Transfer daha yeni başladı ama Kayserispor şimdiden kadrosuna 2 Rumen, birde Romanya Ligi patentli oyuncu kattı. Sanırsın Spor Toto Süper Lig değil Romanya Ligi´nde mücadele edeceğiz. Romanya Ligi ve bu ligden gelen oyuncular ile ilgili fikirlerimi daha önce birçok kez bu sütunlardan dile getirdim. Ama şimdi gelinen nokta çok daha farklı. ´´Aman ha!´´ diyerek bu ligden fazla oyuncu alınmaması gerektiği tezini savunmuştum. Önce Fernando Boldrin bu ligden alındı, ardından Marius Sumuduca´nın eski takımının file bekçisi Silviu Lung transfer edildi. Kayseri´de tam anlamıyla Romanya havaları esmeye başladı. Beni korkutan ise bunun daha başlangıç olma ihtimali. Ardından gelecek hamleleri fazlasıyla merak ediyorum.
********************
Tamam kardeşim teknik adam seçimini Romanya´dan yana kullandınız. Marius Sumudica´yı takımın başına getirdiniz ama ipleri tamamen onun eline verme çabalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Sahi, Sumudica geldiği ilk gün ´´Transferi yönetim yapacak´´ demişti. Hakikaten öyle oluyoru! Sumudica diyer yönetim alıyor. İsmi transferi yönetim yaptı mı oluyor? Birkez daha söylemekte fayda var. Türkiye Süper Ligi ili Romanya Ligi arasında dağlar kadar var. Yani bu ligde yıldız olan ismin Türkiye Ligi´nde vasatın altında kalması oldukça muhtemel. Hele birde teknik özellikleri ile ön plana çıkıyorsa. Bunun örneklerini ligimizde yıllarca yaşadık, yaşıyoruz da. Romanya Ligi´nden gelip başarılı olan oyuncu sayısı yüzdeye vurduğunuzda oldukça az. Bunun acısını çeken önemli kulüpler var. Bu konunu daha ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Daha farklı konularda da sorun yaşanması oldukça yüksek.
********************
Birde olayın diğer yönü var. Yani maddi boyutu. Her mikrofon eline geçen geçmiş yönetimleri borç bıraktığını söylerken, bu ne savurganlaktır anlamak mümkün değil. Geçen sezon Ali Ahamada ve Muammer Yıldırım başarısız denecek performanslar göstermedi. Biri formsuz olduğunda diğer kaleyi devraldı. Eee şimdi ne oldu? Siz sözleşmesi süren oyuncunuzu gönderiyorsunuz yerine bonservis bedeli ödeyerek yeni bir kaleci alıyorsunuz. Yeni ekstra bir masraf açıyorsunuz. Performansı muallakta bir kaleci için üstelik. Eee bu mudur yani sizin kulübü borçlarından arındırma taktiğiniz. Borcun üstüne borç eklemek mi? Madem eski yönetimler içinden çıkılmaz bir durum ile sizi karşı karşıya bıraktı o zaman bonservis ödeme gücünü neredenbuluyor sunuz? Sizde borçlanmaya gidiyorsunuz galiba? Tıpkı sizden önceki yönetimlerin yaptığı gibi! Büyük oranda da taksitlendireceksiniz borçlarınızı. Yani oldu ya! Siz kulübü bıraktınız ve yeni bir yönetim geldi. Sizin bu borçlarını ödeyecek ve sizin gibi çıkıp her fırsatta ´´Ah o eski yönetimlar ah!´´ diyecekler öyle mi?
