Ezanı anlamak istemeyenlerin, ezanı Muhammediyeyi Türkçeye çevirmeleri ile aynı zümre ve zihniyetin tohumları hala aramızda. Fark eden bir şey yok. Onlar batının ve karanlık güruhların hizmetkarları da ondan. Kısacası şeytanlaşmış ve hastalıklı bir zihniyet. İşte bu zihniyetin uşakları siyasi çevrelerini de kullanarak ?´HAYIR´´ kampanyası başlattılar. Küresel güçler ve küresel sermaye baronlarının emirlerini uyguluyorlar. Ülke içerisinde nasıl bir kaos ortamı yaratabiliriz onun peşindeler.
Ne denedilerse olmadı. Onun hazımsızlığındalar. Ama artık Türkiye eski Türkiye değil. Sandıktan çıkacak sonuca saygı duymamız gerekir her şeyin hayırlısı olsun.
Kayseri yine iki önemli bakanı ağırladı. Bakanların gelişlerinin meyvelerini Kayseri olarak kısacası geri dönüşlerini hep birlikte göreceğiz. Hemen hemen her ay ya da ayda iki kere bakanların Kayseri de olması ve çözüm odaklı toplantıların yapılması Kayserinin ne denli önemli bir kent olduğunun da göstergesi gibi.
Siyasette gündem referanduma kilitlenmiş durumda. Yerel ölçekte sıkıntıların hal yoluna konulması ve tüm siyasi partilerinde bu noktada çalışmalar yapması kadar doğal bir durumda yok. Fakat 1973 yılında rahmetli Erbakan hocamızın yazmış olduğu makalede ve milli selamet partisi kitapçığında başkanlık sisteminin ne denli önemli olduğunu ve bu sistemin Türkiye Cumhuriyeti için elzem olduğuna değinilmişse de çiçeği burnunda genel başkanları biz ?´HAYIR´´ oyu kullanacağız diyor. Rahmetli yerinden kalksa hepinize meşhur o sözünü´´ HADİ ORADAN´´ derdi. Muhalefet olmak her şeye karşı gelmek olmamalı. Eyyyy muhafazakârlar benim yukarıda tarif ettiğim ezana saygı duymayan zihniyetle ne farkınız kalmadı. Türkiye dışına kaçmış olana savcılardan, Fetö terör örgüt yöneticilerinden ne farkınız var. Bir taraftan Almanya´da siyasi konuşlanma içerisinde olan FETÖ terör örgütü ve onun kadrolu yazarlarının başlattığı HAYIR cılara destek verdiğinizi anlamanız için ne yapılması gerekir.
O zaman sizde mi FETÖ cüsünün demek yerinde mi olur bilemiyorum. Onların amacı bağımsız bir Türkiye´nin ortadan kaldırılması değil mi? Varsa yoksa Recep Tayyip Erdoğan. Reis olmasında kim olursa olsun zihniyeti ile çıkarttıkları çatı aday vardı hatırlarsanız. Çatı çökmüştü.
Zihniyet aynı zihniyet.
Geziciler, kriptocular, FETÖ den açığa alınanlar, memurluktan atılanlar, dış istihbarat örgütlerinin piyonları hepsi bir arada değil mi?
Ne güzel Türkiye.
Bunlar daha önce yalan söylemediler mi? Yapmadıkları icraatları yapmış gibi anlatmadılar mı? Bir yalan yarışması düzenlense Allah göstermesi birinci olurlar bunlar birinci. Yalan kıssasından belki örnek alırlar;
Bir zamanlar padişahın biri bir yalan yarışması düzenlenmesini emretti. Ülkenin her yerinden yalan yarışmasına katılanlar; padişahın huzuruna çıkıp inanılması güç, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir yalan söyleyeceklerdi. Padişah kimin yalanının gerçekleşmesinin mümkün olmadığına kanaat getirirse onu bir kese altınla ödüllendirecekti.
Ülkenin en usta yalancıları, en usta dolandırıcıları birer birer padişahın huzuruna çıkıp yalan söylemeye başladılar. İçlerinden biri çıkıp:
- Padişahım ben ta gökyüzüne uzanan bir merdiven kurdum! dedi.
Padişah; "Olabilir. Mümkündür" yanıtını verdi. Bir diğeri gelip:
- Padişahım ben okyanusu geçebilecek bir köprü kurdum! dedi.
Padişah buna da; "Olabilir. Mümkündür" diye karşılık verdi. Daha birçok yalancı gelip sırayla yalanlar söylediler. Ancak padişah hepsine biraz düşünüp olabilir mümkündür yanıtını veriyordu. Ama yarışmaya katılan bir kişi vardı ki; bir tek o fark etmişti bu yarışın yalan yarışından ziyade bir akıl yarışı olduğunu... Ve sıra ona geldiğinde öyle bir yalan söyledi ki; padişah, bunun olup olamayacağını düşünme ihtiyacı bile hissetmedi. Bu akıllı adam, yalan yarışmasını şu yalanla kazandı:
- Padişahım sizin merhum muhterem pederinizin, benim merhum muhterem pederime bir kese altın borcu vardı! Der.
Aslında bunlar yalancı değil birer zavallı.
İşte sevgili okurlarım bunun için EVET diyorum, bir daha karanlık zihniyetlerin oyununa gelmek için EVET diyorum.
Kalın Sağlıcakla.
