA TABANDA OLUŞTU”
Şuanda karşımda bazı açığını da gördüğünü, başı kapalısını da gördüğünü sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İşte bunun adı ‘vahdette kesrettir.’ Yani çoklukta birlik… Bunu halletmeye mecburuz. Bayrağımız bir, İstiklal Marşımız bir, Dağlarımız, nehirlerimiz bir. Türkülerimiz, şarkılarımız bir. Bizim sadece tarihimiz değil bugünümüz, yarınımız, kaderimiz bir. Bırakalım aracıları, bırakalım tercümanları, bırakalım fitne ve nifak odaklarını birbirimizin gözüne bakalım, gözüne. Birbirimize gönlümüzü açalım. Birbirimize gönül diliyle konuşalım. Farklı bir Türkiye’yi gelin hep birlikte kuralım. Güçlü bir Türkiye’yi gelin hep birlikte kuralım. Ortaya çıkan sonuçtan da çok net gösteriyor ki uzlaşma çatıda değil, uzlaşma parti üst yönetimlerinde değil tabanda oluştu. İstiyorum ki tabandaki bu uzlaşmayı gelin beraber güçlendirelim. Yaygınlaştıralım. Şuanda ekranları başında bizi izleyen 77 milyon enerjimizi daha kardeş bir Türkiye için seferber edelim.”
“77 MİLYONU KUCAKLAYAN BİR CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM”
Bugün muhasebelerin yapıldığı, kırgınlıkların unutulduğu, demokrasi bayramında küslükleri ellerinin tersiyle itme günü olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, bugünün ön yargılardan kurtulma, dayatılmış, öğretilmiş korkulardan sıyrılma günü olduğunu ifade etti.
Bugün yeni bir Türkiye kurulurken, yeni bir başlangıç yapma, yeni bir toplumsal uzlaşmanın kapılarını aralama günü olduğunu belirterek, “Buradan paralel yapının tabanındaki ihlaslı, samimi, saf ve temiz kardeşlerime birkez daha sesleniyorum. Onların da kendilerini ve kendilerine öğretilenleri, dayatılanları sorgulamalarını birkez daha rica ediyorum. İhlasla ve samimiyetle kendilerine yöneltecekleri her soru inanıyorum ki onlarında bizi anlamalarını, bizim mücadelemizdeki iyi niyetimizi görmelerini sağlayacaktır. Bizim davamız şahsi bir dava değil. Türkiye davasıdır. Ulusal güvenliğimizi kim tehdit ederse karşılığında bizi bulacaktır. Bunu da bilmenizi istiyorum. Bizim davamız medeniyet davasındır. Güçlü ve büyük Türkiye davasıdır. Paralel yapının tabanındaki her bir ihlaslı kardeşimin bizimle aynı istikamete baktığını biliyorum biliyorum. Aradaki ihanet çetesinin, ihanet şebekesini, vatanı ve millet için değil başka bir ülkedeki odaklar için çalışan yapıyı sorguladıklarında bariyerlerin, ön yargıların kırılacağını çok iyi biliyorum. Beşer, şaşar. Hoca, alim, gönül dostu bildiklerimiz zor zamanlarda maskelerini düşürüp içlerinde olanı ortaya dökebilir. Bize bedduanın ve beddua edenlerin arkasından gitmek yakışmaz. Ah benim kardeşlerim Hz. Ömer’in sorgulandığı bir dünyada hiç kimse sorgulanamaz değildir. Buna şahsım da dahil. Hiç kimse kusursuz, hatasız, günahsız değildir. Paralel yapıya gönül vermiş kardeşlerim de bugün Türkiye’de yeni bir sayfa açılırken kendi gönül dünyalarında yeni bir sayfa açsınlar istiyorum. Bugün yeni bir gündür. Bugün Türkiye için bir milattır. Bugün yeni Türkiye’nin kuruluşunun günüdür. Şahsıma oy verenlerin değil, 77 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. 77 milyonu muhabbetle kucaklayan bir Cumhurbaşkanı olacağım. Ülkesi, milleti, bayrağı için çalışan bir Cumhurbaşkanı olacağım. Bugün hiç kimse hüzünlenmesin, bugün hiç kimse kaybettiği ya da mağlup olduğu hissine lütfen kapılmasın. Türkiye’nin önü dünden daha çok aydınlıktır. Milletin istikameti düne göre çok daha parlaktır. Devletin ve milletin yıldız düne göre elhamdurrullah daha parlaktır” ifadelerini kullandı.
“GÖĞEBAKAN İÇİN DUA İSTEDİ”
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda hayatını kaybeden sanatçı Murat Göğebakan ve çalışmalar sırasında hayatını kaybedenler için Fatiha okunmasını istedi. Başbakan Erdoğan konuşmasında ayrıca Gazze’deki yaralıların bu geceden itibaren Türkiye’ye getirilmeye başlanacağının müjdesini verdi.
“BORÇ ALANDAN GÜNDEM BELİRLEYEN TÜRKİYE’YE”
Öte yandan 12. Cumhurbaşkanlığına seçilen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı kutlamak için balkona çıkan Kırgızistan Devlet Başkanı Atanbayev de yaptığı konuşma ile büyük alkış aldı. Ata topraklarından sıcak selamlar getirdiğini ifade eden Atanbayev, Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanını hayırlı olması dileklerini iletti. Bu seçimden sonra Türkiye’nin daha da büyüyeceğini, daha da gelişeceğini belirten Atanbayev, “Artık Türkiye eskisi gibi değil. Hatırlatmak istiyorum; 12 sene evvel kredi bulamayan, borç bulamayan ülke vardı. Şimdi güçlü, kendisi başka ülkelere yardım veren, kredi veren, gündem belirleyen bir Türkiye var. Yaşasın Türkiye” diye konuştu.
Erdoğan ve Atanbayev’in konuşmalarının ardından AK Parti Genel Merkezi önünde havai fişek gösterisi düzenlendi.
“ERDOĞAN AİLESİ TAM KADRO BALKONDA”
Başbakan Erdoğan’ın tarihi balkon konuşması yapmaya eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıktı. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın halkı selamlaması sırasında oğlu, kızı, gelini ve damadı da balkona çıkarak halkı selamladı. (İHA)