‘’Kendisine saray yaptırıp oturması yakışıyor’’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Mustafa Ayan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, madenciler madenlerde can verirken; kendisine saray yaptırıp oturması kendisine yakışıyor diyerek, ‘’Bugün 29 Ekim, Cumhuriyet’in kuruluşunda çok önemli bir gün. Birlik olmamızın, bütünlük olmamızın, 7 düvele karşı kafa tutan dedelerimizin, alevinin, sunninin Kürt’ün, Avşar’ın hep birlikte olduğu ve bir kurtuluş savaşı mücadelesinin tek yumruk olduğu kardeşlerimizin Atatürkümüz’ün ve silah arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz. O kardeşliğin bugün torunlara yansımadığını görmek çok üzücü. 91 yıldan beri dayatılan eğitim sistemleri tüm yönetimlerin buna katkısı vardı. Son dönemde 4+4+4 sistemiyle sorgulayan düşünen mücadele eden insan tipinden kendilerine biat eden insan tipine dönüştürdüler çocukları. Çokta mutluyum Çankaya’da oturmanın nasip olmadığı, madenci kardeşlerimizin madenlerde can verirken; kendisine saray yaptırıp oturması çok da yakışıyor’’ dedi.
‘’İş kazalarına yandaş patronlar sebep oluyor’’
‘’ Cumhuriyet Bayramımızı kutlayacağız derken, yine yandaş patronun sebep olduğu 18 tane kardeşimiz maden altında kurtarılmayı bekliyorlar’’ diyen Ayan, ‘’Soma da 300 kişi, inşaatlarda yüzlerce insan hayat verdi. Hiç birimizin bir güvencesi yok. Uğruna mücadele ettiğimiz emekçi kardeşlerimizin canlarını hiç uğruna vermeleri bizi çok üzdü. Bu nedenle bugünkü törenlerimizin eğlence kısmını iptal ettik. Cumhuriyet için verilen canların acısı içimizde, yine Cumhuriyet için meydanlarda olacağız. Zorla alabildiğimiz Cumhuriyet Meydanı’nda mum yakıp oturma eylemi yapacağız’’ diye konuştu.
‘’Bizim devlet kimliğimizin zayıflatıldı’’
Ayan, Türkiye’nin şu an gittiği yol yol değil ifadelerini kullanarak, ‘’Atatürkümüz Cumhuriyeti kurarken bir devlet başkanının ayağına gitmemişken, topraklarımızda dolaşan yabancı askerleri kovmuşken, bugün maalesef Peşmerge’nin Türkiye’mizde elini kolunu sallayıp gezdiğini görüyoruz. Bu bizim devlet kimliğimizin zayıflatıldığının göstergesidir. Kobani’deki yurttaşlarımızı kurtaramayacak kadar güçsüz bir ülke miyiz biz ki Peşmerge ve Amerikan askerini toprağımıza çağırıyoruz. Atatürk’ün yıkarım, yakarım dediği, yakın Menemen’i dediği, Peygamber Efendimiz’in evinin yok edileceğini duyduğunda askerlerimi gönderip yok ederim sizi dediği güçlü Türkiye nerede?’’ diye sordu.
‘’Türkiye bir çıkmaz karanlığın içerisinde’’
Ayan Türkiye’nin onursuz hale geldiğini belirterek, ‘’Hani sınır komşularımızla dosttuk. Şimdi o Araplar ülkelerine girmemize izin vermiyorlar. Türkiye bu kadar onursuz hale geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nin başı belada. Türkiye Cumhuriyeti bir çıkmaz karanlığın içerisinde. O AK Saray’ında otursun’’ şeklinde konuştu.
‘’Hepimiz Cumhuriyetin eserleriyiz’’
Önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Seyman da, her ne kadar görülmezden gelinse de hepimiz Cumhuriyetin eserleriyiz diyerek, ‘’Cumhuriyetin eseri bir kadın olarak size sesleniyorum. Sadece ben değil Cumhuriyetin eseri değilim. Bir demir işçisinin oğlunun Kayseri’de cumhurbaşkanı olması da Cumhuriyetin eseridir. Her ne kadar görülmezden gelinse de Cumhuriyetin eserleri her tarafta ışıl ışıl parlamaktadır’’ ifadelerini kullandı.
Bizim kıblemiz insan olmalı’’
Seyman, empatinin bu ülkede tatile çıktığını belirterek, ‘’Cumhurbaşkanı Ak Saraylarda oturacağına yaşam odası yapsın. İşçilere iş yerlerini mezar haline dönüştürdü. Soma’ya da gidip ‘’Bu işin fıtratında ölüm var’’ dedi. Oysa biz çağdaş bir ülkede yaşıyoruz. Bizim Cumhurbaşkanı Başbakanken Soma’ya gidip oradaki insanları tekmeledi. Empati bu ülkede tatile çıkmış. Bize en çok sevgi gerekli. Ne zaman vatan, millet deseler bu ülke işçilere mezar oluyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmüş değil. Eğer yüreğinizde sevgi varsa barış dilini oluşturabilirsiniz. Kayseri geçmişte cumhurbaşkanı çıkaran bir il. Bu birlik ve beraberlikle olmuştur. Ancak bugün onu göremiyorum. Valiler AKP İl Başkanlarının yedekleri oldu. Oysa valiler devletin temsilcisidir. Cumhuriyetin ulusal kimlikleri bütün yok ediliyor. Bir kere şunu düşünmeliyiz. Ermenek’te madenin altında kalan madencilerin aileleriyle empati yapmamız gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Kar odaklı bir anlayış hâkim, insan ikinci planda. Oysa bizim kıblemiz insan olmalı’’ dedi.
Seyman sözlerini şu şekilde tamamladı:
“AK Parti iktidarı ve uzantıları geldiğinden beri iş yerleri işçilere mezar olmuştur. Bir mutluluğu paylaşacaktım, o bile gölgelendi. 133 kişinin Anayasa mahkemesine başvurduğu banka iş kolundaki grev yasağını kaldırdı. Türkiye bu utançtan kurtuldu. Grev işçi için çok önemli silahtır. Diğer utançlardan da kurtulmak lazım. Cumhuriyetin üzerine çöken bu acı ve hüzün bulutu da inşallah dağılır.’’
Haber: Dilek BOLAT