Tarih: 05.03.2015 16:24

ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ ETKİLİYOR

Facebook Twitter Linked-in

 
Özel Dünyam Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Işık Akbulut, "İnsan omurgasına yandan bakıldığında tam düz değildir. Boyun ve bel bölgesinde hafif çukurluk (lordoz) ve sırt bölgesinde hafif kamburluk (kifoz) vardır. Arkadan bakıldığında ise tam düz olmalıdır. Skolyoz (Omurga eğriliği) omurganın, sağ ya da sol yana doğru eğrilmesi anlamına gelmektedir. Skolyoz sağlıklı bir omurga yapısında oluşan biçimsel bir deformite olarak tanımlanabilir" diye konuştu.
Özel Dünyam Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Işık Akbulut, "Skolyoz, toplumda yaklaşık %2 ila 4 oranında görülür. Bunlardan çok büyük bir kısmı düşük dereceli eğriliklerdir. Kız çocuklarda erkek çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görülebilir" diyerek hastalık ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Skolyoz Belirtileri
Skolyoz, yetişme çağındaki çocukların geleceğini tehdit eden bir hastalık. Hastalık erken belirlendiğinde tedavisinde başarı sağlanabılır. Ancak zamanında teşhis edilemeyen omurga eğrilikleri ilerlemişse, çocukların normal gelişimi engellenebilir. Erişkinlik döneminde; bel ve sırt ağrıları, kalp ve akciğer fonksiyon bozuklukları ortaya çıkabilir
Skolyoz belırtıleri şunlardır
* Kalçalar ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik
* Kollar ile vücut arasındaki mesafenin eşitliği bozulur
* Göğüs kafesinde asimetri ve bir kürek kemiğinde çıkıntı gözlenebilir
. Skolyoz`da Tanı Nasıl Konur?
Skolyoz tanısı ayakta çekilen tüm omurgayı içine alan röntgen bulguları ve hekimin klinik muayenesi ile belirlenir. Omurganın direkt filmleri yeterli olup nadiren MR gereklidir.Omurganın esnekliği test edilir. Ayakta çekilen tüm omurganın ön arka ve yan grafileri tanıyı koymak ve skolyozun eğriliğinin derecesini belirlemek için yeterlidir. Bu grafilerde eğriliğin başladığı ve sonlandığı omurlar arasındaki sapma açısı ölçülür ve vakalar bu açının ilerlemesine göre takip edilir.Bu açıya Cobb açısı denir.Vertebranın dönme derecesi ise yine bu grafilerden belirlenir. Cobb açısı,vertebra rotasyon derecesi skolyozun ilerlemesini değerlendirmek ve konservatif tedavilerin sonuçlarını takip etmek için çok önemli parametrelerdir. Skolyoz yaşla birlikte ilerleme gösterdiğinden çocuğun kemiksel gelişiminin de belirlenmesi gerekir.Bu nedenle çocukların büyüme durumu ve kemikleşmenin düzeyini belirlemek için bazen elbilek ve kalça grafileri ile karar verilir.
Skolyozun türleri
İdiopatik skolyoz (Nedeni bilinmeyen skolyoz)
En sık görülen skolyoz türü; sebebi tam olarak aydınlatılamayan ‘idiopatik' skolyozdur. Omurgada yana doğru eğilme ‘S' veya ‘C' şekilli olabilir. Yana doğru eğilme dışında omurların kendi etraflarında dönmesi de en hafif formlar dahil olmak üzere tüm idiopatik skolyozlarda görülür. Omurlardaki bu dönme sırtta veya belde asimetrik çıkıntılar oluşmasına sebep olur.
Nöromusküler skolyoz
İkinci en sık görülen skolyoz tipi nöromuskuler skolyozdur. Nöromusküler skolyozun temel nedenleri arasında kas veya sinir hastalıkları yer alabilmektedir. Sinir hastalıkları beyin ve omurilikten kaynaklanabilir; kas hastalıkları ise çocukluk ve daha ileriki dönemlerde görülebilir. Nöromusküler skolyozda, idiyopatik skolyozun aksine solunum sıkıntısı ve duyu kusurlarına daha çok rastlanabilmektedir. Solunum problemleri, iletişim bozuklukları, duyu kusurları ve epileptik nöbetler gibi nedenlerden ötürü tedavi sürecinde skolyoz korsesi kullanılmayabilir
Konjenital skolyoz
Üçüncü sıklıkla ise konjenital skolyoz görülür. Anne karnındaki çocuğun gelişimi sırasında ortaya çıkan omurga anomalilerine bağlı bir skolyoz türüdür. Konjenital skolyoz ilk yıllarda hızlı bir ilerleme gösterir. Bu sebeple erken dönemlerde ortaya çıkan konjenital skolyozun tedavi süreci küçük yaşlarda cerrahi müdahaleyi gerektirebilir.
Bunların dışında, nörofibromatozis, çeşitli romatizmal hastalıklar, osteogenezis imperfecta, marfan sendromu, ehler danlos gibi çeşitli bağ dokusu hastalıkları, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, morquio, gaucher hastalığı gibi çeşitli metabolik hastalıklar ve bazı genetik sendromik hastalıklar skolyoza neden olabilir.
Skolyoz Tedavisi
Skolyoz tedavısınde ,gözlem,korse , fızyoterapi ve rehabılıtasyon uygulamaları ve cerrahi olarak dört ana katogari mevcuttur.Bu tedavilere ,eğrilik ilerleme hızı dikkate alınarak karar verilmelidir.Ana amaç eğriliğin artmasının engellenmesidir.
Skolyoz yani omurga eğriliğinin tedavisi, skolyozun ortaya çıkma yaşına ve nedenlerine göre farklılık gösterir.
Erişkin skolyoz tedavisinde seçilecek yöntem için, ağrı ve eğrilik derecesi, eğriliğin ilerleyici olup olmamasına göre karar verilir. Genellikle hastaya uygulanacak ilk tedavi yöntemleri cerrahi olmayan tedavi yöntemleridir.Skolyoz tedavisinin amacı şekil bozukluğunu düzeltmek ve düzelmenin kalıcı olmasını sağlamaktır. 30 derecenin altı eğriliği olan kişilerde yakınma yoksa eğrilik ilerleme göstermeyeceğinden cerrahi tedavi gereksizdir. Tedavide korse kullanımı, egzersız, ameliyat veya bu tedavilerin bir kombinasyonu uygulanır.İlerleme gösterdiği saptanan ve 20 derecenin üzerindeki skolyozlarda korse kullanımına başlanır, korse kullanılması da skolyozun ilerlemesinin önlenmesinde etkilidir, ancak erken yaşta kullanılmaya başlanması gerekir. Korse ile omurga asimetrik basınçlara karşı desteklenir. Korse kullanımı tercihen günde 22-23 saat olmalıdır. Korse kullanımının sona erdirilmesi üçer aylık korsenin günlük kullanımının azaltılmasıyla ve radyolojik kontrollerle yapılır. Korse ile tedaviye ne kadar erken yaşta kullanılmaya başlanırsa o ölçüde başarı elde edilir.
Egzersız tedavısı amacı deformasyonlu omurgayı kontrol etmek , kısalmış kasları uzatmak ve zayıf segmentleri desteklemektır .Scroth egzersizleri olarak literaturde geçen skolyozda üç boyutlu egzersiz uygulamaları Avrupa `da ,ABD son yıllarda ülkemızde yaygınlaşmaktadır .
Skolyozda en çok tartışma yaratan konu skolyoz korsesi uygulamalarıdır. Farklı konseptleri benimseyen uzmanlar korse tedavisinin etkinliğine ilişkin farklı görüşlere sahiptir. En önemli neden, skolyozun tipine göre belirlenmiş doğru dizayn edilmiş kontrollü korse uygulamalarının her ülkede yeterince bilinip uygulanılmamasıdır. Bir diğer neden ise gelişme çağındaki çocukların korse giymeye gösterdikleri dirençtir.Tüm konularda olduğu gibi teknoloji bu alanda da çok ilerlemiştir. Artık klasik tekniklerle korse üretirken yapabilecek hataların ortadan kaldırıldığı bilgisayar yardımıyla dizayn edilmiş ve üretilmiş, çok başarılı sonuçlar alınabilen korseler üretilebilmektedir.
Tüm cerrahi olmayan yöntemlere rağmen tedaviye yanıt vermeyen, 40 derece veya üzerindeki skolyoz‘larda uygulanır. .Hastalarda eğriliğin yanı sıra ciddi dar kanal veya sinir basısına bağlı idrar, büyük abdest kontrol kaybı veya kaslarda güç kaybı var ise yine skolyoz ameliyatı ile tedavi yöntemi seçilebilir
Günümüzde büyümete olan bir çocuktaki konjenital spinal deformitenin tedavisi için uygulanan cerrahi tedavilerin çoğunluğunda omurga füzyonu yapmadan veya kısıtlı bir alana füzyon yaparak eğrilik kontrol altına alınmaya çalışılır."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —