Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası siyasi arenada, olmadık işlerin gündeme oturması adına müthiş bir çaba söz konusu…
AKP’de Genel Başkanlık ve Başbakanlık adına sıkı günler yaşanıyor….
CHP’de neredeyse tüm seçimler sonrası ortaya çıkan manzaranın tıpkı basımı işler var…
MHP’de ise durum bambaşka ve biz
buraya parantez açıyoruz…
Son seçim sonrası, birileri sosyal medya üzerinden MHP’ye ayar verme çabasında…
“Lidere sadakat şerefimizdir” diyen bir ideolojide, Genel Başkan Devlet Bahçeli ve teşkilatların sorgulandığı bir düzen yaratma adına görevlendirilmiş kişiler, son günlerde tetikçiliği tavan yaptırmış durumda…
İsmi-cismi olmayanlar, adını bile yazmadan klavye delikanlılığı modunda, gemi azıya almış coşku veriyor…
“Ülkücü” sıfatının yanına “bağımsız” veya “muhalif” gibi yafta yapıştıranlar genel başkan getiriyor, teşkilat götürüyor. Oysa ki bu durum, bu partinin geleneğinde de, töresinde de yok.
O halde ortaya çıkan manzarayı nasıl tarif etmeli?
Hesap çok basit; “Yeni Türkiye” dedikleri olgunun içinde güçlü bir MHP’ye tahammülü olmayan kirli eller, Türk Milliyetçileri’ni bir biçimde bölüp parçalamak ve güçsüzleştirerek bir kenara posa olarak atmak istiyor. Ve ne yazık ki, karanlık dehlizden çıkan bu plana, partiye gönül vermiş insanlar da bilerek-bilmeyerek alet oluyor. Bu oyunun içinde olanlara sorulacak soru basit: Genel Başkan değişti velev ki, sonra da teşkilatlar… Esas o zaman bu camia bin parçaya bölünmez mi, küslükler, dağılmalar başlamaz mı, iş çığırından ve zıvanadan çıkmaz mı?
MHP üzerinde yapılan hesap bu kadar basit! Her şey açık ve berrak; tabii görmek isteyene…
