Necmettin ÇUHADAROĞLU


YAKAR!

YAKAR!


Bu ateş hepimiz yakar.
Bir olmalı, birlikte olmalı, beraber olmalıyız. Bu gemide hep beraber yaşıyoruz. Gelin bu ateşe odun taşımayın, bu ateşi körüklemeyin. Hep birlikte bir olalım, iri olalım, diri olalım.
Ülkemizin her bir yerinde sıkıntılar varken, bir taraftan PKK terör örgütü ile uğraşılırken bir taraftan da FETÖ yapılanması ile uğraşıyoruz.
Bunun yanı sıra kuzeyimizde Türk kentli, Türkmenlerin yaşadığı, Erbil, Musul işgal edilmeye başlandı hem de kim tarafından?
PKK şerefsizleri tarafından.
Kiminle birlikte?
ABD ile birlikte.
İşte asıl oynanan oyun bu? Ortadoğu coğrafyasında güçlü bir Türkiye istemeyen ABD ve küresel güçler yeni bir planla Türk kentlerini kürtleştirmek, teröristleştirmek için düğmeye bastı. Bu plan uygulanırken biz hâlâ kendi hesaplarımız derdindeyiz. Kendi koltuklarımızın derdindeyiz. Kendi menfaatlerimizin derdindeyiz.
İşte biz buyuz.
Yanı başımızda oynanan senaryolar sadece bunlarla ibaret değil. Irak´ın bölünmesini isteyen güçler şimdilerde Suriye´yi de beş parçaya bölmek istiyorlar. Kuzeyimize kurulmaya çalışılan bir kürt devletini destekliyorlar. Suriye´de mezhep çatışması çıkartmaya başlayan güçler bu işleri daha önce Irak´a uyguladıkları için rahatça bu projenin devamını da Suriye´ye uygulama derdindeler.
Biz mi neyin derdindeyiz?
Yeni Anayasa.
Evet, yeni anayasa konusunda hâlâ uzlaşılmadı.
Neyin derdindeyiz?
Başkanlık.
Başkanlık uygulansın mı, uygulanmasın mı? Kardeşim zaten yarı başkanlık sistemi uygulanıyor. Hala neyin peşindesiniz? Onu da anlamadık. Seçimlerde ülkenin önündeki sorunları açma sözü veren muhalefet hâlâ ayak diretiyor.
Anlamakta güçlük çekiyoruz.
Anlatmakta güçlük çekiyoruz.
Bir küresel güç diyoruz, onlar iktidar iyi bir güç diyor, biz kapımıza kadar düşman geliyor diyoruz onlar ?Bana değmeyen yılan bin yaşasın? diyor.
İşte aramızdaki fark bu.
Anlatamadıklarımız bu. Anlamaya çalışmayanlar belli. Zamanında İttihat ve Terakkiciler nasıl düşmanı dost belleyip anamızı ağlattı bu memleketten toprak kaybımıza sebep oldu ise şimdilerde aynı yapıyı Cumhuriyetçiler alacak gibi.
Plan üretme yok.
Sorun üretme var.
Proje yok, proje eleştirmesi var.
Söz verme var, sözünde duran yok.
Bunların bir bir hesabını millet her seçimde olduğu gibi yaklaşan seçimlerde de görecek. Her seçimden mağlup çıkan ve bize vatandaşımız muhalefet görevi verdi diyecek kadar olgun siyasiler olduktan sonra AK Parti iktidarını ilel ebet sürdürecek kanısındayım.
Siz ne dersiniz?
Kalın Sağlıcakla.