Kayserispor haftalar sonra kazandı ama absürt bir maç oldu.
İki takımın teknik direktörünün de rotasyonlu kadro tercihleri, maçın sürekli el değiştirmesi ve git-gelleriyle gerçekten öyle bir 90 dakika oynandı ki yalnızca ilginç diye nitelemek mümkün değil.
Fener´den 5, sonrasında Trabzon´dan 4 gol yiyen ve skor bir tarafa ortaya konulan futbol ile adeta saç-baş yolduran sarı-kırmızılı takım, dün Lig´de kalma adına çırpınan G.Birliği´ne karşı futbol olarak öyle ahım-şahım bir başlangıç yapmadı. Hatta rakibin 5´li defans önüne 4´lü orta saha anlayışı ciddi manada da tutmuş gibi görünürken, her şey Attila´nın serbest vuruşu ile değişti. Genç sol bekin direkten dönen topu bomboş durumdaki Boldin´in önüne düşünce karşılaşmanın gidişi de bir anda değişti. Gol sonrası, ?Biz bittik? düşüncesinin içine giren ve istem dışı futbol oynayan konuk ekip, moralman da sahadan silinince devreye gidirken gark 2´ye çıktı.
İşin özü şuydu 45 dakika adına? Kayserispor istediği futbolu oynaması bile 2 farkı buldu. İkinci yarı adına ?Artık bu iş kolay? düşüncesi hasıl olmuşken, kör-topal futbol oynamaya gayret eden G.Birliği, kazanılan penaltı ve sonrasında tabelanın 2-1´e gelmesiyle bir kez daha sil-baştan durumları yansıdı sahaya. Ankara temsilcisi ciddi manada pozisyon üretti. Artık orta sahaların elini kolunu sallayarak geçildiği anlarda sahanın dominant tarafı konuk ekipken, kontradan Deniz Türüç ile 3-1´i bulan Kayserispor, fişi çektik düşüncesine kapılınca, son 13 dakika resmen kâbusa döndü. Önce ikinci sayısını kaydeden Gençler, uzatma anlarıyla birlikte 10 dakikada 3 net gol pozisyonuna girdi. Hele hele uzatma dakikalarının son anlarında filelere giden eşitlik sayıları var ki, akıllara zarar? Allah´tan Elvis Manu topu kafa vuruşuyla filelere buluşturduğunda 50 cm. ofsaytta idi ve yardımca hakem pozisyonu çok iyi süzdü de büyük bir bela def edilmiş oldu.
İki takımın futbol adına çok iyi şeyler yapamadığı mücadelenin kazananı Kayserispor oldu. 90 dakikanın nesi iyiydi diye sorarsınız, 3-2´lik galibiyeti derim. Onun dışında çok söylenecek söz yok?
