Sürgün misali dolaşırsanız dönüp dolaşacağınız yer yine kürkçü dükkânı olur. Her işin çapsızları olduğu gibi bizim işimizinde çapsızları, yalancıları, yalakaları da mutlaka vardır. Her taraf yağdanlık dolu. Bu iş için biçilmiş kaftanmış gibi gerile gerile program yapanlar, her devrin adamlığına soyunanlar vs derken bu sebeple memleketimde ulusal çapta fazlada bir insan ortada yok gibi.
Gaflet uykusundan uyanmamaya devam edin.
Israr edin.
Bu sebeple de çapsızlıklarınız bu memleketin dışına kadar gitsin.
Kayseri´de son zamanlarda neler oluyor diye sosyal medyada yazan ulusal gazetecilere tavsiyem; hiçbir şey olmuyor, biz sadece bir birimizi yiyoruz, o kadar. Kayseri´deki insanların yarın diye kaygısı yok, benlik kaygısı var, çocuklara tecavüz edilmiş kimsenin umurunda değil, Erbil, Kerkük Türk yerleşkelerine terörist gruplar giriyormuş kimse ona bakmıyor, ilgi yok.
Bizim ilgimiz sadece sen, ben, bizim oğlan.
Proje üreten var mı?
Yok.
Memleket için kaygı duyan var mı?
Yok.
Elini taşın altına koyan var mı?
Yok.
Eeeee o zaman ne var?
Gıybet var, dedikodu var, birbirini çekiştirme var, çekememezlik var, iftira var, patronun kılıcını sallama pahasına göz göre göre hasetlik var. Dolan var. Talan var. Yalan var.
Ne yok biliyormusunuz?
Güven, itimat, dürüstlük, haysiyet, onur, şeref yok.
Onlar 19. yüzyıllarda kalmış. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Çalışma yok, yattıkları yerden para kazanma sevdaları var. Kendilerini danışman ilan edenlere bir bakın ilkokul mezunu var, ortaokul mezunu var, lise mezunu var.
Ne yok, tecrübe yok, üniversite mezunu yok, aradaki ricacılarla temsilcilik almak var, reklam için kapı kapı dolaşmak var. Fatura kesmek ödenmezse kötü haber yapma var.
Kısacası var oğlu var.
Dini var ama uygulayan yok.
İmanları var ama takva yok.
Kitapları var ama okuyan yok.
Tek sorunumuz samimiyetsiz oluşumuz. Her şeyimiz var ama samimiyetimiz yok. El gördülük selamlaşma var, abdestsiz namaza durmak var. Başkanlara ya da şehrin eminlerine şirin gözükmek için takla atmak var, takva yok, itikat yok, inanç var ama ibadet yok.
Okumadan, düşünmeden, bilgi edinmeden konuşma var, doğruluk yok, yalanı gerçek gibi söylemek var. Zannedersem şiir gibi yalan söyleyenler hep bu memlekette toplanmış. Özveri yok, sadakat yok, hepsinden önemlisi Allah korkusu yok.
Evet, Allah korkusu yok. Kendi yaşayışlarına göre dini uyarlamaya çalışan bir toplum var.
Biz mi?
Biz bu topluluklardan, fasıklardan değiliz. Bizler doğru bildiğimiz, hak saydığımız şeyleri anlatmaya ve aktarmaya devam edeceğiz.
Kalın Sağlıcakla.
