Kulis MAHALLESİ


SARI TİŞÖRTLÜ KARDEŞİM!

Bizim mahallenin çok bilenleri ve dahi her konuda bir fikri olanlarla Cuma Namazı´nı eda ettikten sonra, gittik Mimar Sinan Parkı banklarına konuşlandık. Maksat hasıl olsun, dedikodu başlasın temel ilkemiz nasılsa.


                                                                                                                                    

   

  Bizim mahallenin çok bilenleri ve dahi her konuda bir fikri olanlarla Cuma Namazı´nı eda ettikten sonra, gittik Mimar Sinan Parkı banklarına konuşlandık. Maksat hasıl olsun, dedikodu başlasın temel ilkemiz nasılsa.

  İYİ Parti Lideri ve 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olan Merak Akşener´i hem izleyelim, hem dinleyelim, hem de iki lafın belini kıralım dedik.

  Malum, hava basık ve ağır. Millet, memleket işinde gücünde. Bizse avara kasnak gibiyiz(!)

  Daha mitinge zaman var ama ohoo, bizimkilerin hepsinin dile şişmiş.

  Al-ver, ekonomiye can ver durumları başladı bile mitingi beklerken:

  -Şimdiden söylüyorum, katılım çok olmaz beyler. Kayseri mitingi için yanlış zaman. Cuma iş günü, mübarek Ramazan ayı, hava baskın. Olmaz yani.

  Bu yoruma itiraz geldi:

  -Bence katılım fena olmayacak. Görürsünüz birazdan. Hem Reis Kayseri´ye geldiğinde belki de tarihin en zayıf Kayseri mitingini yapmadı mı? İnsanlar seçimlerden de sıkıldı. Neredeyse her yıla seçim düştü mübarekler.

  Bizim mahallenin dedikodu eksenli ısınma turları devam ederken, İYİ Parti´nin Kayseri´de çok iyi çalışamadığı gündemimize girdi.

  -Yahu arkadaş, miting varsa bu meydan bir gece önceden hazırlanır. Ne o öyle, Meral Hanım gelmeden bir-kaç saat öncesine kadar daha işler bitmemiş, flamalar asılmamış. Kusura bakmayın, benim notum kırık.

  Bizde seçim muhabbeti almış yürümüşken ve gündemimiz İYİ Parti iken, yan taraf bankta oturan, bir emekli lafa girdi:

  Haklısınız, haklı olmasına da. Bu partinin iktidardan aldığı güç yok. Belediye desteği yok. Parası-pulu gani değil. Ne olmasını bekliyordunuz ki; çölden su mu çıkarsınlar.

  Anladık ki, bu arkadaş kararını vermiş. Bizden cevap gelmeyince muhabbet faslı başlamadan bitmiş oldu.

  Bizim tarafta sohbet sohbeti açarken, 14.00 diye açıklanan miting zamanını 35 dakika geçe Akşener Hanım, geldi alana.

  Üç kişi izlediğimiz mitingde, sayısal olarak üçümüzün de ayrı rakamları vardı:

  Ben diyeyim 8 bin?

  Sen de 10 bin?

  O desin 12 bin arasında bir süre tartıştık.

  Her şeye karşın mitinge gelenlerin coşkusu hiç fena değildi. Bizim gibi gölgeden izleyenler vardı. Alana girmediler.

  ?Bakalım ne diyor? modunda olanları gördük, bir de kayıtsız-kuyutsuz destek olanları.

  Üç kişilik konseyden şu karar çıktı: Bindirilmiş kıta olmadan safi, kemiksiz böyle bir topluluk eh yani idare eder. Hatta olumlanabilir.

  Mitingin güzel tarafı başlangıcıydı. İstiklal Marşı okundu, sonra başladı. Takdir ettik doğrusu. Bu bizim gibi gölgede çaktırmadan miting izlemeye gelenlerin de hoşuna gitti.

  Sonra Meral Hanım bir başladı, pir başladı.

  Allah için, hitabet yeteneği iyi. Türkçeyi düzgün konuşma ve kendini ifade etme noktasında mahir. Malum, irticalen konuşuyor. Promter filan da yok. Tek kişilik şov yapar gibi.

  Hemen, direkt alanla hemhal olmak önemli bir husus.

  Sordu. Dakika bir gol bir: Sarı tişörtlü kardeşim, cebinde kaç lira var.

  Cevap: Hiç yok.

  Akşener devam etti, gitti: İşte güzel ülkenim geldiği nokta.

  Sonrası ise hep eleştiri yüklüydü. İktidara veryansın etti: 16 yıldır neredeydiniz?

  Mitingden bir gün önce Kayseri´ye konuşlanan ve konuşma yapacağı alana ?Gadasını aldığım hoşgeldin? pankartıyla karşılanan Akşener´in bizde en çok dikkat çeken cümlesi şu oldu:

 ?İnsanların en mutlu olacağı yer vatanlarıdır. Size söz, Suriyeli kardeşlerimizi sağ-salim evlerine göndereceğiz.

  Biz kendi adımıza mesajı aldı.

  Size verdiğimiz sözü de tuttuk, mitingi izledik aktardık.

  Artık pazartesi görüşürüz.