Metin SÖNMEZ


TESTİ KIRILMADAN

Başkent havuzu derin geldi Kayserispor´a ve boğuldu doğal olarak.


Başkent havuzu derin geldi Kayserispor´a ve boğuldu doğal olarak.
Futbolun içinde kaybetmek elbette var ama boyun eğerseniz, yokmuş gibi davranırsanız ve kötü giden duruma isyan etmezseniz, o zaman söylenecek çok şey olur?
Nitekim dün Ankaragücü önünde Kayserispor mağlup oldu olmasına da, saha içinde duruma ?Ne oluyoruz kardeşim? diyen bir Allah kulu futbolcu bulamadık, göremedik. İşte işin üzüntü verici yanı da bu. Oysa Ankaragücü tedirgin, sıkıntılı, beklentilerin altında futbol oynayarak başladı karşılaşmaya. Bir baktık ki, Kayserispor´da da rakibinden daha beter. Hani derler ya; ?Beterin beteri var? diye, aynen öyle?
Ankara´nın Süper Lig´de yer alan tek temsilcisinin aklı geçen hafta Fenerbahçe galibiyetinde kalmış. Daha ilk dakikalardan itibaren bunu anladık ancak, Sarı-Kırmızılı renklerin derdi ne bir türlü anlayamadık gitti. Yok, yok? Futbol oynamayı ve kazanmayı düşünen kimse yoktu esas meselenin hepsi bu!
E hal böyle olunca, adamlar elini kolunu sallayarak oynamaya başladı ve ilk yarıda işi bitirdi deyim yerindeyse. Siz bakmayın maçın bir ara 2-1´e geldiğine filan? Eğer Ricado Faty penaltıya sebebiyet vermesiydi Kayserispor´un gol atarı yoktu. Daha ev sahibinin kaçırdığı goller ve direkten dönen topunu saymıyorum bile?
Önce Sivasspor, sonrasında Kupa´da Pazarspor maçlarının ardından bu takım kesin olarak el frenini çekmiş. İşin en sıkıntılı tarafı, tüm futbolcuların bu durumu kabullenmiş havada olması tabii ki? Bu kafa, bu zihniyet çok büyük sorun ve soru işaretleriyle dolu. Takımda yapılması, atılması gereken adımlar var ama nasıl olacak?
Bir tarafta kongre kararı, diğer yanda parasal problemler?
Hâsılı bu iş mutlaka çözüme bağlamanmalı. Kayserispor kaderine terk edilmemeli. Hem de yol yakınken yapılmalı bunlar. Yoksa gidişat hiçte doğru yöne değil.
Ben testi kırılmadan söyleyeyim de?