SÜLEYMAN HURMA ARKAMDA DAĞ GiBi DURDU

15.05.2015 15:33:57

Kayserispor denilince akla gelen ilk isimlerden biri o... Yıllardır Kayseri`de Kayserispor`un başarısı için ter döküyor. Oysa ismi bu sezon ön plana çıktı. Öyle bir başarıya imza attı ki adını Türk Futbol tarihine yazdırdı. PTT Birinci Lig`de şampiyonluk

Kayserispor denilince akla gelen ilk isimlerden biri o... Yıllardır Kayseri`de Kayserispor`un başarısı için ter döküyor. Oysa ismi bu sezon ön plana çıktı. Öyle bir başarıya imza attı ki adını Türk Futbol tarihine yazdırdı. PTT Birinci Lig`de şampiyonluk yaşayan en genç teknik direktör oldu. Evet o Cüneyt Dumlupınar...  Genç yaşta geçirdiği sakatlık sonrasında Karşıyaka`da Rıdvan Dilmen`in yanında teknik adamlığa başladı. Akademik kariyer yaptı. Teknik adamlıkta kendini geliştirdi. Kısa futbol hayatının tersine teknik adam kariyeri genç yaşına rağmen başarılar ile dolu. Çünkü, Türkiye`nin ve Avrupa`nın en önemli isimleri ile çalıştı. Yaşı genç ama tecrübesine satırlar yetmez... Cüneyt Dumlupınar Kayserispor`u şampiyon yaptıktan sonra ilk röportajını  Büyük Kayseri Gazetesi`ne verdi. Erhan Kan sordu, Memduh Borazan fotoğrafladı ve ortaya ilgi ile okuyacağınız bir röportaj çıktı. Futbol ile ne zaman tanıştı? Teknik adam kariyeri nasıl başladı? Rıdvan Dilmen ile yolları nasıl kesişti? Mustafa Kamil Abitoğlu ile ilgniç dialog ve bundan sonraki hedefleri... Hepsi ve daha fazlasını bu röportajda bulacaksınız...

/resimler/2015-5/15/1541083959368.jpg

 Hocam röportajımıza öz geçmişiniz ve futbol ile nasıl tanıştığınızla başlayabilirmiyiz?

İzmir Karşıyaka doğumluyum. Karşıkaya'da ilk spor hayatıma ben yelken kulübünde başladım. Daha sonra tenis oynadım. Bornova Anadolu Lisesi`nden mezunum. Bornova Anadolu Lisesi`nde ilk defa futbol okul takımı kurduk, tenis oynarken bir baktım İzmir şampiyonasında gol kralı oldum. Ondan sonra bir baktım tenisten otomatik olarak Karşıyaka'da futbola başladım. Futbola başladığım sene milli takıma seçildim. Emre Belözoğlu milli takım arkadaşım. Daha 14-15 yaşındayken yaşım yıldız takımı B Genç takımına tutarken profesyonel takımda idmanlara çıkmaya başladım Karşıyaka'da.  Daha sonra şansız bir şekilde çapraz bağlarımdan sakatlandım. Çapraz bağlarımdan sakatlıktan sonra devam ettim. Çeşitli kulüplerde oynadım. Bir iş yapıyorsanız sıradan olmayacaksınız. Milli takıma kadar yükseldikten sonra 2. Liglerde 3. Liglerde tabiî ki saygı duyuyorum ama kendi yaşam felsefem olarak sıradan futbolcu olacağıma dedim, Cüneyt milli takımda oynadın, futbolculuk geçmişin oldu. Bir şekilde o havayı içinde teneffüs ettin. Daha sonra Bornova Anadolu Lisesi mezunusun. Spor akademisini bitir dedim.  İnanın bu günleri hep hayal ettim. Ondan sonra mastır yaparsın dedim, üniversitede kalırsın dedim. Ondan sonra mastırı yaparken Karşıkaya'daki Rıdvan Dilmen hocamla antrenörlüğe başladım ve bugünlere kadar geldim.

Teknik adamlığa ilk adım atışınız nasıl oldu. Rıdvan Dilmen ile başladığınızı biliyoruz, yollarınız nasıl kesişti?

Rıdvan Dilmen hocam Karşıyaka'nın teknik direktörüydü. O biraz enteresan şekilde oldu.  O zamanda ben Manisaspor Akademisi`nde öğrenciydim. Analizler o zaman daha çok revaçta değildi. Çok kimse haberdar değildi.  O haftada Manisaspor ile oynayacaktı Karşıyaka. Ben Manisaspor'un analizlerini yaptım. Rıdvan Dilmen hocama sundum. Ondan sonra Manisa-Karşıyaka maçına gittim. Karşıyaka'da maçı iyi bir sonuçla bitirdi. Otobüsün önünde denk geldik, çok enteresandı, belki ilk defa anlatıyorum. Beni gördü, tabi o sevinçle ne yapıyorsun dedi. Beni otobüse çağırdı. Yanına oturturdu beni Salı günü şu saatte antrenman var. Bundan sonra benimlesin dedi. O şekilde başladı. O gün bugündür devam ediyorum.

Genç yaşınıza rağmen çok önemli isimler ile çalıştınız bu konu hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Antrenörlük hayatıma Karşıyaka'da Rıdvan Dilmen hocamla başladım. Sonuçta başlangıçlar benim için çok önemli. Rıdvan Dilmen hocama ayrıca teşekkürü bir borç biliyorum.  Bütün çalıştığım teknik adamları tek tek sayıyım isim atlamış olmayayım. Karşıyaka'da Rıdvan Dilmen ile başladım, daha sonra Hüseyin Hamamcı ile çalıştım. Kayseri şehrinde şampiyonluk yaşamış bir teknik direktörümüz. Daha sonra Feyyaz Uçar hocamla Karşıyaka'da çalıştım. Samsunspor'da rahmetli Erdoğan Arıca ile Hasan Şengül'le çalıştım.  Rahmetli Erdoğan Arıca ile Gaziantepspor'da görev yaptım. 2007-2010 seneleri arasında Kayserispor'da Tolunay Kafkas ile çalıştım.  Buradan ayrıldıktan sonra 1 sene yine Gaziantepspor'da Tolunay Kafkas'la çalıştım. Geçen sezon başında Adana Demirspor'da Yücel İldiz ile çalıştım, devre arasında bir haftada olsa onu da atlamayım Robert Prosinecki ile çalıştım. Daha sonra devre arası süreci Paciencia Domingos 10 haftalık benim için tecrübe. Sezon başı Mutlu Topçu hocam şuanda da tek başıma devam ediyorum. 

/resimler/2015-5/15/1541450187329.jpg

Sizin birde akademik kariyeriniz var. O konuda neler söyler siniz?

 Onun dışından ben üniversitedeki hocalarıma teşekkür etmek istiyorum.  Manisa GB Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu futbol antrenörlüğü mezunuyum. Daha sonra hareket antrenman ana bilim dalında yüksek lisan yaptım. Yüksel lisansımdan sonra araştırma görevlisi olarak üniversitede kaldım ve derslere girdim. Orda bana özellikle eğitim hayatım boyunca destek olan Manisa Spor Akademisi Okul Müdürü Sayın Prof.Dr. Niyazı Eniseler'e ve Sayın Prof. Dr. Selda Bereket Yücel'e tez danışmanı kendisi aynı zamanda ayrıca teşekkürü borç biliyorum. Takibi bütün hocalarım çok önemliydi, bana çok şey kattılar. Özellikle bu iki ismin altını çizmek lazım.

Kayserispor günlerine dönelim isterseniz. Bu genç yaşınızda şampiyon oldunuz. Bu hikaye nasıl başladı?

 Öncelikle geçen sene zaten Kayserispor lige yüksek hedeflerle başladı. Ama istenmeyen şekilde istenmeyen aksilikler yaşandı. Geçen sene 3 Mayıs`ta Eskişehir maçını kazanmamıza rağmen PTT 1. Ligi`ne düştük. Sonra Allah bize bir sene sonra 4 Mayıs'ta Süper Lige geri dönmeyi nasip etti. Geçen sene devre arasında Fenerbahçe maçı öncesinde Robert Prosinecki ile ben göreve başladım. Daha sonra devre arası hazırlık kampında benim nezaretimde oldu. Daha sonra Paciencia Domingos hocamız geldi. Son 10 haftalık periyotta takımın başında yine ben vardım. Kayserispor olarak belki küme düştük, belki kaybettik ama geçen sene benim şahsım adına ve oyuncular ile iletişim adına birçok şey kazandığımızı düşünüyorum.  Çünkü bir birimizin gözüne baktığımızda birçok şeyi anlıyorduk.  Veya oyuncular aralarında iletişim üst seviyedeydi.  Genel Menajerimiz Süleyman Hurma geçen seneki mevcut kadroyu korudu ve üstüne çok iyi takviyeler yaptı.  Gücümüze güç kattı.

Bu büyük başarının mihenk taşı neydi?  Zira takım lige ilk dört hafta istediği gibi başlayamadı.

Sezon başı Mutlu Topçu hoca ile sezona başladık. Beraber çalıştık ona çok teşekkür ediyorum. Sezon hazırlık kampını beraber geçirdik. Sonra 4 haftalık periyotta hak etmediğimiz sonuçlar aldığımızı düşünüyorum. Ondan sonra Mutlu Topçu hocamız görevden ayrıldıktan sonra sağ olsun kulübümüz yönetimimiz ve en başta arkamda dağ gibi duran Süleyman Hurma bana bu fırsatı verdi.  Kulübümüzün dönüm noktası bana göre ilk yarıda Adana`da oynadığımız benim de ilk maçım olan Adana Demirspor maçıydı. O maçı kazandık. Ondan sonra bir ivme yakaladık. Takımın gücü vardı. Bir birine inanmışlığı vardı. Biz o 4 haftalık ilk periyotta 7 puan kaybetmemize rağmen hiçbir zaman Süper Lig hedefinden sapmadık.  Hiçbir zaman endişemiz olmadı. Zaman zaman bazı kişilerin endişesi olmuştur. Acaba nasıl oluyor?  Bu lig başka lig.  Kayserispor çıkamaz diye birçok şey olmuştur. Ama biz % 1 dahi endişe duymadık. Adana Demirspor maçı ile başladık. Ondan sonra zaten sekizinciydik.  O zamandan sonra bu günlere geldik ve Süper Lige çıkmayı da 4 Mayıs'ta garantiledik.

/resimler/2015-5/15/1542380359634.jpg

Adana Demirspor maçının dışında unutamadığınız maç var mı? Bu maçı kazandık biz şampiyon olduk dediğiniz maç var mı?

Şahsım adına benim hayatımda şuan sonuçta kariyerimin Teknik Direktörlük olarak ilk maçıydı. Geçen sezon son 10 maç vardı ama. O süreç biraz da geçiş dönemiydi benim için. İstanbul'da Galatasaray'ı yendik 40 yıl sonra. Ama bu sene için konuşayım hem şahsım adına hem de kulübün geleceği adına Adana Demirspor maçı çok önemliydi. Onun dışında herkes kayıp olarak bakıyordu ama içerde oynadığımız 3-0 öne geçip 3-3 berabere kaldığımız yine Adana Demirspor maçı da benim için çok önemli. Biraz önce söyledim geçen sene küme düştük ama kaybederken kazandık . Bu maç  2 puan kaybettirirken bile bize çok şey kazandırdı.  Bizi kendimize getirdi. Ondan sonra yine bir ivme yakaladık yine Adana Demir maçı da belki, negatif gibi görünse de  benim için  önemli maçlardan bir tanesiydi.

Son günlerde en çok konuşulan yaşınız. Takım içinde Serdar Kulbilge sizden bir ay büyük.  Yine yaşınıza yakın Mert Nobre var. Bu futbolcu grubu ile çalışmak sizin için  zor oldu mu?

 Çok şanslıyım. Çok karakterli bir oyuncu grubuyla çalışıyorum. Hepsi ayrı ayrı ders oldu. Zengin ve derin bir kadromuz var. Hepsi sonuna kadar oynamayı hak eden oyuncular. Biz oynatamadığımız zaman gerçekten çok üzülüyoruz. Çünkü tercih yapmak zorundasınız.  Gerçekten kadromuzda bulunan 25 oyuncuda o formayı sonuna kadar hak ediyor. Ama 11 kişi oynamak zorunda. Biraz önce onu ifade ettim, bana en çok yardımcı olan oyuncular bana yaşı yakın olan oyuncular. Beni daha fazla anlayan tecrübeli oyuncular. Nobre benim takım içinde yardımcım gibi.  Mehmet Eren, İbrahim Dağaşan, Bobo, Nobre, Sereno olsun daha tecrübeli oyuncular beni daha çok anlıyorlar. İnanın antrenmanda saha içinde benim elim, ayağım, kulağım yani en büyük yardımcılarım onlar benim.  Onlardan Allah razı olsun. Sağ olsunlar hiç bana yardımcı eksiğini hissettirmediler.

/resimler/2015-5/15/1543215189157.jpg

Şampiyon oldunuz, kendinizi ispatladınız.?Peki bundan sonraki hedefiniz nedir?

Hedef olarak herkes soruyor yarın için öbür gün için  ne olur ne biter diye. Ben şuan  biliyorsunuz, her yerde de yazıyor. Türk futbol tarihine sonuçta adımı bir şekilde yazıldığı en genç şampiyonluk yaşayan teknik adamım. Bunu Kayseri'de yaşamak benim için ayrıca gurur verici. Çünkü Kayseri bana çok şey verdi. Bu fırsatı verdikleri için tekrar herkese teşekkür ediyorum.  Başta Süleyman Hurma olmak üzere daha önce 2 sene beraber çalışma fırsatımız olmuştu. Şuan için bu şampiyonluğun kısa vadede tadına zevkine varmak istiyoruz. Görev verildiği sürece Türk futbolu için elimden gelen hizmeti sonuna kadar yapacağım. Kendime güvenim zaten var.  Şimdi bazı yerlerde genç diyorlar, evet gencim doğru Türkiye'nin en genç şampiyonluk yaşayan teknik direktörü oldum. Daha genç bir arkadaş şampiyon yapana kadar ama biraz önce saydık antrenörlüğe başlama yaşından sonra sayarsak futbolu bırakıp antrenörlüğe başlıyorum. Şuan benim çok teknik adamdan daha fazla tecrübem var. Yıla baktığımızda. Genç ama tecrübeli olduğumu düşünüyorum ben kendi adıma. Bakılsın yıla vurulsun, çalışma periyotları incelensin ben genç ve tecrübeli bir hocayım. Biraz önce saydım çalıştığım hocaları hemen hemen hepsi üst düzey kulüplerde hepsinin birinci yardımcısı olarak çalıştık, çok başarılarda elde ettik. Avrupa Kupaları`na katıldık, Türkiye Kupası`nı kazandık.  Süper Kupa oynadık. Hiç sorun yok. Benim hiçbir endişemde yok. Sonuçta görev verildiği sürece ben Türk futboluna elimden gelen katkıyı yapmak için var gücümle çalışacağım.

Bundan sonra yolunuza Teknik Direktör olarak devam edeceksiniz bir ekip çalışmanız var mı?

 Son zamanlarda belki yeni dikkat çekti. Bilmiyorum siz biliyor musunuz? Maçlarda son zamanlarda programlarda özellikle dile getiriyorlar. Biliyorsunuz, takımı ben ısıtıyorum. Maçlarda takımı ısıtıp ondan sonra soyunma odasına gidip taktiğini verip takım elbiseyi giyip sahaya çıkan benden başka dünyada başka bir örneği daha yokmuş. Basit bir örnek vereyim. Denizlispor maçına çıktık. Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu`ydu. Takımı ısıtıyordum. Yanıma geldi, ``Hocam biz hakemler olarak hayran hayran sizi seyrediyoruz`` dedi. Ne oldu hocam dedim. ``Hocam yani bakıyoruz takımı ısıtıyorsun. Gidiyorsun soyunma odasında taktik veriyorsun, giyiniyorsun takım elbiseni giyip sahaya çıkıyorsun. Dünyada eşi benzeri yok`` dedi. Birileri bunun farkına varmış. Son zamanlarda programlarda da dile getiriyorlar. Tabi uzun zamandır yardımcı antrenörlük yapmam yanı takımları ısıtmam maçı kazanmanın % 50'sinde o ısınmadaki atmosfer olduğunu düşünüyorum ben. O enerjiyi alıyorsunuz.  Takımın motivasyonu düşük mü? Nedir ne değildir?  O ısınma periyodu, süreci bir takım için çok önemli. Maçı kazanmanın % 50'si olduğuna inanıyorum. Çünkü herkesin durumunu biliyorsunuz. Takımın motivasyonunu, enerjisi ne durumda görüyorsunuz. Ona göre yükseltiyorsunuz, alçaltıyorsunuz. Heyecan durumu. Yani o kısım benim için çok önemli. Dünya'da örneği yokmuş. Yarın için ne olur bilmiyorum. Tabi ki bu iş ekip işi. Biliyorsunuz burada analizleri ben yapıyorum takımı ben ısıtıyorum. Biliyorsunuz ekipler 7-8 kişi çalışıyor. Bizim ekibimiz çok sade Ertuğrul Seçme hocam bir tane kaleci antrenörü Reha Özmen hocam ve benden kurulu. Bu sene bu şekilde geçti. Çok emek verdik, yorulduk, ama sonuna kadar değdiğini düşünüyorum.

/resimler/2015-5/15/1544279096683.jpg

Hocam bu belge işi?

Belge işi UEFA A lisansım var.  Diğer örnekleri vermeye gerek yok. Süper Ligde dahi olsun bir çok antrenör var PRO lisansı olmayan veya yönetici pozisyonunda sahaya çıkan. Yani sonuçta bu lisans konusunu en kısa sürede halledeceğim.  Bu yaz Allah nasip ederse alacağım.

Hocam Kayseri'de futbol anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kayseri şehri çok büyük bir şehir. Yani camia olarak büyük bir camiayız, Kayseri olarak. Herkes başarıya aç. 10 senedir bu kulüpte yaşanılan başarılar belli. İlk beşten düşmeyen bir takım. Avrupa kupalarına katılan bir takım. Türkiye Kupasını kazanan bir takım. Tabii ki bu başarılar geldikçe beklentiler yükseliyor. Üçüncü dahi olsanız sıradanlaşıyor bazı şeyler taraftarlar için. Şampiyonluk bekliyor. Avrupa kupalarından derece bekliyor. Ama Antalyaspor maçında gördünüz, çok yüksek bir potansiyel var Kayseri'de.  Tabiki insanlar başarı bekliyor. Bir heyecan bekliyor. Onuda doğal karşılıyorum. Devamlı kazanan isteyen bir takım seyretmek istiyor taraftarlar. En yakın örneğini Antalya maçında gördük. İnşallah hep beraber benim içinde gurur verici bir durum olacak doğduğum yerde Karşıyaka maçında o kupayı alıp tur atmak ayrıca benim için heyecan olacak. Hep beraber yaşayacağız. 

/resimler/2015-5/15/1543509721062.jpg

Kayseri spor camiasına demek istediğiniz bir şey var mı?

Süper Lige geri döndüğümüz için çok mutluyum.  Kayserispor'un benim hayatımda çok büyük anlamı vardı.  Bu sene bu yaşadıklarım hiç tarif edilmez duygular. Ömür boyu kalbimde gönlümde hiç silinmeyecek. Kayseri şehrine, herkese desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.  Kelimelerle söylenilecek şeyler değil, ömür boyu benim bir parçam Kayserispor'la olacak.