Necmettin ÇUHADAROĞLU


ÜÇ KONU BİR DERS


Her gün aynı şeyleri tekrar etmeyeceğiz.

Ama suyu ne kadar döverseniz dövün su sudur. Onun için fazla da anlatmaya gerek yok.

Üç konu, bir ders.

Her şeye rağmen Kayserimizde iyi şeyler oluyor. Defalarca bunları da yazdık ama Erciyes i çok yazamadık. Geçen hafta sezon açıldı. Bölgenin en cazip kayak merkezlerinden birisi adeta insan seli hafta sonları buraya akıyor. Eğer vaktinizde varsa hafta sonu ya da hafta içi buraları bir gezin derim.

Yapılan yatırımların boşa çıkmadığını görmüş olursunuz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Çelikte her hafta Erciyete yapılan yatırımları hem yerinde izliyor hem de varsa eksikliklerin giderilmesi açısından yapılacak işlerin talimatını veriyor.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Gök kubbede hoş bir seda bırakmak isteyen yöneticilerimizin olması da Kayseri için bir şans.

İkinci konu Kayserinin ilçe yatırımları da hızla devam ediyor. Akkışla ilçemizin Kadın ve gençlik merkezini görme imkânım oldu. Mükemmel bir tesis olmuş, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Vatandaşlardan edindiğimiz, belki en unutulmuş bir ilçe olan Akkışla için bu yapılan yatırımla emeği geçen herkese duacı bu halk diyor Akkışla halkı. Bizde emeği gecen herkese teşekkür ediyoruz. Sadece Akkışla değil tüm ilçelere Büyükşehir Belediyesinin desteği sürüyor.

Kayserispor, spora olmayan merakımı bağışlayın ama sporu da spor muhabiri ve yazarı olan bir sürü üstad bu memlekette varken sadece son haftada alınan puanla bu takımın ayakta kalması zor. İnşallah ikinci yarıda alacağı puanlarla bir Konyaspor gibi ilk onun içinde oluruz. Takımın desteğe ihtiyacı var bu desteği de tüm belediye başkanları ortak bir açıklama ile deklare ettiler. Bakıp göreceğiz ikinci yarıda neler olacak. Bu arada transfer ücretlerini alamayan Nakaulma sözleşmesini fes ederek ülkesine döndü.

Dakika bir gol bir.

İnşallah bu sıkıntılar hal yoluna konulur. Kayserispor bir değer. Kimin değeri? Bu şehrin değeri. Bir marka. O takım küme düşerse şehir küme düşer, biz küme düşeriz. İnşallah bu son olayların ardından tek yürek olup bu şehrin takımına sahip çıkarız ve istenilen yerlerde oluruz.

Ders;

Günlerden bir gün İran Padişahı Yavuz Sultan Selime bir hediye gönderir bir sandık dolusu altın elmas vs. ama sandıktan ayrıca rahatsız edici bir koku gelmektedir herkes bu kokunun nerden geldiğini merak etmektedir sandık açılır sandık altınlar elmaslar çıkartılır sandığın dibindeki çıkınca kokunun sebebi anlaşılır sandığın dibinden çıkan bok dur koku ondan gelmektedir Yavuz Sultan Selim bunu bir hakaret olarak algılar ve etrafındakilere bu bize bir hakarettir derhal bir cevap vermemiz lazım der ve en sonunda kendi aklını kullanır ve bir sandıkta o hazırlatır ve sandığın en altına gül kokulu bir lokum kutusu koyar ve elçiyle sandık İran padişahına ulaştırılır sandıktan etrafa gül kokusu yayılır sandık açılır elmaslar altınlar çıkartılır ve sandığın en altından lokum kutusu alınır usul icabı kutuyu yaver alır önce kendisi tadar ve padişaha verir sonra herkese ikram edilir gül kokulu lokum padişah bu olaya bir anlam verememiştir çünkü kendisi Yavuz Sultan Selime sandığın dibinde bok göndermiştir lokum kutusunun altında İran padişahına iletilmek üzere bir not vardır her şeyi bu not çözecektir elçi notu padişaha iletir notta aynen şöyle yazıyordur. 


"AFİYET OLSUN EFENDİM HERKES KENDİ YEDİĞİNDEN İKRAM EDER."

İçimizdeki İranlılar halt yemeyin. Kendinizi de bir bo. Sanmayın.

Kalın Sağlıcakla.