Maske doğru kullanılmazsa enfeksiyon kaynağı olabilir
Uzman Doktor Benhur Çetin: “Maske doğru kullanılmazsa bizler için enfeksiyon kaynağı olacaktır. Virüsün cansız yüzeylerde kalıyor olması bulaşıcı olduğu anlamı taşımıyor. Hastalığın bulaşmaması için sosyal mesafeyi korumalıyız"
Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınında alınan önlemlerle ilgili bilgiler veren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Benhur Çetin, “Maske doğru kullanılmazsa bizler için enfeksiyon kaynağı olacaktır” dedi.
Korona virüsün cansız yüzeylerde günlerce hayatta kalabildiğini söyleyen Uzman Doktor Benhur Çetin, ”Cansız yüzeylerde virüsün belli sürelerde sağ kalabildiğini biliyoruz. Bununla ilgili çok farklı yayınlarda yer almaktadır. En son dün açıklanan bilgilerde dün, 2 hafta geçmesine rağmen yapılan araştırmalarda virüsün kalıntılarına rastlanıldı. Virüsü bulmak demek, orada bulaşıcı bir hastalık olduğu anlamına gelmez. Dolayısıyla bu gibi verileri yorumlarken dikkat etmek lazımdır. Şu ana kadar bizim bildiğimiz bilgiler ışığında net olarak söyleyebiliriz virüs cansız yüzeylerde saatlerce, günlerce yüzeylerde canlı kalabiliyor fakat bu bulaşıcı olduğunu göstermiyor. Özellikle cansız yüzeylerde ilk birkaç saat dikkat etmeli, sık temas ettiğimiz yüzeyleri yüzey temizleyiciler ile temizlenmesine dikkat etmeliyiz. Bu gibi salgınlarda biz genelde hastane içinde kabul ettiğimiz bir gerçek var ki, tüm yüzeyleri kirli olarak kabul ederiz. Tüm yüzeylere dokunduktan sonra el hijyenimizi mutlaka sağlamamız gerekir” dedi.
Çetin, “Maske takmak gündemde olan bir konudur. Herkes deli gibi maske takıyor. Maskeyi doğru kullanmazsak asıl enfeksiyon kaynağı olarak karşımıza çıkacağını asla unutmamız lazım. Maske özellikle hasta olanlar, ateşi, öksürüğü olanların sokağa çıktığında mutlaka takması gerektiğini unutmayalım. Onun dışında asıl maske takması gerekenler sağlık çalışanlarıdır. Gün içinde sağlıklı zannettiğimiz kişilerden dolayı sağlık çalışanının özellikle maskeyi doğru şekilde kullanması önemlidir. Maskelerin çok fazla üretimde olduğunu görüyoruz. Bazı özel maskelerimiz var. Bu özel maskelerimizi sadece sağlık çalışanlarımızın kullanması çok daha önemlidir. Sokakta normal vatandaşın kullanacağı basit maske kullanmalarında fayda var. Diğer maskeleri tüketmenin bir anlamı yok” dedi.
"Karantina kurallarına uyarsak, süreci daha çabuk atlatırız"
Kişisel olarak ne kadar önlem alınırsa alınsın 14 gün kuralının uygulanmasını söyleyen Çetin, “Bu salgın Çin’de ilk ortaya çıktığında özellikle Üniversitemizde sağlık çalışanlarına yoğun eğitim vermeye başladık. Kendilerini nasıl koruyacaklarını riskli temasın ne olduğunu, kişisel koruyucu olarak neler kullanılması gerektiğini yoğun bir eğitim programı ile tüm sağlık çalışanlarımıza, üniversitemize eğitimler düzenledik. Bu eğitimlerle birlikte belli dökümanlar bastırarak eğitimleri tekrarlama gereği duyduk. Özellikle sağlık çalışanlarını bu konuda sağlık Bakanlığımızın rehberine uyması çok önemlidir. Bu konuda da üniversitemizin diğer kurumlara göre önde olduğunu belirtmek isteriz. Karantina kelimesinin anlamı çok eskiye dayanmaktadır. Karantina 40 günden gelmektedir. Eskiden gemi ticaretinde limanlara yaklaşan gemilerin 40 gün kadar gemi içindeki hiçbir malzeme ya da kişinin limana çıkması engellendi. 40 gün boyunca karantina altında kalırlardı. Karantinada 14 gün kuralımız var. 14 gün kuralına uymamız lazım. Kimlere karantina uyguluyoruz? Hastalık şüphesi ile başvuran kişiler ya da bizim değerlendirdiğimiz dönmelerde şüpheli Covid bulgularını karantina altına alıyoruz. Yurtdışından gelen umreciler var. Mutlaka 14 gün boyunca kendilerini evde karantina altına almaları gerekiyor. Bu gerçekten çok çok önemli bir noktadır. Biz her ne kadar sağlık önlemleri alsak da bu salgını ülkemizde en az zararla atlatabilmesi için vatandaşlarımızı kendisine çok büyük rol düşüyor. Ateş, öksürük, nefes darlığı gibi yakınmaları varsa mutlaka sağlık kurumuna başvurmaları lazım. Gereksiz sağlık kurumuna başvurunun sağlık çalışanlarının yükünü artıracağı, hastanelerin yükünü artıracağı unutmamız lazım. Eğer vatandaşlarımız bu bilinç içerisinde hareket ederlerse çok daha büyük kısıtlamalara gerek kalmadan bu salgını kontrol altına alabiliriz” ifadelerini kullandı.
"Ağzımızdan çıkan damlacıklar dolayısıyla sosyal mesafemizi korumalıyız"
Benhur Çetin, damlacık yolu ile öksürerek de hastalık bulaşabileceği için sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bizim şu anda gerek çocuk bölümünde gerek yetişkin tarafta olsun şüphelendiğimiz bulgular her zaman olmakta. Bunları gerekli olan koşullar şartında servisimize yatırıyoruz. Gerekli tetkiklerini istiyoruz. Sayılar üzerinden konuşmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum. Sağlık Bakanımızdan açıkladığı gibi 81 ilimizde bu hastalığın görüldüğünü kabul etmemiz lazım. Ona göre önlem ve tedbir almamız lazım. Bizde zaten üniversite olarak ilimizde Covid tanılı olgularımız varmış gibi önlem alıyoruz. Sağlık çalışanlarımız buna göre yaklaşıyor. Sağlık Bakanlığımızın bildirdiği rakamlara riayet etmeliyiz. Ama önemli olan kendi kişisel olarak alacağımız önlemlerdir. Covid-19’un bulaşma yollarından bir tanesi damlacıktır. Öksürdüğümüz zaman, hapşırdığımız zaman ağzımızdan çıkan damlacıklar da virüs, belli bir mesafe alıp karşıdakine bulaştırabiliyorsunuz. Mesafemizi yaklaşık 1 - 1.5 metre tutmalıyız. Toplu faaliyetlere girmemek lazım ama bu hiç evden çıkmayacağımız anlamına gelmiyor. Birisi ile görüştüğümüzde sosyal mesafeyi korumak lazım. Eğer mesafeyi korursak karşımızdaki hasta olsa dahi bize bulaşma ihtimali azalmış olur. Yakın temastan kaçınmak, ihtiyacınızı gidermek için gittiğiniz her yerde bu mesafeyi koruyarak ikili ilişkilerimizi devam ettirmekte fayda olacağını biliyoruz.”
Her gün yeni bir önlem geliştirildiğini belirten Çetin, “Bu salgın Çin’de çıktığından itibaren sağlık Bakanlığımız en hızlı cevap veren ülke oldu. Pandemi durumunda hazırlıklar bitmez. Her gün her saat farklı bir sağlık önlemi almaya devam ediyoruz. Vatandaşlarımız kendi karantinalarını kendi oluşturmalıdır. Sosyal mesafeye dikkat etmelidir. El hijyeni çok çok önemli. Hastalıklı bir yüzeye temas ettikten sonra ya da hasta birsi ile tokalaştıktan sonra elimize aldığımız bu mikroplar ile çok rahat kendimizi hasta edebiliriz. Sağlık Bakanlığımızın önerilerini dikkate alırsak bu salgını kontrol altına alırız“ dedi.