Fırsatçılığın tavan yaptığı günlere eşlik ediyoruz.
İnsanlıktan nasipsizler, dört koldan çepeçevre toplumu kuşatmak üzere. Bukalemun gibi her renge, her tene, her bi şeye uyum sağlamakta mahir bunlar.
Kıblelerinin yönü belli değil.
Babalarını bile satarlar; yeter ki, cepleri cukka dolsun.
Omurga yok ki, löp diye etten üremişler besbelli.
Bir de ortak özellikleri var; her devrin adamıdırlar.
1980 darbesinde askere selam durmuşlardı. Bugün 15 Temmuz darbesine karşı görünüyorlar. Keşke göründükleri gibi olsalar ama nafile. Girdikleri kabın şekline almaktan öte zırnık özellikleri yok.
Şimdi de kalkmışlar, 15 Temmuz´un kaderini değiştiren ve attığı ilk kurşunla o şanlı direnişin şerefli evladı olarak tarihe geçen şehit Ömer Halisdemir´in adını kullanıyor bu tipler.
Kim bilir neler yaptılar ki, şehidin ailesi Niğde Valiliği´ne başvuruda bulunarak, ?Evladımızın ismi, reklamlarda, filmlerde, ticari işlerde kullanılmasın, gereği yapılsın? dilekçesi verdi.
Ailenin canına tak etmiş demek ki, şehit Halisdemir´in adının olur-olmaz yerde kullanılması!
Ne menem bir topluma dönüştükte haberimiz yok!
Türk geleneği göreneğini, dini, ahlakı bir kalemde çuvala koyarak çöpe attığını zanneden deyyuslar, hepimizin anladığı dilde, şehit astsubay Ömer Halisdemir´in adını kullanarak, insanları aldatma, kandırma, kendilerine çıkar sağlama derdine düşmüşler.
Şehidin ailesi de isyan etmiş ve son söz olarak ?Bu işe dur deyin? mealinde işi resmiyete dökmüş.
Yazıklar olsun, şehitler üzerinden rant sağlamaya çalışan çakallara.
Yazıklar olsun, bunlara pirim verenlere.
Binlerce kez yazıklar olsun aramızda dolaşan bu modellere.
Ulan şerefsizler, anladık cehennemin dibine kadar yolunuz var, bari şehidi bu işlerinize alet etmeyin.
Benden size tavsiye; Böylesine alçakları nerede görürseniz görün, yüzlerine tükürün, yüzüne!
