Renktaşların mücadelesinde deplasmanda olmasına karşın, oyuna rakip stoperlere baskı yaparak başlayan Kayseri temsilcisi, dakikalar ilerledikçe etkinliğini arttırmayı başardı. Bu arada Kana Bıyık´ın sakatlanması ile savunmada dengeler acaba bozulur mu diye soru işaretleri havada uçuşurken, sahaya adımı attığı andan itibaren son derece yerli yerinde futbol oynayan Levent Gülen, Mabiala ile müthiş ikili oldu ve attığı golle de takımının galibiyetine katkı sağladı. Tabii ki iki duran top ve iki stoperi ile 2-0´ı yakalayan hem de bunu ilk 45´e sığdıran Kayserispor, soyunma odasına muhteşem girdi, muhteşem de döndü.
İlk yarıda üç korner atan ve iki gol bulan sarı-kırmızılı takım, Aslan´ı evinde resmen kafese kapattı. İki farklı skorun ardından, oyunu tutmaya ve kontralar ile farkı arttırmayı hedefleyen Kayserispor, aradığı fırsatları da buldu doğrusu. Fenerbahçe´nin yaşadığı 4´lük hezimeti Galatasaray´ın evinde yaşaması işten bile değildi ama biraz ürkek ve çekingen tavırlar 3., 4. golün gelmesine engel oldu.
Ev sahibinin elindeki tüm hücum silahlarını kullanmasına rağmen, 80. dakikaya kadar gol pozisyonu vermeyen Kayserispor, bulduklarını ise atamamayı sürdürdü. Bu kadar çok kaçan gol pozisyonlarının ardından maçta normal sürenin bitimine 1 dakika kaldığında Eren ile skor üreten G. Saray, uzatma bölümünde az daha cebine 1 puanı koyuyordu ama bereket versin Eren, topu üç kale direğinin içi yerine dışına gönderdi de rahat nefes aldık.
Maçı özetlersek... Kayserispor harika oynadı, 3 puanı bileğinin hakkıyla aldı. Ancak Galatasaray, futbolun şakaya gelir tarafı olmadığını son anlarda net biçimde hatırlattı. Kayserispor´da hücum bölgesi oyuncuları, işlerini biraz daha ciddiye alsa, maç net biçimde 4-5 olurdu...
Başta söyledik... Önce Kanarya... Sonra aslan... Tarife bildiğiniz gibi...
Emeği geçen herkesi kutluyorum. Ellerine sağlık...
E artık sıradaki gelsin...
