Buna da medya da göz yummakta hatta bilip bilmeden de destek olmaktadır. Doğu Türkistan diasporası kendi kendini bazen anlatmakta güçlük çekiyor biliyorum. Destek az, kendi kanından canından olanlar bile bazen yüz çevirebiliyorlar. Onun için bilip bilmeden hele hele onlarla yaşamadan onları tanıyamazsınız.
Bu gün Türkiye´de birkaç kişinin girişimleri ile ayakta duran Doğu Türkistan davasının ileri gelenleri hariç çoğu kime bu olaylara gözlerini kapatırken birde kendi içimizdeki insanların bu mazlum millet ile ilgili DEAŞ ya da İŞİD. İŞİD kendince Irak Şam İslam Devletinin kısaltılması. Onun için ortada bir devlet yok iken kendilerini devlet tanımı yaptıranlar terörist grup oldukları için ben DEAŞ tabirini kullanıyorum. Bu terör örgütünde her ülkeden birilerinin olduğu anlatılıyor. Bazı batı ülkelerinden paralı askerlerin olduğu da biliniyor. Bu sebeple eğlence merkezinde meydana gelen olaydan sonra teröristi Uygur olarak göstermek isteyenler bu davaya ihanet etmemizi isteyenlerle aynı grupta olanlardır. Uygurlar, Çin zulmünden dolayı ülkelerini terk ederek muhacir vazifesini üstlenip yurt dışında bu zulümleri hür dünyaya anlatmak görevini üstlenmiş insanlardır. Bu sebeple bazı olayları kaşıyıp her zaman mazlum olan bir millet üzerinden iftira kampanyası başlatmak sadece Çin zulmüne ortak olmaktır.
Eğlence merkezindeki 50 güvenlik görevlisi ki bunun 20 si silahlı, adama sormazlar mı bu adama kimse silah sıkamamış mı? Diye. Bu sebepten dolayı bu oyunun içerisine kimse Uygurları sokmaya kalkmasın.
Bu iddia elinizde kalır.
Yapılan yanlıştır. Sosyal medya yalanları ile bir ulusa bir millete iftira etmekte son derece yanlıştır.
Soruyorum size, Türkiye´de ya da Kayseri de hangi gün bir Doğu Türkistanlıların yanına uğradınız, sofrasına oturdunuz, ya da evinizde, iş yerinizde misafir ettiniz.
Söylemisiniz?
Yapmadınız, o kadar cesaretiniz ve yüreğiniz yok onu biliyorum. Tavsiyem; gidin tanıyın, dinleyin, ne hayat hikâyeleri canlanacak gözünüzde.
İnsanları sevin.
İftira atmayın.
Son zamanda zamanlarda yeni bir tartışma yaratmayın. Elinde içki şişesi ile ölenlere şehit denilir mi? Denilmez mi? Tartışmalarına da girmeyin. Takvanız yok, ilminiz yok, Kuranı bilmiyorsunuz? Hayatınızda bir kez olsun Kuranı Hatmetmediniz, Arapça bilmiyorsunuz, açıklamaları bilmiyorsunuz? Amaaaaa hemen karar veriyorsunuz.
Bakın, vatanı için, memleketi için, bu ülkenin namusu için dağlarda çarpışan Mehmetçik ile eğlence merkezlerinde elinde içki şişesi ile yılbaşı kutlayanları da aynı kefeye koymayın. Tüm şehitlerimizin yüreği sızlar. Birinin elinde silah, birinin elinde kadeh.
Utanmadan, sıkılmadan şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın. Bunu söylerken dip not;
Kuranı Kerimin hiçbir yerinde içki içen insanları öldürün ayetini bulamazsınız. Öldürmenin günah olduğunu, bu fiili işleyenlerin de Cehennemden çıkamayacağı ayeti okuyabilirsiniz.
Öğrenmeden ve bilmeden konuşmaya devam eden toplumlar ancak dedikodu üretirler, gelecek kaygısı taşımazlar.
Kalın Sağlıcakla.
