İnsanın yaşamı boyunca en değerli ve kıymetli varlığı sağlığıdır kuşkusuz.
Hayatın bütün dilimini etkileyecek kadar büyük öneme sahip.
Sağlık elden gittiği vakit yeniden eski hale gelmek imkansız.
En küçük bir diş ağrısı bile insanın dünyasına dar edebiliyor.
Sağlık kıymettir.
İnsan bedeni yeryüzünün en kıymetli varlığı.
Hastanelerde derman arayan milyonlarca hastayı düşününce elbette halimize şükretmek az bile kalıyor.
Hastalık zaten yakamıza bir yapıştı mı gitmek nedir bilmiyor.
En basit örneğiyle gribi vereyim.
Bizi yatağa düşürüp günlerdirhasta yatmamıza sebep oluyor.
Sağlıklı olabilmek için spor yapmak şart.
Sadece tabi sporla olacak bir iş değil..
Sağlıklı da beslenmek gerekiyor.
Gıda terörleri bizleri gizli gizli zehirliyor.
Örnek verecek olursam.
Bakkallarda marketlerde satılan süt ve yoğurt.
İlk etapta hijyen koşulları hiçe sayılıyor.
Tabiri caizse merdiven altı üretim yapılan yerler.
İşlenmemiş süt.
Tüberküloz, tifo, şap, şarbon ve sarılık gibi hastalıklarının bir numaralı tetikleyicisi.
Çoğu yerde görürsünüz bakkalların önünde kim tarafından üretildiği belli olmayan üzerinde firma isminin dahi yazılı olmadığı yoğurtlar karşımıza çıkar.
Eeee marketçiyi bakkalcıyı tanırsınız. Güvendiğiniz için alabilirsiniz. Normal. Ama ya üretici o kadar da güvenilir değilse.
Süper marketlerden alacağımız süt ve yoğurtları tercih etmek daha mantıklı.
Kendi sağlığımızla oynamamak için bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Süt ve yoğurt alırken, seçimimizi daha iyi yapmamız gerek.
Sağlığımızdan olmamak için, sağlıklı yaşamak gerek.
Sağlıklı kalmak ümidiyle...
