Necmettin ÇUHADAROĞLU


OYUN mu?

Her gün yeni bir oyun sahneleniyor.


Her gün yeni bir oyun sahneleniyor. 
Bu seferki yine kan ve gözyaşı üzerine kurulu Arakan üzerinden tüm İslam âlemine bir mesaj verilmeye çalışılıyor. BM in aklına geldi Müslümanlar ve Arakanda bir soykırım yapıldığını açıkladı. 
Yaklaşık yüz yıldır İslam toplulukları üzerinde yapılmaya çalışılan asimilasyon ve soykırımın adresi bu sefer ?´ARAKAN´´. Tüm dünyanın gözleri önünde yapılan bir soykırım. Biz bu oyunların benzerlerini yine yaşamıştık. En yakın tarihimizde Srebrenitsa da insanlık tarihin en karanlık sayfalarına yazılan bu katliam tüm dünyanın gözü önünde Sırplar tarafından işlenmişti. 11 Temmuz 1995 te. BM güvenli bölge ilan edildiği ve onların sorumlulukları olan bir yerde herkesin gözü önünde çoluk çocuk demeden yapılan katliamdı bu. 
Daha sonra 2009 yılında Doğutürkistanda Urumçi olayları baş göstermiş ve Müslüman halktan bin Uygur Türk´ü canlı yayınlanan olaylarda hayatlarını kaybetmiştir. 
Bu olayları çoğaltarak örneklemeleri ile anlatabiliriz.
Her dönemde hem Türk hem de Müslüman olmanın bedelini ödeyen bir millet olarak hep insanlık dışı olaylara maruz bırakılmışızdır. 
Şimdi ise Kurban bayramından önce Çin hükümeti ile Myanmar hükümet yetkililerinin toplantılarından sonra soykırıma start verilmiştir. İşte esas üzerinde durulması gereken konu bu olmalı. 
Neden sorusuna cevap aramalıyız.
Daha önceleri de Cami içerisinde hapsedilen Müslümanların üzerine benzin dökülüp yaklaşık üç yüzü aşkın bir Müslüman diri diri yakılarak katledilmişti. 
Yukarda bahsettiğim gibi bu işin başlangıç noktası katil ÇİN hükümeti. Çin bulunduğu konum itibarı ile Hindistana da Myanmara da Bangladeş e de istediğini yaptıran bir yapıya sahip bir devlet. Myanmardan baskı ve zulümden kaçan Müslümanların sığındığı Bagladeş sınır kapısında çektikleri eziyet ve Bagladeşliler tarafından yapılan haksızlıklarda Çin hükümetinin baskıları ile gerçekleşmektedir. 
Bu coğrafya içerisinde yaşayan Müslümanların işleri gerçekten zor. 
Hindistana sığınan Myanmarlılar ise buranın yerel haklı tarafından inek kesiyorlar ve inek eti yiyorlar diye linçe maruz bırkalımaktadırlar. Mynamarlı bir genç erzaklarının arasında inek eti bulundu diye linç edilerek öldürülmüştü Hindistanda.
Şimdi ise oraya Myanmar hükümetinin katliamlarında kaçarak sığınma kapısı olarak gördükleri Hindistanda kurban bayramı için inek kesecekleri doğrultusunda bilgiler ile yerel halkı galayana getiren Çin ajanlar burada bulunan Müslümanlarında linç edilmesine sebep olmuştur. 
Kendilerine göre etnik temizlik yapmak isteyen Çin hükümeti toprakların asıl sahibi olan Doğutürkistanlıları yani Uygur Türklerini yıllardır asimile etmiş şimdide topraklarından çıkmaları için baskı ve zulüm uygulamaya devam etmiştir.
 Hemen yanı başında Myanmar hükümet başkanı ile Çin hükümetinin ikili görüşmelerinin ardından gerçekleştirilen Müslüman katliamları düşündürücüdür ve bu konu üzerine düşünülmelidir. 
Çin hükümeti bir taraftan 32 milyon Uygur Türkünü hiçe saymakla birlikte yeni yeni sorunlar üreterek tüm dünyanın gözünü Myanmara dikmesini sağlayıp kendi içlerinde Doğutürkistanda katliamlarına devam etmektedir. Komünizmle yönetilen ve hür dünyadan kimsenin gidip bu zulmü görüntüleyemediği bir ülkede nelerin yaşandığını bağımsız gözlemciler dahi bilmemektedir. 
Bütün bu olaylar neticesinde bizler hala haksızlık karşısında susuyorsak imanımız kontrol etmemiz gerekir. Ya Allahın kanunları olan Kuranı iyice bir kez daha okuyup anlamalı ya da beşerin yani fanilerin kanunlarını dinleyerek bana dokunmayan yılan bin yaşasın Yahudi sözünün arkasına sığınmalıyız. 
Peygamber Efendimiz (S.A.V) BİR MÜMİNİN YAĞINA BATAN DİKENİN ACISINI DİĞER MÜMİN KARDEŞİMİZ HİSSEDEMİYORSA İMANINI KONTROL ETSİN hadisini iyi düşünüp idrak etmemiz gerekir. 
Arakanlı Müslümanların çektiklerine ortak olamıyorsak,
Doğutürkistanlılar için gayret edemiyorsak,
Dünya mazlumları için dua edemiyorsak,
Ne yapmalıyız?
Kendimizi sorgulamalıyız.
Biz neyiz ? Kimiz? Diye değil mi?
Bunları yapamıyorsak ne yapıyoruz?
Bir kurbanın yedi hisseye kaç kilo et düştüğünü hesaplıyorsak,
Bir yıl yetecek eti stoklayıp derin dondurucuya koyuyorsak,
Sucuk doldurmak için kasaplarda sıraya giriyorsak,
Sıkıntıları ve dertleri içeren makaleleri dahi sosyal medyada paylaşamıyorsak,
O zaman dünya bayramınız mübarek olsun.
Size ne diyebiliriz ki?
Safınızı şeçmişsiniz siz.
Bu oyunun neresinde olduğunuz belli olmuş artık.
Kalın Sağlıcakla.