Necmettin ÇUHADAROĞLU


YAŞANTI !

YAŞANTI !


Görkemli yaşantıların sonu hep hüsran olmuştur. Kişilik bunalımında olanlar kendilerini halkın dışında daha üst perdenden bakmaya çalışanlar kendi kendilerine yetmeyenlerin sonu maalesef ellerinde plastik kelepçe ile adli tabiplikte soluk alıyorlar.
Bunca paraya, fabrikaya, işe, güce rağmen sonları hep hüsranla biten ayrılıklarda olmuyor değil. Fetö terör örgütü Kayseri ölçeğinde kimleri seçeceğini çok iyi biliyor. Gariban sade vatandaşı arada sırada oturmalarına alarak kendilerine itibar sağlatmaya çalışıyorlar. Garibanda aldığı bu gaz ile kapı kapı gazete pazarlıyor, himmet toplama, öğrencilere burs aldırmaya çalışıyor. Gönlü temiz ve saf kardeşim inanıyor.
Zengin sofralarında oturmaya çalışıyor. Üst akıl öyle istediğinden o da kendini bir şey zannediyor. İyi niyetle başlayan işin sonu hüsranla bitiyor. Yine FETÖCÜLER Kayseri deki zengin fabrikaları olanların çocuklarına ve gençlerine dadanıyor. Allah, kitap, Kur´an, namaz niyaz ile başlıyorlar sonrası malum, bir de bakmışsınız evladınız çete üyesi olmuş çıkmış.
Kendilerine bir sistem kuranlar, üst perdeden konuşanlar kaçıyorlar, lüks içinde hayatlarını sürdürüyorlar, geride kalanlara ise ceza evlerinde sümüklerini çekiyor. Allah için yaptık diyenlerin başı sadece emir veriyor. PKK ile aynı. Emirleri verenler dağlarda ve kentlerde harem kurup gününü gün ederken masum köylü gençleri Mehmetçiğe kurşun sıkıyor. Fetö terör örgüt başı Amerikada ıslak atletlerini himmette en fazla para toplayana verip dolarları cebe indirirken emir verdiği sınavlara kopya çektirdiği ve devlet kademesine yerleştirdiği elemanlarına Mehmetçiğe, polise halka ateş ettiriyor. Değişen ne ha PKK ha Fetö terör örgütü. İkisi de bu ülkenin evlatlarına kıymıyorlar mı? Birisi Marksist birisi güya İslamcı. Kuranın hangi bölümünde kendi kardeşini öldürebilirsin hiçbir sebep yokken diyor. Bunlar Kuran´ı nasıl okuyor. İşte 15 Temmuz bizim aklımızı başımıza bir kez daha getirmeli.
Neden bu hale düştük, neden böyle oldu denilmeli. Bu ülkenin kaderi bu olmamalı diyebilmeliyiz. Önce bizi sağcı solcu diye bölmeye çalışanlar, sonrasında Alevi-sunni çatışması çıkardı. Daha sonra Türk-Kürt diye sonrasında da PARALELCİ diye. İşte bakın boşa geçen zamanlarda bizleri doğru düzgün bile düşündürmeyen üst akıllar ülkemizi ne hale sokmak istediler. Onun için bir olmalıyız, diri olmalıyız, dikkatli olmalıyız.
Yarında Kayserili ailelere bir bakalım neler yapmışlar, bu yapıya nasıl kanmışlar, kandırılmışlar mı? 17-25 Aralıktan sonra neler yapmışlar. Pensilvanya pezevenginin yanına neden ve hangi zamanlarda gitmişler onlara bir bir bakalım isterseniz. Malum yapının ne kadar esiri olmuşlar? Bundan sonra nasıl bir yol izlenmeli, kurunun yanında yaşta yanacak mı? Devlet yetkilileri bu ayrışmayı nasıl yapıyor. Herkes bir birini ihbar mı edecek. Edilecek ihbarlar nasıl değerlendiriliyor? Bunları tek tek anlatacağız inşallah.
Bir iş adamının itirafları? Nasıl paralelci oldum? Hepsini anlatacağız. Korkmadan yılmadan bu işin sonunu bırakmadan devam edeceğiz.
Bu arada sosyal medya hesabından bize yazan arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Bunca zamanda bu kadar ihbar ve belgeler için teşekkür ediyorum. Bizler sizin gönderdiğiniz tüm bilgileri değerlendiriyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın. Bize kayserimetropol_medyaajans@hotmail.com adresimizden ihbarlarınız için ulaşabilirsiniz.
Kalın Sağlıcakla.