Bilindiği gibi hayatımızın karanlık dönemlerinden birisi de cemaat olgusu ile geçen terörist eylemleri asker ve polis aracılığı ile yaptıran bir örgütün devleti işgal planları ile geçti. Ne acıdır ki, iş işten geçiyorken bizim bu yapılanmayı anlamamız oldu.
Yani Türkiye çok şey kaybetti sonra anlaşıldı.
Suçun nevi ve büyüklüğü o kadar çok geniş bir alanı kapsıyordu ki nereden ve hangi birimden başlanacağı bile belli değil. Bir dönemde de Özel Yetkili Mahkemeler ortaya çıktı. Bizde onların nasıl işlediğini işleyişlerin hangi minvalde olduğunu anlamadan ÖYM de kaldırıldı.
Terörle mücadele kanununu 10 maddesi uyarınca kurulan özel mahkemeler belki de bu ülkeye en çok zarar veren kurumlardan biri haline gelmişti.
Kim sayesinde?
FETÖ terör örgütü sayesinde.
Kafalarına göre takılan, terör örgütü adına çalışan bir sürü elemanı ile birlikte bu memlekette kim bilir kaç ailenin hayatlarının karartılmasına neden oldu. Fetullahcı terör örgütünün ürettiği sahte delillerle Ay Işığından Balyoz davasına, Sarıkızdan Ergenekon a kadar bir çok davada sahte delil üretilmiş kendilerinden olmayan asker ve polisleri ya sahte delil oluşturarak ya da iftira atarak önlerindeki engelleri bir bir kaldırmışlardı.
Çünkü onlarda Allah korkusu, din, merhamet, insaf ve izan yoktu.
Sonuçta binlerce aile mağdur oldu, sayısızca insan cezaevlerine tıkıldı sonuçta hepsi serbest kaldı. Yüz yıllarca hapis cezası istenen insanlar ya kahırlarından cezaevlerinde öldüler ya da cezaevlerindeki kötü koşullar sebebi ve kendilerine isnat edilen vatan haini damgası ile daha fazla yaşayamadılar ve intihar ettiler.
İşte bunlara sebep olan bu örgütün adı FETÖ idi.
Yargıyı ele geçiren, emniyet içinde söz sahibi olan ve ordu içerisinde yuvalanan bu örgüt kimilerinin ocağına incir ağacı dikerken kimilerini de zengin etti. Onların döneminde yapmadıkları kalmadı. Bu örgütün oturmalarına katılmak ve mütevelli olmak ta her babayiğidin karı değildi. Şimdi herkes suçu bir birinin üzerine atsa da, vay efendim beni şu toplantılara götürdü, bu tanıştırdı, bu kandırdı.
Evet, bu kandırılma olayı tüm facia.
Bu beni bu işe bulaştıran dedikleri adamların cebinden paralarını al ya da çeklerini alın bakalım veriyorlar mı?
Vermezler, yani akılları başlarında.
Kayseri örneğinde olduğu gibi.
Kayseri de ticaret yapan Ortadoğu´ya ve Afrika ülkelerine mal satamaya çalışan insanların hemen hemen çoğunun yolu bu örgütten geçmişti.
Şimdi tabi ki herkes inkâr etse de önemli değil.
Aklıma takılan ve soruşturma kapsamında GESİAD üyesi olanların hiç birisi ?´Allah bu hocanın da bizi bu işe bulaştıranında GESİAD ında cezasını versin demedi. Belki de diyemedi.
Hep mağdur olduklarından bahsettiler.
Neyse şimdiki konumuza geri dönelim.
FETÖ terör örgütü bir çok mağdur yarattı.
Nasıl mı?
İşte yukarda anlattığım gibi. Gerekçesiz arama kararları, suç için delil üretmeleri, Yargı, Adliye, Polis ve askerleri etki altına alarak sahtekârlık yapmaları ile birlikte işlerini doğru yapan ve kendilerinden olmayan insanları fişleyip görevden uzaklaştırarak ya da sahte deliller üreterek cezaevlerine göndererek.
İşte önümüzde güzel bir örnek duruyor.
Bütün bu olanlardan sonra şimdiki mahkemelerimizin adaleti tesis edeceğine tüm vatandaşlarımızın güveni tamken şimdi yeniden yeni yeni mağdurlar oluşturmamak artık bizim yargımızın elinde. İnanıyorum ki mahkemelerimiz kimin yanlış ve yalan beyanda bulunduğunu kimin ise doğru söylediğini ayırt edip kararlar veriyorlardır.
Niye mi?
Çünkü onların vereceği kararlar tüm vatandaşlarımızı bağlıyor da ondan.
Kalın Sağlıcakla.
