Mehmet KETENCİOĞLU


SAÇ  YOLDURDUN, KAFAYI YEDİRDİN PETRESCU!

Süper Lig2’in 25. Haftasında Ankaragücü ile kendi sahamızda karşılaştık. Altı puan değerindeki maçtan, hem de yaklaşık 60 dakika 10 kişi oynayan rakibimizden geçen hafta olduğu gibi yine 1 puanı zor kurtardık.


Süper Lig2’in 25. Haftasında Ankaragücü ile kendi sahamızda karşılaştık. Altı puan değerindeki maçtan, hem de yaklaşık 60 dakika 10 kişi oynayan rakibimizden geçen hafta olduğu gibi yine 1 puanı zor kurtardık. Bu maçların bahanesi olmaz, sonra çok ağlarız çok... Ağlamakla da kalmayız kafamızı taştan taşa vururuz ama başımızın yarıldığı yanımıza Kar kalır dönüp de bunun başı niye yarılmış diye bakan bile olmaz... Canımızın acısıyla ağlaya ağlaya tepe üstü gideriz. Erzurum ve Ankaragücü’nden alacağın 6 puan, üsttekilerden alacağın puandan 2 kat değerli iken yanlış üstüne yanlış yapmaya devam ettin deneyimsiz hoca Dan Petrescu. Hikmet Karaman ve Mesut Bakkal’a taktik anlamda sen ezildin, bize ve taraftara da 2 maçta da kafayı yedirttin. Anadolu da bir söz vardır. Tıpta çare aramadan direk imamda çare arayan cahil cühela kişiler için "Ali hocaya okuttuk, eskisinden kötü ettik" derler. Şimdi bizde alt yapı hocalarından takımı alıp Petrescu ya vermekle kötü ettik anlaşılan. Bu yazdıklarımın sebebini de sıralayalım ki hocanın taktik anlamda yetersiz kaldığını hep beraber görelim. Benimde ön yargılı olmadığımı herkes görsün ve bilsin.

Bu maçta kırmızı karttan sonra sana acil gol atacak Henrique’yi hemen oyuna alman gerekirken  71 dakikada oyuna aldın. Avramovski’yi golü düşünerek erken çıkarman ve Maglica’yı oyuna sokman gerekirken yine 82 dakikaya kadar bekledin. Geçen sene Boluspor’da 16 gol atan Melih'i 21 kişilik kadroya sebep yokken almadın. Sana gol lazımken yedek kulübesinde Melih olmadığı için saçma sapan bir şekilde Sapunaru ve Lopes’i,  2

Defans adamını oyuna alarak gol aramaya çalıştın. Bunların hepsi senin deneyimsiz ve rakibi iyi etüd edememenden kaynaklandı Petrescu hocam. At izini it izine karıştırdın anlaşılan. Sen gelmeden bir yazım vardı tekrar hatırlatayım. Demiştim ki "Bol bonuslu, pahalı transfer Dan Petrescu" diye yazmış ve yazının altında hocanın futbolculuğunda mükemmel olduğunu ama Teknik Direktör deneyiminin vasat takımlardan öteye gitmediğini vurgulamıştım. İşte yılların kurt hocaları Mesut Bakkal ve Hikmet Karaman, çok iyi futbolcu iken henüz iyi hoca olamayan Petrescu’dan bağırta bağırta puanları alıp gittiler. Futbolda yenmekte var yenilmekte. Bende 9 sene oynadığım futbolda bunları yaşadım. Bir tek şeyi bu yaşıma kadar görmedim. Sana galibiyet lazımken oyuna çok geç oyuncu almayı, ve gol atacak adam yerine defans adamı ile devam etmeyi. Bunu da sayende son iki maçta gördüm Petrescu hocam... Futbol yorumuna ve kişiliğine çok güvendiğim dostlarım diyor ki "takım iyi mücadele ediyor ama gol atamıyor".  İşte sorun burada dostlarım. Futbolda gol olmazsa puanda olmuyor. Çok koşmakla futbolcu olunsaydı dünyanın en iyi atleti Usain Bolt'un futbolculuk deneyiminin başarılı olması gerekirdi. Dünyanın hiç bir ülkesinden bir tebrik mesajı bile almadan futbolu bırakmak zorunda kaldı Usain Bolt. Kendi indiği ata geri bindi... Tabi bu 1 puan 0 dan iyidir. Ama karşındaki takım hocası bile işin son 60 dakikada çok zor olacağını biliyor ve taktiksel anlamda 4-2-3-1 den, 4-5 sistemine dönüp toplu defans toplu hücum yapmayı deniyorsa bizim 1 puan için fındık kırmamamız gerekiyor. Yeter ki son 2 maçta verdiğimiz çok değerli puanları toplayabilecek inancımız olsun. Yeri geldiğinde risk almayı, 4-5 gerçek forvetle oynamayı deneyebilelim. Çok açık söylüyorum maç başı 1,5 puan limiti altına düşmemek için 21 Şubat’ta oynayacağımız Sivasspor maçından 3 puan almalıyız.  Son iki maçta saçma sapan verdiğimiz puanlara bakarak bu pek mümkün görünmese de İnşallah Sivas’tan puan veya puanlarla döneriz diye temennide bulunalım. Yok kesede yemeye devam edeceksek iflas kararını şimdiden verelim. Hani derya büyüklerimiz "Bu güneşe bu kar dayanamaz"  Bizde erimeden önce tedbirimizi alıp ayağımızı yere sağlam basalım ki son maçlarda oturup ağlamayalım. Tıpkı geçen sene olduğu gibi kendi ipimizi kendimiz çekmeyelim...