Necmettin ÇUHADAROĞLU


ŞEHİT

Ne kürdün, ne alevinin nede bir başka milletin bayramıdır Nevruz.


 

Ne kürdün, ne alevinin nede bir başka milletin bayramıdır Nevruz. Bu coğrafyada Türklerin geleneğinden Orta Asyadan bu yana sürdürülen ve baharın müjdecisi anlamına gelen Nevruz PKK marşları ile karşılanacak kadar daha aşağılanmadı. Dicle Üniversitesinde Diyarbakırda PKK marşları ile karşılayanlar önce Türkün adını iyice ezberleyeceksiniz. Mehmetçiğin kanları ile sulanmış bu vatanda yaşayıp bu marşları söyleyecek kadar onursuzlaştı iseniz, bu memlekette size nefes almak dahi yasaklanması gerekir. Neden mi? Şehitlerimizin kanı yerde kalır da ondan. Kınalı kuzular, 13 ünde 14 ünde Çanakkalede şehit olurken sizin gibi şerefsizler bu memlekette rahat yaşasın diye ömürlerinin taze çağında şehit olmamıştır.

Orta Asyadan beri Türlüğün geleneğinde olan bayramınız kutlu olsun.

Bu davanın şehitlerinin de ruhları şad olsun.

Bu memlekete hainlik edenler, devlet içinde devlet kurmaya çalışanlar, terör örgütleri, adına ne derseniz deyin! İster FETÖ, ister PKK ister DAİŞ şunu unutmasınlar ki, bu memlekette daha çoook şehit olacak gençler var. Sabır dediğimize bakmayın ve gelin ayranımızı kabartmayın.

Maalesef bazı analar yiğit doğururken bazı analarda it doğuruyor. Annenin de pek suçu yok gibi.

Türkiye üzerinde oynanan oyunların artık hepimiz farkına varmalıyız. Gerek bu coğrafya üzerindeki devletlerin davranışları gerekse kıtalar arası küresel güçler Ortadoğu coğrafyasında gelişen ve başarılara ortak imza atan bir devlet görmek istemiyorlar. Kapitalistlerin elinde oyuncak olmuş devletler arıyorlar.

Bu sebeple başarılı olan Türkiye´nin yanında halkımızın büyük desteğinin olması lazım. Bakın 15 Temmuzdan önce Türkiye nelerle uğraştı? E muhtıralarla, 27 Nisanlarla, 367 el kaosa kalktı muhabbetleri ile Cumhurbaşkanı seçtirmediler. Sonrası ise malum. 15 Temmuz. Ardından hendekler, şimdilerde ise genç subaylar rahatsızı yazanlarla bir yere yani algı oluşturmaya çalışan bir medya ile uğraşı verirken Avrupa ile de uğraşmak durumunda kalıyoruz.

Türkiye bu sebeple zaman kaybı yaşıyor. Buna rağmen yatırımlar devam ediyor.

İstedikleri yatırımların devam etmemesi.

İşte bir birine kurşun atan adamların birbirleri ile kuzu sarması olması da ondan.

Mesela Yusuf Halaçoğlu.

Ey be hocam, sana da pek yakıştı hukukçularla kol kola gezmeniz.

Ne diyelim.

Kılavuzu karga olanın derler ya hah işte tam ondan.

Kalın Sağlıcakla. 

Ne kürdün, ne alevinin nede bir başka milletin bayramıdır Nevroz. Bu coğrafyada Türklerin geleneğinden Orta Asyadan bu yana sürdürülen ve baharın müjdecisi anlamına gelen Nevruz PKK marşları ile karşılanacak kadar daha aşağılanmadı. Dicle Üniversitesinde Diyarbakırda PKK marşları ile karşılayanlar önce Türkün adını iyice ezberleyeceksiniz. Mehmetçiğin kanları ile sulanmış bu vatanda yaşayıp bu marşları söyleyecek kadar onursuzlaştı iseniz, bu memlekette size nefes almak dahi yasaklanması gerekir. Neden mi? Şehitlerimizin kanı yerde kalır da ondan. Kınalı kuzular, 13 ünde 14 ünde Çanakkalede şehit olurken sizin gibi şerefsizler bu memlekette rahat yaşasın diye ömürlerinin taze çağında şehit olmamıştır.

Orta Asyadan beri Türlüğün geleneğinde olan bayramınız kutlu olsun.

Bu davanın şehitlerinin de ruhları şad olsun.

Bu memlekete hainlik edenler, devlet içinde devlet kurmaya çalışanlar, terör örgütleri, adına ne derseniz deyin! İster FETÖ, ister PKK ister DAİŞ şunu unutmasınlar ki, bu memlekette daha çoook şehit olacak gençler var. Sabır dediğimize bakmayın ve gelin ayranımızı kabartmayın.

Maalesef bazı analar yiğit doğururken bazı analarda it doğuruyor. Annenin de pek suçu yok gibi.

Türkiye üzerinde oynanan oyunların artık hepimiz farkına varmalıyız. Gerek bu coğrafya üzerindeki devletlerin davranışları gerekse kıtalar arası küresel güçler Ortadoğu coğrafyasında gelişen ve başarılara ortak imza atan bir devlet görmek istemiyorlar. Kapitalistlerin elinde oyuncak olmuş devletler arıyorlar.

Bu sebeple başarılı olan Türkiye´nin yanında halkımızın büyük desteğinin olması lazım. Bakın 15 Temmuzdan önce Türkiye nelerle uğraştı? E muhtıralarla, 27 Nisanlarla, 367 el kaosa kalktı muhabbetleri ile Cumhurbaşkanı seçtirmediler. Sonrası ise malum. 15 Temmuz. Ardından hendekler, şimdilerde ise genç subaylar rahatsızı yazanlarla bir yere yani algı oluşturmaya çalışan bir medya ile uğraşı verirken Avrupa ile de uğraşmak durumunda kalıyoruz.

Türkiye bu sebeple zaman kaybı yaşıyor. Buna rağmen yatırımlar devam ediyor.

İstedikleri yatırımların devam etmemesi.

İşte bir birine kurşun atan adamların birbirleri ile kuzu sarması olması da ondan.

Mesela Yusuf Halaçoğlu.

Ey be hocam, sana da pek yakıştı hukukçularla kol kola gezmeniz.

Ne diyelim.

Kılavuzu karga olanın derler ya hah işte tam ondan.

Kalın Sağlıcakla.