Necmettin ÇUHADAROĞLU


ÜÇ

ÜÇ


 

Üç gündem,  üç konu. Birinci gündemimiz terör. İkinci gündemimiz OSB deki genel kurul için yapılan açıklama üçüncü gündemimiz de kendini adam zanneden yalamalar ve onun bunun çanağını yalayan müsvetteler. Üçüncü şıktaki konu her zaman her yerde paranın satın alabileceği seviyeyi kaybetmiş tokatçılardan oluşuyor. Bu insanlar her zaman var. Var olmaya da devam edecek. Bu insanlar kimi zaman tüm çapsızlıklarına rağmen Hızır olurlar Fatiha suresini bilmezler. Adam olurlar sağda solda para dilenirler. Olmadı, elindeki imkânları kullanıp piyasa da gezerler. Önlerine atılacak üç beş kuruşun hesabını yaparlar. Ona buna yalvarırlar. Abi, Başkanım, patron, olanların ardında olurlar.

Durmadan devam ederler ta kiii başlarına bir iş alana kadar. Birinci konudan başlayalım; Türkiye´de patlama olur, kimsenin gıkı çıkmaz. Kendi içimizde İrlandalılar dışında eleştirende olmaz. Nasılsa bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı güderler.  Fransa patlamasının ardından kendi ülkemizde birçok patlama meydana geldi. Akademisyenler ortaya çıktı. Şerefsizin biri kendi ülkesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikâyet etti. Yetmedi asıl amacı aydınlık beyinler yetiştirmek olanlar,  büyük bir karanlığa imza attılar.

Bunlar ulusal gündem oldu.

Biraz da yerel e bakalım. Bu gün Mustafa Özgür Kılıçarslan isimli Osb de faaliyet gösteren bir firma sahibi bir açıklama yaptı.  Bilindiği gibi Sayın Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaşında teşrifleri ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi 14. Mali Genel kurulu yapılacak. OSB de fabrikası olan Kılıçarslan, OSB yönetiminin adeta kulağını çekti. Yaptığı basın açıklamasından da bu anlaşılıyor.

Nerede hata yaptılar ise kendi açısından konuları değerlendirmeye çalıştı. Zaten Kılıçarslanın başka bir amacının olmaması gerektiğini ifade etti dağıttığı yazıda. OSB nin borçlarının arttığını masraflarının çoğaldığını ifade etti. Tabi ki OSB başkanlığının da bu konuda bir açıklama yapması gerekir. İddia etmiyor, ayen beyan yazıyor. Masrafları çok diyor. Deminde bahsettim mutlaka yönetimin bir açıklama yapması gerekiyor. Masrafların hepsini yurt dışındaki gezilerde harcamadılar ya. Nereye harcadıklarını genel kurulda bir bir anlatacaklar.Kime ne para ödedilerse, kimsen hizmet satın aldılarsa. Bazen Ata sözleri ve deyimler tam anlatacağınız konu için söylenmiş olabilir. Yurt dışında yediğiniz hurmalar der ya bir sözde. Belki bu konu ile alakalı değil ama konuyu dağıtmadan devam edelim. Hem bir yandan terör hem de bir yandan Kayseri ölçeğindeki insani olmayan çapsız adamlardan oluşan koro ile uğraşmaya devam edeceğiz. Neyse konu dağıldı. Hep beraber bekleyip OSB deki iddialar neler bir bakacağız. Tahir Nursaçanın da kendi sanayicisinin anlattıkları karşısında bir söyleyeceği sözü mutlaka vardır.

Bu arada Mustafa Özgür Kılıçarslanı ne tanırım nede bir yerde görmüşlüğüm var. Tahir Nursaçan OSB Başkanı olması sebebi ile tanıyoruz. Onunlada teşviki mesaimiz yok. Olamaz da. Biz işimizi oda işini yapmaya çalışan birisi. İki tarafında görüşünü almak istedik ama başkanın telefonlarına ulaşamadık. Devam edelim isterseniz. OSB tarihinde ilk defa kredi kullanıyor ifadeleri mevcut. İsteyenler dağıtılan basın açıklamasında bulabilirler. Aynı zamanda parsel sahiplerinden aidat toplanması için yetki belgesi istendiğinden bahsetti.  Sıraladıklarımızın yanından toplamda on adet istedikleri talepleri sıraladılar. Özgür Kılıçarslan´´ Bu Buz Dağının görünen kısmı´´ ifadesi üzerinde çok önemli şekilde durmak gerektiğini düşünüyorum. Eğer bunlar buz dağının görünen kısmı ise görünmeyen kısmında neler neler var diye insan kendini alamıyor. Eldeki arsalar elden çıkartılıyor ve yerine yenisi konulamıyor, bu ifadeler tüm OSB de bulunan fabrika sahiplerini ilgilendiriyor. Dedi.

Birazda yakalıktan bahsedelim. Ne dersiniz. Bu gün bir tanımla devam edelim yarında devam gelir; Yalakalık,Yalakalığın tarihçesi insanlık tarihi kadar eskidir. Başka bir deyişle yalakalık insanın var olmasıyla başlamıştır. Her devirde müşterisi olmuş, her zaman para etmiştir. Türkçe de ki yalakalığın tanımında kullanılan kelimelerin çokluğuna bakıldığında toplumumuz konuya ne denli ilgi ve alaka duyduğu görmek mümkündür.  Yağcı,yağdanlık, dalkavuk, şakşakçı, şaklabanlık, kemik yalayıcılık, yalpaklık, huluskarlık, kıç yalayıcı, omurgasızlık, yanar dönerlik,,v.s. uzayıp giden bir çeşitlilik vardır . Türkçedeki yalakalık literatüründe Yalakalığın ırkı dini dili mezhebi yoktur. Yalakalık bir sanat dalıdır. Yalaka ise bir sanatçıdır. İnsan istese de yalaka olamaz. Yalakalık sanatının oluşmasında yalaka kadar yalakalık yapılan kişininde emeğini inkar etmemek lazımdır. Yalakalık yapılan kişinin işi daha da zor gibidir. Kendisinde olmayan vasıflarla anılmaya ve övülmeye başlandığında muhatabını susturmayıp aksine, bundan hoşlandığını belli eden bir tavır sergilemek için epey gayret sarf etmesi gerekir.

Tarihçesinden başladık, içimize kadar sinen bu hastaları da yazacağız.

 

Devam edecek,

 

Kalın Sağlıcakla.