Metin SÖNMEZ


PENSiLVANYA´NIN MECZUBU!

PENSiLVANYA´NIN MECZUBU!


15 Temmuz alçaklığına karşı Türk Milleti, tarihin sayfalarına altın harflerle yazılacak destanın altına, okkalı bir tokat atmıştır? Atmaya da devam etmektedir. Tüm meydanlarda ortak yükselen ses, ?milli irademe dokundurmam? tezahürünün, ete-kemiğe bürünmüş halidir vesselam.
?Alçak? ve ?Hain? nitelemelerinin yeterli gelmeyeceği bu kalkışma sonrasında ortaya çıkan tabloyu alt alt koyduğumuzda ve topladığımızda görüyoruz ki, işin boyutu çok ama çok büyük. Kast edilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin rejimidir, bekasıdır. Haşhaşiler, 79 milyonluk ülkeyi istilaya yeltenmişlerdir.
Ve tarihe, tanıklık ediyoruz ki, ortaya çıkan fotoğrafın çerçevesi her geçen gün büyüyor. Dehşete kapılmamak elde değil. Pensilvalya´daki meczubun peşine takılan, emrine giren, aklını kiraya veren alçakların alçaklığı, bereket versin yanlarına kâr olarak kalmadı. Türk Devleti, vatandaşıyla, aklı selimle hareket eden her birimiyle, bu namussuzluğun tepesine balyoz gibi indi? İnmeye de devam ediyor çok şükür.
TERÖRİSTBAŞININ YANINDAKİLER?
Evet, bunlar hassas günler. Bu hassas günlerde herkesin sağduyu ile hareket etmesi olmazsa olmaz şart. Biz de yazarken-çizerken çok özenli olmaya dikkat ediyoruz. Fakat bu arada, sosyal medyada, meydanlarda herkesçe malûm FETÖ yanlıların demokrasi havarisi kesilmelerini şaşkınlıkla izliyoruz ve notlarımızın arasına alıyoruz.
Henüz dün? Yakın zamanlarda mehdi diye göz yaşı döktükleri, ellerinden kitaplarını düşürmedikleri Pensilvanya´nın yetersiz bakiyesi teröristbaşına övgüler dizen, ağıtlar yakanlar, şimdilerde küfür-kafir saydırmaları içinde. Lâkin bu takiyenin tek satır gerçekliği ve geçerliliği olmadığını kendileri de dâhil herkesler bi-tamam biliyor. Onların sonunu da göreceğiz. Bakın buraya yazıyorum. Daha neler ne dümenler var? Hepsine sıra geliyor, merak etmeyin?
15 temmuz cuma gününü, cumartesiye bağlayan gece, tanıklık ettiklerimiz, toplumsal bir travmaya dönüştü. Şok hâlâ geçmedi, tehlike bitmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne diyor: ?Tüm vatandaşlarım meydanlarda olmaya devam etsin. Bu hainler bu topraklardan silininceye kadar nöbetteyiz.?
Neymiş? Tehlike devam ediyormuş. Bizler bunu biliyoruz ve farkındayız. Yayınlarımızla vatandaşlarımıza vaziyeti aktarıyoruz, uyarıyoruz. Aynı çizgideki yayınlarımıza da devam edeceğiz, bu böyle biline?
CEMİYET 10 GÜNDÜR NEREDEYDİ?
Bu süreç içinde tüm sivil toplum örgütleri, karınca kararınca terörist darbeyi kınadı. Kanarya Sevenler Derneği bile bu şerefsizliği-haysiyetsizliği lanetledi ama Kayseri Gazeteciler Cemiyeti´nden 10 gündür niçin ses çıkmadı arkadaş?
Bakın, kişisel çıkışlar ve kınamalardan bahsetmiyorum. Kurumsal olarak, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti niçin bir basın bildirisi hazırlamadı ve yayınlamadı? Soru bu kadar basit. 230 üyesi olan, her sosyal etkinliğin içinde yer bulan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti yönetiminin, ülkenin şah damarının kesilmeye yeltenildiği alçak darbe girişimi sürecinde, yazılı da olsa basın açıklaması yapmasını engelleyen sebep ne ola?
?Bildiri yayınlamak zorunda mıyız?? dersiniz, cevabımı aldım derim, otururum? Yok eğer dün, yani ?24 Temmuz basında sansürün kaldırılışının 108. yılı nedeniyle Cumhuriyet Meydanı´nda gerçekleşen çelenk sunma etkinliğinde konuştuk, açıklama yaptık ya? mazeretini öne sürerseniz ve dahi sürüyorsanız, aradan 10 gün geçmiş ve söz bitmiştir.
Günaydın, gününüz güzel geçsin bundan sonra?
BU SAATTEN SONRA
Karanlık gecenin üstünden 10 gün geçmiş. Her şey çok sıcak... Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, siyasi liderler, seri halde ?provokasyon?a dikkat çekiyorsa, hepimize düşen dikkat kesilmek ve bu çağrıyı içselleştirmektir. Yapmamız gereken şu süreç tamamlanana kadar, parti şapkamızı bir kenara bırakarak, ?Aslolan vatansa, gerisi teferruattır? diyebilmektir. Şu kritik dönemde bunu başardık, bundan sonra da bunu yapabiliriz. Allah, Türk Devletini ve Milletini korusun.