Umudumuz gelen haftanın, geçen haftadan daha iyi geçmesi. Hepimizin beklentisi bu.
İyi niyet ve temenniler faslını bir kalem geçtikten sonra, Kayseri´nin ahvali adına edilecek kelamımız her zaman var.
Hepinizin malumu olduğu gibi, geçen haftanın son gününde Kayseri Valiliği´nde devir-teslim yaşandı. Orhan Düzgün merkeze alınırken, yerine Malatya´dan Süleyman Kamçı göreve başladı.
Aslına bakarsanız, klasik veda ve karşılama faslı yaşandı.
Halef-selef valiler buluştu ve Kayseri´de bir dönemin daha sonuna gelindi.
Bizim de altını çizmeye çalıştığımız nokta burası. Düzgün´ün valiliği döneminde büyük çoğunluğun kendisinden şikâyeti olmadı. Lakin, selef vali ile son derece sıkı-fıkı olanlar ve bu durumu da toplum içinde bir platforma taşıyanlara tanıklık etti bu şehir. Buradan isim isim girmeye gerek yok ama her dönemde ortaya çıkan, geleni getiren, gideni götüren bir anlayışa hizmet eden güruh yine aynı senaryonun içinde girmiş, E zaten dünde aynı şeyi yapmakla mükelleftiler, bugün de aynı yolu kat etme adına amuda kalkmakla hemhal olmuş vaziyetteler.
Kayseri´de bu nokta herkesin gözünden kaçıyor ya da bilinçli olarak kaçırtıyorlar.
Bakıyoruz ki, dün Düzgün´ün önünde arz-ı endam ederek, güç devşiren ve bunu toplumun farklı katmanlarında kullanmaya tevessül edenler, bu kez de Vali Kamçı´nın makamında sıraya girmiş vaziyetteler.
İşte benim demem o ki, Sayın Vali Kamçı´ya? Aman bu tipleri iyi belleyin? İş adamı, sanayici kisvesiyle birde bakmışsınız koltuğunuzun altına girivermişlerdir? Sonrası bir daha çıkaramazsınız, kovsanız da gitmezler, yüzsüzdürler zira. Bu tiplere kalan ise bu samimiyeti toplum üzerende biraz önce ifade ettiğim gibi güç devşirme aracı olarak kullanırlar? Birde? Birde? Kayseri´nin tapusunun kendilerinde olduğunu zanneden zavallı tiplerdir işte
Hasılı, Kayseri güzel şehir ama sahipleri pek yaman!
